LÜBNAN’DAKİ PATLAMALARDAN SONRA AKLIMIZI KURCALAYAN SORU; Akıllı telefonlar risk altında mı?

Akıllı telefonlar risk altında mı?


Saldırganların çağrı cihazlarını tam olarak nasıl değiştirdiği halen bilinmiyor. Bu da tüketici elektroniği cihazlarının güvenliğinden emin olmayı zorlaştırıyor. Ancak uzmanlar, çoğunlukla, endişelenmeye gerek olmadığını belirtiyor.
The Independent’tan Andrew Griffin’e konuşan bilişim derneği The Chartered Institute for IT üyesi Daniel Card, “Cep telefonları ve elektronik cihazlar genel olarak çok güvenlidir ve patlayıcılardan etkilenme olasılığı son derece düşüktür,” ifadelerini kullandı.
Business Insider’ın kıdemli bilim ve sürdürülebilirlik yazarı Ankush Banerjee de Lübnan’daki saldırılarda hedef olan çağrı cihazlarının epey büyük ve hantal olduğunu belirtti: “Modern akıllı telefonlar, patlayıcılar gibi ekstra malzemelerin yerleştirilmesi için neredeyse hiç alana sahip değil. Sıkı bir şekilde paketlenmiş, oldukça karmaşık dahili bileşenlerle tasarlanmışlar.”
Buna göre, bugün akıllı telefon üreticileri, cihazlarında gerçekten böyle alanlara sahip olsaydı bu boşlukları daha fazla bileşen eklemek veya telefonların boyutunu daha da küçültmek üzere kullanmayı tercih edebilirdi.
Akıllı telefonlardaki lityum iyon pillerin aşırı ısınarak alev alması gibi sorunların da genellikle hackleme veya siber saldırı değil, üretim hatalarından kaynaklandığı belirtiliyor.
‘Teknik açıdan mümkün ama olası değil’
Calgary Üniversitesi’nde Güvenli ve Dayanıklı Siber-Fiziksel Sistemler Kanada Araştırma Kürsüsü Başkanı Hadis Karimipour ise Kanadalı haber kurumu CBC’ye yaptığı açıklamada, “Endişe anlaşılabilir ve teknik açıdan mümkün ama genel anlamda olası değil” diye konuştu.
Northeastern Üniversitesi’nde elektrik ve bilgisayar mühendisliği profesörü Josep Jornet de çağrı cihazlarında kullanılan teknolojinin çok eski olduğunu vurguladı.
Jornet, “Eski bir elektronik cihazı açtığınızda bileşenlerin çoğunu görebilirsiniz ve içine elle bir şeyler ekleyebilmeniz mümkün” ifadelerini kullandı.
Akıllı telefonu sadece açmanın bile zor olabileceğini çünkü bunların donanımlarının su geçirmez olması için sıkı sıkıya kapatıldığını aktaran Jornet şöyle ekledi: “Açtığınızda bir silikon parçası üzerinde birçok siyah çip veya entegre devre bulursunuz. Ellerinizle o seviyede bir telefona birileri fark etmeden bir şey yapmak çok zordur.”
Isınsalar bile patlamayabilirler
Jornet ayrıca, hackleme gibi bir durumda telefonların aşırı ısınmasını sağlayacak bir şeyler yapılabileceğini belirtti. Ancak bu da ısınan cihazın mutlaka patlayacağı anlamına gelmiyor. Uzman, şöyle ekledi: “Bugün tüm telefonlarda çok ısınsalar bile hemen kapanmalarını sağlayacak güvenlik önlemleri var.”
Tedarik zincirine nasıl sızıldı, telefon zincirleri güvenli mi?
Lübnan’da patlayan cihazlar arasında Tayvanlı şirket Gold Apollo markasını taşıyan çağrı cihazları da yer alıyordu. Ancak Gold Apollo, çağrı cihazlarının Macaristan merkezli BAC tarafından üretilip satıldığını bildirmişti.
Bir şirket yetkilisi, Reuters muhabiri Timour Azhari’ye yaptığı açıklamada, “Ürün bizim değildi. Sadece üzerinde bizim markamız vardı” ifadelerini kullanmıştı.
Akıllı telefonlar risk altında mı?
Saldırganların çağrı cihazlarını tam olarak nasıl değiştirdiği halen bilinmiyor. Bu da tüketici elektroniği cihazlarının güvenliğinden emin olmayı zorlaştırıyor. Ancak uzmanlar, çoğunlukla, endişelenmeye gerek olmadığını belirtiyor.
The Independent’tan Andrew Griffin’e konuşan bilişim derneği The Chartered Institute for IT üyesi Daniel Card, “Cep telefonları ve elektronik cihazlar genel olarak çok güvenlidir ve patlayıcılardan etkilenme olasılığı son derece düşüktür,” ifadelerini kullandı.
Business Insider’ın kıdemli bilim ve sürdürülebilirlik yazarı Ankush Banerjee de Lübnan’daki saldırılarda hedef olan çağrı cihazlarının epey büyük ve hantal olduğunu belirtti: “Modern akıllı telefonlar, patlayıcılar gibi ekstra malzemelerin yerleştirilmesi için neredeyse hiç alana sahip değil. Sıkı bir şekilde paketlenmiş, oldukça karmaşık dahili bileşenlerle tasarlanmışlar.”
Buna göre, bugün akıllı telefon üreticileri, cihazlarında gerçekten böyle alanlara sahip olsaydı bu boşlukları daha fazla bileşen eklemek veya telefonların boyutunu daha da küçültmek üzere kullanmayı tercih edebilirdi.
Akıllı telefonlardaki lityum iyon pillerin aşırı ısınarak alev alması gibi sorunların da genellikle hackleme veya siber saldırı değil, üretim hatalarından kaynaklandığı belirtiliyor.

‘Teknik açıdan mümkün ama olası değil’
Calgary Üniversitesi’nde Güvenli ve Dayanıklı Siber-Fiziksel Sistemler Kanada Araştırma Kürsüsü Başkanı Hadis Karimipour ise Kanadalı haber kurumu CBC’ye yaptığı açıklamada, “Endişe anlaşılabilir ve teknik açıdan mümkün ama genel anlamda olası değil” diye konuştu.
Northeastern Üniversitesi’nde elektrik ve bilgisayar mühendisliği profesörü Josep Jornet de çağrı cihazlarında kullanılan teknolojinin çok eski olduğunu vurguladı. Jornet, “Eski bir elektronik cihazı açtığınızda bileşenlerin çoğunu görebilirsiniz ve içine elle bir şeyler ekleyebilmeniz mümkün” ifadelerini kullandı.
Akıllı telefonu sadece açmanın bile zor olabileceğini çünkü bunların donanımlarının su geçirmez olması için sıkı sıkıya kapatıldığını aktaran Jornet şöyle ekledi: “Açtığınızda bir silikon parçası üzerinde birçok siyah çip veya entegre devre bulursunuz. Ellerinizle o seviyede bir telefona birileri fark etmeden bir şey yapmak çok zordur.”
Tedarik zincirine nasıl sızıldı, telefon zincirleri güvenli mi?
Lübnan’da patlayan cihazlar arasında Tayvanlı şirket Gold Apollo markasını taşıyan çağrı cihazları da yer alıyordu. Ancak Gold Apollo, çağrı cihazlarının Macaristan merkezli BAC tarafından üretilip satıldığını bildirmişti.
Bir şirket yetkilisi, Reuters muhabiri Timour Azhari’ye yaptığı açıklamada, “Ürün bizim değildi. Sadece üzerinde bizim markamız vardı” ifadelerini kullanmıştı.

Çagla Üren – 21/09/2024 – https://tr.euronews.com
This entry was posted in Bilim ve Teknoloji, BİLİŞİM - İNTERNET -, TERÖR. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *