Ahlaksızlık kültürü

Ahlaksızlık kültürü

CUMHURİYET – Emre Kongar – 10 Eylül 2024 Salı

8 yaşındaki kızımız Narin Güran katledilmiş.
Olay hakkında yayın yasağı getiriliyor.
Bir aile, bir köy susuyor!
Bir milletvekili çıkıyor, “Bizlerin bazen bilmediği, bazen de bilip söylemememiz gereken şeyler var. Çünkü aile de yani, bizim dostlarımız” diyor.
Keşke, “münferit” denilen “tekil” bir olay olsa… Keşke, sadece kırk yılda bir karşılaştığımız bir çocuk tecavüzü, bir kadın cinayeti olsa…
Keşke bir erkek egemen, feodal kültürün, “kültürel ve toplumsal olaylar” zincirinin bir halkası olmasa!
Anımsayalım, 2016 yılında BirGün’de Serbay Mansuroğlu imzasıyla yayımlanan   “Karaman’da 45 Erkek Öğrenciye tecavüz” haberiyle kamuoyuna yansıtılan bir olay oldu.
“Eğitimde Tarikat Sisteminin Şifreleri” adlı yazı dizisinde de olayın çok daha yaygın ve Karaman’daki “Vakıf sistemi” ile ilişkili olduğu, E. Vakfı ve K. Derneği evlerinde kalan çocuklara M. B. adlı bir öğretmen tarafından sistematik olarak tecavüz edildiği anlatıldı.
Bu olayın taciz ve tecavüzü besleyen kültür bakımından dışa vurumu, olayın duyulmasından sonra E. Vakfı’na gösterilen tepkiler üzerine Aile ve Sosyal Politikalar bakanı Sema Ramazanoğlu’nun adı geçen vakfı korumak için, “Bir kere olması onu karalamak için gerekçe olamaz” şeklinde açıklama yapmasıydı.
Pedofili kültürünü besleyen bir olay olarak kendi kızını, bir müridiyle, 6 yaşında evlendiren tarikat şeyhini de anımsayalım:
2022 yılında Hiranur Vakfı Kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşındaki kızını müridiyle evlendirmesine ilişkin dava açılmış ve sanıklar ciddi hapis cezalarına çarptırılmıştı.
2014’te Yakutiye’de bir imamın kız kardeşine tecavüzüyle ilgili olan davada da mide bulandırıcı gerçekler vardı.
2022 yılında Erzurum’daki bir Kuran Kursu’nda, 7 çocuğa tecavüz edilmesi olayı ve sanığın suçunu itiraf etmesi de unutulacak olaylardan değildir.
Bir kültür, bir toplum, bir devlet, ahlaksızlık kültürünü, çocuklara ve kadınlara tecavüzleri ve cinayetleri besler mi?
Elbette hayır!
Ama bu kadar olay karşısında bunların arkasındaki kültürü, olayların bu kadar çok olmasının nedenleri anlamak için o toplumun masallarına, şarkılarına, atasözlerine, yasalarına, yöneticilerin taciz ve tecavüz olayları karşısındaki tutum ve davranışlarına bakmak gerekir!
Kadınlara taciz ve tecavüz konusunda, masallar alanında Kadriye Türkan’ın  “Anadoludan Seçilmiş Masallarda Cinsel Taciz adlı makalesinin…”
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/991310 https://dergipark.org.tr/tr/ download/article-file/991310 adresindeki metninde aktarılan örneklere bakılabilir. O makalede, bu masalların nasıl bir kültürü beslediği, örneklerle açıkça anlatılmış.
Şimdi de bazı ahlaksız özlü sözleri anımsayalım:
Devlet ile ilgili olanlar:
“Devletin malı deniz, onu yemeyen domuz.”
“Bal tutan parmağını
yalar.”
Kadını aşağılayanlar:
“Avradın kazdığı kuyudan su çıkmaz.”
“Dul karının kendi eteği, kendine düşmandır.”
“Avrat lazım kalçalı, oğlan doğursun aslan pençeli.”
“Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin.”
“Eksik etek.”
“Kaşık düşmanı.”
Son günlerde neredeyse günde bir kadın öldürülüyor…
Örnekler o kadar çok ki buraya sığdırmak olanağı yok.
Ya İstanbul Sözleşmesi’nden çıkalı beri artan aile içi şiddet ve pedofili kadar iğrenç olan ensest olayları…
Reşit olmayan çocuklara işletilen cinayetler…
Kadın katillerine uygulanan “iyi hal indirimleri”…

KADINLARA VE ÇOCUKLARA TECAVÜZLERİ VE CİNAYETLERİ TEŞVİK EDEN BU FEODAL, ERKEK EGEMEN, ORTAÇAĞ KÜLTÜRÜYLE VE ONU BESLEYEN TARİKATLARLA, TOPYEKÛN MÜCADELE ETMELİYİZ!
This entry was posted in YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *