KUL MU, BİREY Mİ * ÇAĞDAŞLIK VE BİLİM Mİ? * AKIL MI SOFTALIK MI?

ÖNCE ILIM, sonra ÖLÜM KALIM

İSLAM, bazen ILIMLI başlasa da, her zaman ılımlı bitmez.
ŞERİAT güçlendiğinde, asla aklın, bilimin peşinden gitmez.
Önce masum, şirin görünmek uğruna, takiyyede kusur etmez.
Güçlenip ayrık otu gibi yayılınca da,
Sökmeye kimsenin gücü yetmez.
Amerikalı “dostlar(!)” bir süredir tutturmuş,
İlla ki “ılımlı islam” diye.
Düşünür müsünüz, bu denli ısrar, baskı acaba niye?
Özgürlüğü bırakıp şeriata boyun eğen,
Daha kolay uşak olur “Coni”ye.
Kölelik yolunda görev verir Coni,
Dizginleri ele geçirmiş olan
“tescilli, takiyyeci dinci”ye.
Kemal Rastgeldi – Mersin 11 Şubat 2005

Bizim gibi yurtseverler istemese de, “Türkiye Cumhuriyetinde yobazlık isteyenler”, sayısal olarak yıllarca çoğunlukta kalabildiği için, Siyasal İslamcı (ve ona yandaş) Partiler (başlarındaki laiklik ve çağdaşlık düşmanı bir İmam Hatipli “Tek Adam”la beraber) ülkemizi ortaçağ karanlığına, (başta eğitim sistemi olmak üzere) her alanda yozlaşmaya, perişanlığa sürüklemeyi “başarmıştır(!)”.
Kurtulmak için tek seçeneğimiz, (şimdilik CHP öncülüğünde) muhalefetteki ilerici partilerin örgütlenerek ve iş birliği yaparak güçlenmesi, bir erken seçim gerçekleştirmek için gecikmeden seferber olmasıdır. Bunu desteklemek için de (sıkıntısı her gün artan ve kasten cahil bırakılan) halkımız artık harekete geçmeli, sokak ve meydanlara inerek mitingler, yürüyüşler, basın bildirileri, protestolar düzenlemelidir.
O uğursuz ampulü (kalıcı şekilde) söndürmek için (örneğin) ışıkları saat 21’de açıp kapamak bir ölçüde yararlı olsa da, asla yeterli değildir. Yüce Atatürk’ü ve başlattığı ölüm kalım mücadelesini örnek alırsak, O’na layık olmak için canla, başla (ve barışçı yöntemlerle) çalışırsak ancak güzel ülkemiz sözünü ettiğiniz “yobazlardan” belki kurtulabilir. Kandırılan halkımızın da desteğini almak için kolay anlaşılacak şekilde ve basılı, sözlü “medya” yardımıyla herkesi bilinçlendirmek gerekir; fakat ne yazık ki TV’lerin, radyoların, gazetelerin pek çoğu dinciler tarafından satın alınmış durumda.
Güvenebileceğimiz kanal olarak başta TELE 1’i tüm yurtseverlere tavsiye edebilirim (bilinen az sayıdaki diğerleri yanında). Prof. Emre Kongar’la Prof. Merdan Yanardağ’ın saat 20’de sunduğu 50 dakikalık programı çok ilginç, cesur ve yararlı bulmaktayım. Başka görüş (veya eleştiri) bildiren olursa sevinirim.

(Fakir olsa da) oy veren mutlu, çünkü oy alan zengin politikacı, bu gerçek dünyadaki adaletsizliğe, sefalete karşılık (hayal ürünü) “öbür dünya”da (hurilerle ve başka nimetlerle) ödüllendirileceği yönünde onu inandırmış.
AKP’nin 22 yıllık “başarısının” sırrı, din tacirliğinde bu denli usta olmasıdır. Dinsizlikle suçlanmaktan korktuğu için CHP gerekli tepkiyi gösterememiştir. Enflasyonun, açlığın, işsizliğin bu denli artmış olması, başımıza çöreklenen örgütlü cehaletin ve irtica belasının ülkeyi sürüklediği felaketten kurtulabilmemiz için bir fırsat olarak değerlendirilebilir.
En kısa zamanda bir erken seçimi gerçekleştirmek için canla başla çalışmak tüm yurtseverlerin en “kutsal” görevi sayılmalıdır.
Kemal Rastgeldi – 10.07.2024
This entry was posted in DİN-İNANÇ, İrtica, ŞERİAT - İRTİCA - KARANLIĞIN AYAK SESLERİ, SİYASAL İSLAM, YOBAZLIK - GERİCİLİK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *