Gelişmek ya da geri kalmak

Gelişmek ya da geri kalmak

CUMHURİYET – Prof. Dr. Çağatay Güler – 14.08.2024

Gelişmiş ülkeler genellikle şeffaf ve erişilebilir yargı sistemleri bulunan yerleşik yasal çerçevelere sahiptir. Yasalar tutarlı bir şekilde uygulanır ve yüksek derecede yasal kesinlik vardır. Sonuçta hukukun üstünlüğü ilkesine güçlü bir biçimde uyulur, yani yasalar adil bir şekilde uygulanır ve hükümetler bundan sorumlu tutulur. Hukuk sistemine olan güven yüksek düzeydedir. Geri kalmış ülkelerde hukuki çerçeveler zayıftır, yasalar tutarsız veya yetersiz bir şekilde uygulanır. Adalete erişim, özellikle ayrımcılık gören ve marjinal gruplar için sınırlıdır. Hukukun üstünlüğü tam sağlanamamıştır; yolsuzluk, yargıya siyasi müdahale ve hesap verebilirliğin olmaması gibi sorunlar daha yaygındır.

SOSYAL HAKLAR
Gelişmiş ülkelerdeki mahkemeler genellikle siyasi etkiden bağımsızdır, adil yargılamayı ve bireysel hakların korunmasını sağlar. Geri kalmış ülkelerdeki yargı siyasi baskılarla karşı karşıya kalabilir, bu da tarafsız karar alma gücünü baskılayabilir.

Gelişmiş ülkeler insan haklarını korumak için güçlü yasal çerçeveler, etkin sivil toplum ve uluslararası sözleşmelerle desteklenen güçlü sistemlere sahiptir. Geri kalmış ülkelerde insan haklarının korunması daha az güvenlidir ve keyfi gözaltı, sansür ve ayrımcılık gibi kötüye kullanım riski yüksektir. Yasal korumalar zayıf, uygulama tutarsızdır.

Gelişmiş ülkelerde konuşma, toplanma, inanç vb. özgürlüğü yüksek düzeyde korunur. Geri kalmış ülkelerde bu özgürlükler kısıtlıdır, özellikle ifade, basın ve toplantı özgürlüğü üzerindeki sınırlamalar yaygındır.

Gelişmiş ülkeler başta eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik hakları olmak üzere gelişmiş sosyal haklara sahiptir. Geri kalmış ülkelerde eğitim ve sağlık hizmeti gibi sosyal haklara erişim sınırlıdır, bunlarla ilgili önemli eşitsizlikler vardır.

Gelişmiş ülkelerde vatandaşlar genellikle özgür ve adil seçimler, basın özgürlüğü ve siyasi partiler kurma ve bunlara katılma hakkı gibi çok çeşitli siyasi özgürlüklerden yararlanır. Geri kalmış ülkelerde seçim sahtekârlığı, basın özgürlüğü ve siyasi muhalefet üzerindeki kısıtlamalar çok fazladır.

KİŞİSEL ÖZGÜRLÜKLER
Gelişmiş ülkelerde gizlilik hakkı, seyahat özgürlüğü ve ayrımcılık görmeme gibi kişisel özgürlükler iyi korunur. Geri kalmış ülkelerde kişisel özgürlükler daha az güvenlidir; hükümet gözetimi, seyahat kısıtlamaları ve ayrımcılık fazladır. Ekonomik özgürlükler daha zayıf; mülkiyet hakları, yolsuzluk ve gelişmemiş piyasa kurumları nedeniyle kısıtlıdır.

Bir ülkedeki halk sağlığı sorunlarının temelinde gelişmiş ve geri kalmış ülkeler arasındaki bu farklılıklar yatar. Gelişmiş ülkeler tıbbi hizmetlere yaygın erişim, daha yüksek yaşam beklentisi ve daha düşük bebek ölüm oranları ile gelişmiş sağlık sistemlerine sahiptir. Sanitasyon, temiz su ve yaygın aşılama programları dahil güçlü bir kamu sağlığı altyapısı vardır. Farklılıklar bulunsa da farklı toplum kesimleri arasında sağlık hizmetlerine erişim daha iyidir. Geri kalmış ülkelerdeki bulaşıcı hastalık oranları daha yüksek, yaşam beklentisi daha düşük, bebek ölüm oranları daha yüksektir. Kamu sağlığı altyapısının yeterince gelişmemesi nedeniyle sanitasyon, temiz suya erişim ve sağlık hizmeti sunumuyla ilgili sorunlar fazladır. Sağlık hizmetlerine erişim oldukça eşitsizdir, kentsel ve kırsal alanlarla, farklı sosyoekonomik gruplar arasında önemli farklılıklar vardır.
Bu nedenle halk sağlığının önceliği yukarıda sıralanan ve çoğu halk sağlığı ile ilgisiz sanılan farklılıkların halk sağlığı sonuçları konusunda farkındalığı artırmaktır.
This entry was posted in CUMHURİYET - DEMOKRASİ - ÇAĞDAŞLIK, DEMOKRASİ-ÖZGÜRLÜK, İNSAN HAKLARI - DEMOKRASİ. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *