DOĞA, ÇEVRE, EKOLOJİ * Dünya’da 6. büyük kitlesel yok oluş başladı: İnsan soyu tehlikede * Canlıların nesli tükeniyor * El Nino, Permiyan-Triyas Yok Oluşu, ‘tüm kitlesel yok oluşların anası’ şeklinde de nitelendiriliyor.

Dünya’da 6. büyük kitlesel yok oluş başladı:
İnsan soyu tehlikede

EURONEWS – By Esra Olcaycan
Yayınlanma Tarihi 10/11/2018

Bilim insanları uyarıyor: Dünya 6. büyük kitlesel yok oluş evresinde. Bu kitlesel yok oluşun temel nedeni ise insanoğlunun dünya üzerindeki faaliyetleri. 6. Büyük Kitlesel Yok Oluş adlı evre insanoğlunun soyunun da tükenmesine sebep olabilir.
Dünya bugüne kadar 5 büyük kitlesel yok oluş evresinden geçti. Bu evrelerin her biri dünya üzerindeki canlı türlerinin büyük bir bölümünün (yaklaşık yüzde 80 ile yüzde 96’sının) soyunun tükenmesine neden oldu.
Dinozorların soyu 5. Büyük Kitlesel Yok Oluş Evresi’nde tükendi
Bitkiler, yanardağlar ve asteroitler gibi oldukça çeşitli nedenlerle gerçekleşen bu kitlesel yok oluşlardan en çok bilineni Palaojen Yok Olması.
5. Büyük Kitlesel Yok Oluş Palaojen’e 65 milyon yıl önce 11 kilometre çapında dev bir asteroitin dünyaya çarpması neden oldu.
Çarpmanın etkisiyle volkanlar patladı, yanardağlardan çıkan yoğun duman güneşi engelledi. Atmosferdeki karbondioksit ve denizlerdeki asit oranının önemli ölçüde artmasına sebebiyet veren bu hızlı değişimler, dinozorlar da dahil olmak üzere dünya üzerindeki canlıların yüzde 80’inin soyunun tükenmesiyle sonuçlandı.
6. Büyük Kitlesel Yok Oluş çoktan başladı
Endüstri devriminden bu yana insan faaliyetlerinin yerkürenin iklimini çok hızlı bir şekilde değiştirdiğine, canlıların yaşam alanlarının da buna paralel olarak yok olduğuna vurgu yapan bilim insanları 6. Büyük Kitlesel Yok Oluş’un çoktan başladığına dikkat çekiyor.
Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın (WWF) kısa süre önce yayınladığı ‘Yaşayan Gezegen’ raporu yaşam alanları hızla küçülen hayvanların karşı karşıya olduğu tehlikeyi gözler önüne seriyor. Rapora göre son 40 yılda dünya üzerindeki vahşi hayvan nüfusu yüzde 60 oranında azaldı.
Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın Başkanı Marco Lambertini yerkürenin biyolojik çeşitliliğinin bir parçası olan insan ırkının geleceğinin dünyadaki biyolojik canlılığın devamına bağlı olduğunun altını çiziyor.
“İnsan medeniyeti yok olma tehlikesiyle karşı karşıya”
Hayvan ve bitki türleri hızla yok olurken insanoğlu bu kitlesel soy tükenmesinden muaf değil.
Amerikan Uzay Ajansı NASA’nın finanse ettiği ve 2014 yılında yayımlanan bir çalışma küresel sanayi uygarlığının önümüzdeki birkaç on yıl içinde yok olabileceğine işaret ediyor.
Bağımsız araştırma projesine göre dünya üzerinde gelir dağılımındaki eşitsizlik her geçen gün artarken yerküre kaynaklarının kullanımı sürdürülebilir değil. Araştırma gerekli önlemler alınmazsa bu iki koşulun sanayi medeniyetinin sonunu getireceğini açıklıyor.

Canlıların nesli tükeniyor:
Dünyada ‘6. kitlesel yok oluş’
beklenenden daha hızlı yaşanıyor

By euronews – Yayınlanma Tarihi 02/06/2020

Meksikalı bilim insanlarının yaptığı araştırmaya göre dünyadaki “6. kitlesel yok oluş” bugün beklenenden daha hızlı yaşanıyor. Araştırma, 2001-2014 yıllarında 173 türün neslinin tükendiğini gösterdi.
Sonuçları “Proceedings of the National Academy of Sciences” (PNAS) dergisinde yayımlanan araştırma, Meksika Ulusal Özerk Üniversitesinde görevli ekoloji Profesörü Gerardo Ceballos Gonzalez liderliğindeki bir ekip tarafından yürütüldü.
Gonzalez, CNN’e e-postayla yaptığı açıklamada, bu süreçte 173 türün neslinin tükenmesinin, normalde beklenen yok oluş oranın 25 katı olduğuna dikkati çekti.
Prof. Gonzalez, ekibinin, son 100 yılda 400’den fazla omurgalı türünün yok olduğu bulgusunu elde ettiğini, normalde bu yok oluş sürecinin 10 bin yıl aldığını vurgulayarak, yaşanan kitlesel yok oluşun, insanlığın hatası olduğunu söyledi.
‘Koronavirüs, Çin’deki vahşi hayvan ticareti ve tüketimiyle bağlantılı’
Bilim insanları ayrıca, yeni tip koronavirüs salgınıyla yaşanan krizin, insanlığın doğal hayata düşüncesizce davranmasının çok kötü geri tepebileceğini gösterdiğini dile getirdi.
Uzmanlar ayrıca, “Koronavirüs salgınının Çin’de vahşi hayvan ticareti ve tüketimiyle bağlantılı olduğuna inanıyoruz. Çin hükümeti tarafından vahşi hayvan ticaretine getirilen yasağı, düzgün uygulanırsa yok olmanın eşiğindeki türlerin büyük bölümü için büyük bir koruma önlemi olabilir” değerlendirmesini yaptı.
En son ‘kitlesel yok oluş’ dinozorlar döneminde yaşandı
Dünya tarihinde, her biri, hayvan, bitki ve mikroorganizma türlerinin yüzde 70 ila 95’ini ortadan kaldıran 5 kitlesel yok oluş meydana geldiği ifade ediliyor. En yakın geçmiştekinin, 66 milyon yıl önce dinozorları ortadan kaldıran kitlesel yok oluş olduğu belirtiliyor.
Geçmişteki kitlesel yok oluşlara, asteorit çarpması ve büyük volkanik patlamalar gibi olayların neden olduğu biliniyor.

Dünya tarihindeki en büyük yok oluşun nedeni
bugünkü iklim anormalliklerinde etkisi olan El Nino

By Euronews – Yayınlanma Tarihi 15/09/2024

Permiyan-Triyas Yok Oluşu, ‘tüm kitlesel yok oluşların anası’ şeklinde de nitelendiriliyor.
Yeni bir araştırma, dünya tarihindeki en kötü kitlesel yok oluşta bugün de iklim olaylarında adından sıkça söz ettiren El Nino olgusunun rol oynamış olabileceğini ortaya koydu.
Yaklaşık 250 milyon yıl önce meydana gelen ve Permiyen-Triyas Yok Oluşu diye adlandırılan kitlesel ölüm olayı, Dünya’daki tüm deniz türlerinin yüzde 96’sının ve karadaki omurgalı türlerinin de yüzde 70’inin tükenmesine yol açmıştı.
“Büyük Ölüm” veya “Büyük Yok Oluş” diye de adlandırılan bu olayda gezegendeki biyoçeşitlilik büyük oranda tahrip olduğu için yaşamın kendini toparlaması diğer soy tükenmesi olaylarından daha uzun sürdü. Bu nedenle Permiyan-Triyas Yok Oluşu, “tüm kitlesel yok oluşların anası” olarak da nitelendiriliyor.
Ayrıca bu olay, şimdiye kadar böceklerde gözlemlenen tek kitlesel yok oluş olarak da biliniyor.
Yaşamın yüzde 90’ını yok eden neydi?
Permiyen döneminin sonunda Dünya’daki türlerin yüzde 90’ını yok ettiği düşünülen bu kitlesel ölüm olayında hangi faktörlerin rol oynadığına dair pek çok teori ortaya atıldı.
Bu teorilerden bazılarında daha erken bir evrede yavaş yavaş gerçekleşen bazı çevresel değişimlere, bazıları da meteorit çarpmaları ve volkanlar gibi daha ani olaylara atıfta bulunuluyor.
Son olarak perşembe günü (12 Eylül) hakemli bilimsel dergi Science’ta yayınlanan bir araştırma makalesi, kitlesel yok oluşta El Nino’nun da rol oynamış olabileceğini ortaya koydu.
El Nino, bugün halen gözlemlenen ve Pasifik Okyanusu’nda Ekvator boyunca yayılan sıcak suyun neden olduğu geniş kapsamlı bir iklim modeli. Bu modelde Pasifik’teki bol miktarda ısı atmosfere aktarıldığı için ekstra sıcaklıklar ortaya çıkıyor.
Hatta uzmanlar, 2023 yazının son derece sıcak geçmesinde El Nino’nun da önemli bir faktör olduğunu belirtmişti.
Çin Jeoloji Bilimleri Üniversitesi’nde yer bilimci ve yeni araştırmanın baş yazarı Yadong Sun, konodont adı verilen yılan balığı benzeri Permiyen canlılarının dişlerini inceleyerek okyanus sıcaklıkları hakkında bilgi topladı. Yer bilimcinin verileri, Pasifik’in öncülü eski bir okyanus olan Panthalassa’nın batı kısmının başlangıçta doğu kısmından daha sıcak olduğunu ortaya koyuyordu.
Öte yandan Sun, Permiyen sonunda iklim ısındıkça doğuda daha yüksek sıcaklıklar oluştuğunu keşfetti. Bu örüntü bugün Pasifik’te yaşanan El Nino olaylarında da görülüyor.
Sun ve ekibi Permiyen sonunda bir dizi çok şiddetli ve çok uzun süreli El Nino yaşandığı sonucuna vardı. Bu olayların etkilerini simüle eden ekip, kitlesel yok oluşla benzer bir tabloyla karşılaştı.
Araştırma ekibi bu etkiler nedeniyle önce orman türlerinin yok olduğunu tespit etti. Atmosferde biriken ısının sonunda Panthalassa’yı tropik bölgelerde 40 dereceye kadar ısıttığı ve bunun da okyanus türlerini öldürdüğü saptandı.
Washington Üniversitesi paleontoloğu Peter Ward, “Bu, Permiyen’de olanları günümüze bağlayan, gördüğüm en iyi makale” ifadelerini kullandı.
Live Science’a konuşan paleontolog, insan kaynaklı iklim krizinin de benzer bir yok oluşa sebebiyet verebileceğine dair endişesini dile getirdi:
“Medeniyetimizin istikrara ihtiyacı var ve Dünya sisteminde devasa bir istikrarsızlık yaratıyoruz.”
This entry was posted in DOĞA - ÇEVRE, Doga - Cevre - Ekoloji - Tarim, DOĞAL FELAKETLER. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *