İŞGALCİ AFGAN SIĞINMACILAR TÜRKİYE’Yİ KAOSA SÜRÜKLEMEK İÇİN Mİ GÖNDERİLDİ?

İŞGALCİ AFGAN SIĞINMACILAR TÜRKİYE’Yİ
KAOSA SÜRÜKLEMEK İÇİN Mİ GÖNDERİLDİ?

Naci Kaptan – 15.10.2024

Gazeteler doğu sınırından (Doğubayazıt, Çaldıran, Özalp ve Saray giriş kapılarından) her gün yüzlerce Afganın Türkiye’ye geçtiğini yazdılar.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, bir soru önergesi verdi. Hükümet bu soru önergesine yanıt vermediği gibi bir açıklama yapmıyor, önlem de almıyor. Yorum yapan uzmanlar, bu göçmenlerin Nakşibendi tarikatının Halidiye kolundan olduklarını ve askeri eğitim görmüş olan bu genç Afganların ileride Türkiye’yi kaosa sürüklemek isteyenlerin taşeronluğunu yapacaklarını belirtiyorlar. Unutulmasın ki bu yasadışı genç Afganlar, ABD’nin eğittiği askerlerdir.
Düzensiz göç’, “Bir ülkeye yasa dışı giriş yapmak, bir ülkede yasa dışı şekilde kalmak veya yasal yollarla girip yasal süresi içerisinde çıkmamak.” olarak tanımlanıyor.
Son 9 yılda yakalanan Afganistan uyruklu düzensiz göçmen sayısı 651 bin. İkinci sırada 388 bin ile Suriye var. 222 bin ile Pakistan uyruklular üçüncü sırada bulunuyor. Ardından Irak (102 bin), Filistin (43 bin) ve İran (32 bin) geliyor.

“Orta Doğu’da Asimetrik Savaş Jeopolitik Fırtına” BOP

““Ortadoğu’da asimetrik savaşlar devam ediyor. Bu savaşların arkasında, küresel emperyalizm var. Devam eden asimetrik savaşlar, ülkemizin milli güvenliğini de yakından ilgilendiriyor. Bölgemiz ateş çemberi. Suriye ve Irak’tan dolayı ülkemiz açık hedef halinde. Milli güvenliğimiz, tehdit altındadır.
Türkiye’yi de içine alan Irak ve Suriye senaryoları, Washington, Londra, Moskova ve Şam’da yapılan Orta Doğu konferanslarında ve toplantılarında ele alınmıştır. Türkiye, şiddet ve terör yoluyla bölgesel savaşın içine çekilmeye çalışılmaktadır. Türkiye küresel devlet operasyonları ve organizasyonlarıyla karşı karşıyadır.
Sığınmacılar/göçler, ülkemiz açısından artık bir numaralı güvenlik sorunu haline gelmiştir. Küresel baronlar, savaş lobileri, silah lobileri, Orta Doğu’yu Ankara’ya getirmeye çalışıyorlar. Küresel BOP’çular ve iş birlikçileri, Suriye’de devam eden iç savaştan faydalanarak, bölgede yeni değişimler peşindeler. Yaşananlar, BOP’un kan tutkusudur. Suriye’de ve Irak’ta olup bitenler, yaşananlar, sınırlarımızda cereyan eden hadiseler, bunu ortaya koymaktadır.” https://www.yenicaggazetesi.com.tr/hakki-oznur-ersat-salihi-asimetrik-savasi-anlatti-751528h.htm

TALİBAN, EL-KAİDE, HİZB-İ İSLAM ÖRGÜTLERİNİ ABD YARATTI

“1979’daki işgalle beraber Amerika kendisine bu bölgede direnişte kullanacağı enstrümanlar aradı. El-Kaide ve Hizb-i İslami örgütlerini bu enstrümanlar arasında sayabiliriz. Amerika’nın bu örgütlere altyapı ve silah yardımında bulunmasıyla birlikte giderek büyümesini istediği isyanın militan ihtiyacı da arttı. Yakınları ve anne-babası savaşta ölmüş, göç etmiş Afgan gençler Amerika’nın projesine dahil olmakta gecikmedi. Bu gençlerin Pakistan’daki medreselerde katı bir cihat politikasıyla beslenip tekrar Afganistan savunmasına katılmaları sağlandı ve tersine bir göç başlatıldı. Taliban’ın doğuşu da bu şekilde oluştu diyebiliriz. Medreseler bu nedenle Pakistan için çok büyük bir öneme sahiptir. Sayıca çok fazla olan bu medreselerin vergi ve öşürleri aynı zamanda önemli bir gelir kaynağıdır.” https://www.perspektif.online/turkiyede-artan-goc-dalgasi-afganlar/

“ABD, Afganistan’da 20 yıl süren askeri varlığına son verirken, Türkiye’nin Afganistan nöbetine devam etmesini istiyor. Aslında diğer ülkeler de çekilirken Türkiye’nin, Afganistan’ın başkentindeki Hamid Karzai havaalanının yönetim sorumluluğunu artırarak sürdürmesini teklif ediyor.
14 Haziran’da yapılan NATO zirve toplantısı sırasında gerçekleşen ilk -ve şu ana dek tek- yüz yüze görüşmede, ABD Başkanı Joe Biden, bu talebini Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a bizzat iletti. Erdoğan da, toplantının ardından düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin bu talebe olumlu yaklaştığını cevaben Biden’a bildirdiğini açıkladı.
Rusya’dan alınan S-400’ler, F35 uçakları, ABD’nin YPG-PKK’ya desteği, Beyaz Saray’ın 24 Nisan Ermeni soykırımı açıklaması, Halkbank davası, Fethullah Gülen’in iadesi gibi devasa sorunlara dair tek kelime edilmedi.” https://yetkinreport.com/2021/07/09/bile-bile-lades-afganistan-erdogan-ve-biden/
“Erdoğan ile Biden’ın ikili görüşmesinde sadece Türkiye’nin Kuala Lumpur Büyükelçisi Merve Kavakçı’nın kızı Fatma Abushanab’ın çevirmen olarak yer aldığı belirtilmiş, bu görüşmede bir sığınmacı anlaşmasına varıldığı öne sürülmüştü. Devlet kayıt tutamadığı için Erdoğan, Biden görüşmesinde varılan mutabakat bilinmiyor.”https://www.gazeteduvar.com.tr/abd-erdogan-ile-biden-arasinda-afgan-gocmenler-icin-anlasma-yapilmadi-haber-1532105
ABD istihbarat birimleri, ABD askerlerinin Afganistan’dan çekilmesinden çok kısa bir süre sonra Afgan hükümetinin çökebileceği uyarısında bulundu. Ayrıca, iç savaşın kaçınılmaz olduğuna dikkat çekiliyor. Bugüne kadar, ABD için çalışmış olan binlerce Afganlının güvenliğinin sağlanması meselesine ABD henüz bir çözüm geliştirebilmiş değil. Binlerce Afgan askeri ve sivil yetkili komşu ülkelere sığınmaya çalışıyor. Taliban, ABD ve NATO kuvvetleri çekildikten sonra ülkede, Türkiye de dahil, herhangi bir yabancı gücün varlığını istemediğini açıkladı. Taliban, ayrıca, mevcut Afgan yönetimi ile de uzlaşmaya niyetli olmadığını da vurguladı.
Bütün bunların üstüne üstlük, Afganistan’a komşu ülkelerde ve bizim de içinde bulunduğumuz coğrafyada ortaya çıkması kaçınılmaz gözüken Afganlı mülteciler sorununun yaratacağı baskıyı da dikkate almak zorunda olduğumuzun unutulmaması gerekiyor.
Hal böyle iken, Biden’ın talebine “evet” demeyi, ülke çıkarlarını önceleyen akılcı bir dış politikayla bağdaştırmak pek mümkün görünmüyor. Risklerle dolu olduğu aşikâr böyle bir sürece girmek olsa olsa, “bile bile lades demek” özdeyişi ile izah edilebilir. https://yetkinreport.com/2021/07/09/bile-bile-lades-afganistan-erdogan-ve-biden/

Fakat unutulmasın ki Afganlı sığınmacıların akın akın ve kalabalık gruplar halinde kontrolsuz ve önlemesiz bir şekilde sınırlarımızdan ülkemize girişleri Erdoğan’ın Biden ile başbaşa ve tutanak tutulmayan gizli bir görüşme sonunda başladığı biliniyor.

This entry was posted in ABD - AB - EMPERYALIZM, BOP, GÖÇLER-GÖÇMENLER. Bookmark the permalink.

One Response to İŞGALCİ AFGAN SIĞINMACILAR TÜRKİYE’Yİ KAOSA SÜRÜKLEMEK İÇİN Mİ GÖNDERİLDİ?

  1. emin says:

    Önemli bir analiz. 1938 yılından sonra Türkiye Cumhuriyeti basiretsiz politikacıların elinde ver kurtul siyaseti ile bu kara günlere gelinmiştir.Damarlarda virüs gezmektedir..Emperyalizm le işbirliği kuran siyasetçileri lanetliyorum.Pakistan dan sonra Afganistan’dan gelen kaçak göçmenler ki bunlara ilaveten Suriye li göçmenleride kabul edenler Türkiye cumhuriyetinin geleceğinin karartılmasına yol açmıştır.Bu konuyu tekrar gündeme getirenlere teşekkür ederim.Sayğılarla

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *