FEYM Grubu ve AYAcademy Bilgilendirme Bülteni (09 Ağustos 2024)

FEYM Grubu ve AYAcademy
Bilgilendirme Bülteni
(09 Ağustos 2024)


1. Ermeni Meselesi / Ermeni Haberlerindeki İddialar / Azerbaycan ile İlgili Gelişmeler:

a.  Eski Ermenistan Dışişleri Bakanı Vartan Oskaniyan, Moskova, Avrupa ve ABD’deki yetkililerle yapılan görüşmelerin ardından yaptığı yorumlarda Dağlık Karabağ Ermenilerinin uluslararası garantiler altında evlerine dönmeleri için gerçek bir şans olduğunu söyledi. Oskanian, Ermeni halkının toplu geri dönüş hakkının, Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki barış görüşmelerinin gündemine alınması durumunda uluslararası destek kazanacağını iddia ediyor. https://www.panorama.am/en/news/2024/08/06/ex-minister/3037638

b.  Azerbaycan, Avrupa Birliği’nin Güney Kafkasya ve Gürcistan’daki krizden sorumlu Özel Temsilcisi Toivo Klaar’ın, Dağlık Karabağ’a geri dönen etnik Ermeniler meselesi ile onlarca yıl önce çatışmanın başlangıcında Ermenistan’ı terk eden Azerbaycanlılar meselesi hakkındaki yorumlarına sert tepki gösterdi. Klaar, 4 Ağustos tarihli bir röportajında, Azerilerin Dağlık Karabağ’a dönüşü meselesinin, Dağlık Karabağ’a Ermenilerin dönüşü meselesinden ayrı, ancak Azerbaycan’ın diğer bölgelerine dönen Ermenilerle birlikte ele alınması gerektiğini ima etmişti. https://massispost.com/2024/08/azerbaijan-reacts-angrily-to-comments-made-by-toivo-klaar-on-karabakh-armenians/

c.  Bakü, Ermenistan anayasasını değiştirmeden veya bağımsızlık bildirisi bahsi anayasadan çıkarılmadan Erivan ile bir barış antlaşmasının imzalanmayacağı konusunda ısrarcı. Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı özel temsilcisi Elçin Amirbekov “Bu belge (Ermenistan anayasası), Azerbaycan’a karşı toprak iddiaları içeriyor” dedi.  https://news.am/eng/news/837223.html

ç.  Azerbaycan ile Rusya arasında ekonomik işbirliği büyüyor. Azerbaycan ve Rusya arasındaki ekonomik işbirliği konusunda Hükümetlerarası Devlet Komisyonu’nun yaklaşan toplantısının duyurulması, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin güçlendiğinin altını çiziyor. Her iki ülke de hızla değişen jeopolitik koşullarda yol alırken, ekonomik ortaklıkları bölgesel istikrar ve kalkınmanın hayati bir bileşeni olduğunu kanıtlıyor.  https://www.azernews.az/analysis/229578.html

d.  Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Toğrul İsmayıl, Azerbaycan ile Türkiye arasında gelişen ikili ilişkileri, KKTC ile kurulan yeni temas ve bölgede İran ile yaşanan temel çatışmayı Kırım Haber Ajansına değerlendirdi. Prof. Dr. Toğrul İsmayıl: “44 günlük Vatan Savaşı’ndan sonra Şuşa Beyannamesi ile ikili ilişkiler, stratejik boyutta müttefiklik seviyesine geçti. Türkiye-Azerbaycan hem bölgede hem de uluslararası boyutta ilişkilerini müttefiklik seviyesine çıkararak ortak güvenlik meseleleri, ortak karşılıklı iş birliği ve sadece askeri boyutta değil; aynı zamanda ekonomi, enerji hatları, nakil boyutu, ulaşım ve ulaştırma meselelerinin çözümü ve eğitim ve kültürel gelişmeleri de konulara dahil etti. Örneğin; Azerbaycan’da ortak Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi’nin kurulması, Türkiye’den Azerbaycan’a, Azerbaycan’dan Türkiye’ye eğitim görmek için gençlerin sayısının artması. Azerbaycan gençleri şu anda Türkiye’de en fazla eğitim gören yabancı uyruklu öğrenciler arasında 30 bin civarına çıktı. Yani bu tür meseleler tabii ki önemli bir boyuta gelmiştir ve son dönemlerde ikili anlaşmalar, Türkiye-Azerbaycan ilişkileri için bir örnek oluşturuyor. Bu ikili ilişkiler, Türk Devletleri Teşkilatı’nın içinde de pekişerek güven teşkil edecektir. Bu da tabii ki birçoklarını memnun etmiyor. Maalesef hem dışarıda hem içeride belirli güçler var. Bu meseleyi gölgelemek için ellerinden geleni yapıyorlar ve bazen de oldukça kalitesiz bir şekilde açıklamalar yapıyorlar. Maalesef bu bir realitedir. Özellikle son dönemlerde Ortadoğu’da yaşanan meselelerde, İsrail’in saldırıları çerçevesinde Azerbaycan-Türkiye ilişkilerine gölge düşürülmek isteniyor. Güya Azerbaycan İsrail’i savunuyor. Karabağ Savaşı’nda 44 günlük süreçte İsrail’den silah alındı, İsrail destek verdi ama silahları başka ülkeler satmıyordu. Amerika’nın uygulaması olan 907. madde vardı. Azerbaycan silahları başka yerden alamazdı.  Ya Rusya ya Ukrayna ya Türkiye ya da İsrail. Karşılığı da ücretsiz değildi, parasıyla alıyordu. Karabağ Savaşı döneminde de açık söylemek gerekirse İsrail Türkiye’den sonra Azerbaycan’ı destekleyen ülkelerin başında geldi. Bu ayrı bir konu. Ama son yaşanan gelişmeler doğrultusunda Azerbaycan da aynen Türkiye gibi uluslararası çerçevede o bölgede ikili devlet meselesini savunmakta ve Türkiye’ye tam destek vermektedir. Türkiye’nin yanında olduğunu hem Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev hem de Dışişleri Bakanlığı seviyesinde, her seviyede açıklanmıştır. Bunu dikkatle okumak, bilmek gerekiyor. Dediğim gibi öyle bir seviyeye geldik ki artık bölgesel sorunlarda bile ortak meseleler var. Uzmanların buna hassas yaklaşması ve dikkate alması gerekiyor. Aksi takdirde bu tür ikili ilişkilere ciddi zarar vermiş oluyorlar. Başkalarının aleyhimize propaganda yapmasına fırsat tanıyorlar. Şimdi daha önceleri hatırlıyoruz. Türkiye’de Azerbaycan kökenli olduğumuz bilinince “Azerbaycan Kıbrıs’ı niye tanımıyor?” diye soruluyordu. Tabii ki Azerbaycan’ın ciddi bir sorunu vardı. Topraklarının %20’si işgal altındaydı ve bu konuda Azerbaycan çok manevra yapamıyordu. Ben Kuzey kelimesini çok sevmiyorum. Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile olan ilişkilerde samimi hatta bazen Charter uçakları gibi meseleler olsa da çok gündeme getirilmiyordu. İhtiyatlı davranılıyordu. Şimdi Azerbaycan’ın eli, toprak bütünlüğünü yeniden oluşturduktan ve işgalden kurtardıktan sonra daha güçlü oldu. Öte yandan tabi ki Türkiye’de de siyaset değişti. Kıbrıs’ın bağımsız bir devlet olarak tanınması konusunda hamleler gerçekleşti. Bunlardan biri hem Azerbaycan hem Türkiye’nin istediği şekilde Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Devletler Teşkilatı’nda gözlemci statüsünde temsil edilmesidir. Hatırlatmak gerekirse, Macaristan’da aynı statüde teşkilatta bulunmaktadır. Bu küçük bir mesele değil, büyük bir hamledir. Fakat dikkate almak gerekir ki Türk devletlerinde, Türkistan coğrafyasında hassasiyet biraz farklı. Buna rağmen bu yaklaşım oldukça önemli bir adım. Bir nevi Kıbrıs Türk Devleti’nin tanınması yolunda de facto bir hamledir diyebiliriz. Öte yandan Azerbaycan Kıbrıs’a çok ilgi gösteriyor. Kıbrıs’a yaklaşması, devlet başkanını davet etmesi özel. En son da Türk Devletleri Teşkilatı’nın gayri resmi toplantısında Şuşa’da Kıbrıs bayrağı yükseldi.” dedi.  https://www.qha.com.tr/ozel-haber-roportaj/prof-dr-togrul-ismayil-susa-beyannamesi-ile-ikili-iliskiler-stratejik-boyutta-muttefiklik-seviyesine-gecti-492711

e.  AVİM: “Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Devlet Başkanları Konseyi’nin 24. zirvesi 4 Temmuz 2024 tarihinde Astana – Kazakistan’da gerçekleşmiştir. Bir önceki yıl gerçekleşen devlet başkanları konseyi zirvesinde, İran’ın ŞİÖ’ye tam üyeliği kabul edilmiş, Belarus’un üyeliği için ise Yükümlülük Zaptı imzalanmıştı. Bu yılki zirvede, gözlemci statüsünde bulunan Belarus’un tam üyeliği onaylanarak, örgütün üye sayısı 10’a yükselmiştir. Zirvede başta güvenlik ve ekonomi olmak üzere çeşitli konular ele alınmış, Astana Deklarasyonu dahil 25 belge imzalanmıştır. Zirvenin sonunda, ŞİÖ dönem başkanlığını Çin’in devralacağı açıklanmıştır. Bu devir teslim, örgütün gelecek dönemdeki faaliyetlerine yön verecek ve Çin’in liderliğinde, ŞİÖ’nün uluslararası arenadaki etkisini daha da artırmayı hedefleyen yeni stratejik yaklaşımlar geliştirilmesine olanak tanıyacaktır.”  https://avim.org.tr/tr/Yorum/SANGAY-ISBIRLIGI-ORGUTU-DEVLET-BASKANLARI-KONSEYI-NIN-24-ZIRVESI

2.  Yunan Sorunları / Yunan Haberlerindeki İddialar “” işareti içinde gösterilmiştir / Kıbrıs ile İlgili Gelişmeler:

a.  Yunan Haberleri “Çelik Kubbe: Türkiye entegre hava savunma sistemi kurmayı planlıyor. Türkiye, önümüzdeki dönem için planlanan savunma programları arasında ‘Çelik Kubbe’ adı verilen entegre uçaksavar savunma sisteminin inşasının da yer aldığını duyurdu.” (NOT: Temsili resim bültenin sonundadır.)  https://www.pentapostagma.gr/kosmos/7257478_atsalinos-tholos-i-toyrkia-shediazei-na-kataskeyasei-ena-olokliromeno-systima

b.  Yunan Haberleri “Temmuz ayında Güney Ege’de Kasos yakınlarında Türk donanmasının seferber edildiği olay, ‘Mavi Vatan’ söylemini yüksek sesle tekrarlayan Türk hükümet yetkililerine göre rastgele değildi. Bu çıkış Doğu Akdeniz’in geniş kesimleri üzerinde Türk nüfuzunu öngörmektedir. Ancak bu söylemin yeniden canlanması, esas olarak ülkenin iç kesimlerindeki nüfusa yönelik ve hükümetin ülkenin dış politikasından geri adım attığı yönündeki Türk muhalefetinin eleştirilerine yanıt olarak görünüyor. Türkiye’nin eski savunma bakanı ve iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin milletvekili Hulusi Akar, geçen pazartesi günü parlamentoda yaptığı konuşmada ‘Mavi Vatan, kıta sahanlığı, karasuları, MEB, Karadeniz’deki deniz yetki alanları, Ege, Akdeniz’dir; denizlerimizin üstünde ve altında bulunan her türlü hak ve çıkardır.’ dedi. ‘Mavi Vatan bizim ulusal meselemizdir. 12 bin kilometrelik sahil şeridi, 462 bin kilometrekarelik deniz alanıyla Mavi Vatan bir masal değil, apaçık bir gerçektir’ dedi. Hükümet milletvekilliğinin yanı sıra TBMM Milli Güvenlik Kurulu Başkanlığını da yürüten Akar, bu tutumunu desteklemek için iki kez Mavi Vatan haritasını göstererek, ‘İşte harita, bakın harita’ diyerek geri çekilme olmadığını vurguladı. Siyasi analistler, Akar’ın Cumhurbaşkanlığı veya Dışişleri Bakanlığı’ndan onay almamış olsaydı haritayla bu gösteriyi yapmayacağını düşünüyor. Analistler ayrıca, tam da Yunan-Türk gerginliğinin azaldığı dönemde Türk yetkililerin haritayı göstermemeye çalıştığını da kaydetti. Bir gün sonra Erdoğan, Kabine toplantısının ardından yaptığı konuşmada, ‘Anavatanımızın ayrılmaz bir parçası olan Mavi Vatanımızı savunmada en ufak bir geri adım atmayacağız. Bunu bilsinler’ dedi. Benzer şekilde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da Habertürk televizyonuna verdiği mülakatta Doğu Akdeniz’e ilişkin olarak, ‘Gerginliği azaltmanın hak ve çıkarlarımızı savunmayacağımız anlamına gelmediğini’ vurguladı.”  https://www.ekathimerini.com/politics/foreign-policy/1245534/turks-doubling-down-on-revisionist-claims/

3.  AYAcademy Bülteni

“Uluslararası İlişkilerde Dış Politika Çalışması” başlığı ile yayınlanan akademik makaleye ilişkin bilgiler ve erişim linki AYAcademy’nin aşağıdaki sosyal medya kanal linklerinde yayınlanmaktadır.

https://www.instagram.com/ayacademy.org.tr/
https://www.facebook.com/ayacademy.org.tr/
https://www.linkedin.com/company/ayacademy/
https://www.threads.net/@ayacademy.org.tr
https://www.tiktok.com/@ayacademy.org.tr
https://twitter.com/ayacademy_tr
https://t.me/AYAcademyTelegram
https://www.youtube.com/@AYAcademy_TR

Saygılarımla,

Serkan KORKMAZ

This entry was posted in ERMENİ SORUNU, FEYM GRUBU ÇALIŞMALARI. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *