ERGENEKON DESTANI * BOZKURT İŞARETİ * Türklerin bu en eski sembolü ne zamandan beri bir siyasi partinin sembolü yapıldı,

Türklerin bu en eski sembolü ne zamandan beri bir siyasi
partinin sembolü yapıldı, bunu konuşuyoruz. İyi fırsat oldu.

Eğitimci yazar Mahiye MORGÜL

Yazar Yılmaz Özdil 5.7.2024 tarihli videosunda geniş geniş Kurt motifi üzerine bir tarih anlattı. Türk kavramı üzerine derinlikli bir video yaptı.

Kurt işareti ilk defa 1991’de Bakü’de Ebulfez Elçibey’in yaptığı bir milyon insanın katıldığı mitingde yapıldı. Bağımsız Azerbaycan isteyenlerin sembolü olarak ilk defa orada Elçibey tarafından yapıldı. Mitinge katılan Alparslan Türkeş bu işareti Azerbaycan’dan Türkiye’ye getirdi.
Okurlarıma bu videoyu izlemelerini öneriyorum. Yılmaz Özdil’in deyimiyle sömürge solcuları da izlemeli. Kurt işaretini MHP’nin demirbaşı zannedenlere konuşuyor. Türk kültüründe Kurt sembolü gökyüzünün, Geyik sembolü yeryüzünün sembolüdür. Daha nicesini videosunda anlatıyor.

Videoya eklediğim yorumlarda şunları da okuyacaksınız.
-Roma sembolü dişi kurt, Atina’ya kadar ordusuyla giden Sirkasya Pers kralı Serhaz (Cerkez/Kserkses) başında kurt şapkalı resmedilir, Litvanya’da Kurt avlamak yasaktır, izciye yavru kurt demek gibi daha nelerimiz var…Kurt boğazı, Sirkasyada Kurtlar Vadisi, Horasan’da Kurt dağları… Anne kurt insan yavrusuyla kendi yavrusunu eşit tutar, ırkçılık sembolü değil SÜT KARDEŞİ (Farsça Hem Şire), BACY kavramını verir.
-SİRİUS yıldızı Orta Asya’da Bozkurt’tur. “Göksel kurt” ifadesi Orta Asya Türkçe’sinde ‘gök böri’ ya da ‘bör-teçene’dir.
-Ne güzelsiniz. Çok sevdiğim sembollerle Türk tarihi, sembollerle Türk mitolojisi nihayet sayenizde insanların ilgisine girdi. Merih, Mars, Kızıl Gezegen, Sirius (Cyros/ Kuruş)… İran -Pers tarihinin de kökleri aynı kültürdür, Su-mer ile Mer-si sesdeştir, teşekkür ederken MERSİ derler. KURUŞ paramızdan buğday (bereket) sembolünü 2005 yılında yok ettik, şimdi onu geri istemeliyiz.
-Merih’in İsviçreli hanımı Haydi’nin ataları da Türk çıkar. ALP (Türkçedir) Dağlarında yaşayan Umayana /Miyana halkı Ay-Atalı halk AyİTALİA halkı İsviçre’ye de gitmiştir. Çıplak ayaklı çizgi film karakteri kız çocuğu HAYDİ Umayanalı olmakla Atatürk’ün ifadesiyle OĞUZOĞLUDUR.
-Geyik şifa sembolüdür, Dağ keçisi de geyiktir, HAcı Bektşı v<eli onu okşar, Palmira kapısında Leyla Zeynep sultanın da yanında geyik var, Efes 1.Artemisi yanında dağ keçisi, Ahi Cumhuriyetinde ANGORA keçisi milli ekonominin de sembolüydü. Kurt ve Dağ keçisi, doğru eşleştirme.
-Cumhuriyet’in ilk basılan kağıt parasında kurt resmi vardır, çift süren boğa var bir de. Ankara Operet Sahnesinin sahne üstünde bozkurt maskesi vardır.
-Dilek Börü adında bir izleyiciye şöyle yanıt verdim:
Soyadınız BÖRÜ “kurt”, Bozkurt, Gökbörü, Sirius takım yıldızıdır, değil mi? Kuruş adlı paramızın kök adı olup Roma’dan borç almayı yasaklayan Pers kralı Kuruş bizim de atamızdır.
-12 Eylül öncesi Ülkü ocaklarının logosu Bozkurt idi, bayrağı kırmızı-yeşil idi, ancak galiba Bahçeli zamanında rengi mavi-beyaz yapıldı.
5.7.2024 /Rize

Ziya Gökalp’in şiiri ilk olarak Türk Duygusu dergisinin 8 Mayıs 1913 tarihli sayısında “Türk An’anesi: Ergenekon” başlığıyla yayınlanmıştır. Aynı şiir son şekliyle Ziya Gökalp’in 1914 tarihli Kızılelma kitabında “Ergenekon” başlığıyla yer almıştır.”

ERGENEKON

Biz Türk Han’ın beş oğluyuz,
Gök Tanrı’nın öz kuluyuz,
Beş bin yıllık bir orduyuz,
Turan yurdu durağımız!
Ak ordumuz sola gitti,
Üç hakanlık tesis etti,
“Medi”, “Sümer Akad”, “Hitti”
Bu üç şanlı oymağımız!
Birincisi Azerbaycan,
İkincisi Geldanistan,
Üçüncüsü Arz-ı Kenan,
Fışkırdı üç kaynağımız!
Gök ordumuz sağa vardı,
Çin’i baştan başa sardı,
Hiyong-nular bu Hanlardı,
Set olmadı tutağımız!
Kara ordu gitti, İskit,
Ülkesinde yaptı bir çit.
“Atilla ol, Şalon’a git”,
Sözü oldu adağımız!
Kızıl ordu dağlar aştı,
Efganlarla çok savaştı,
Bir alayı Hind’e taştı,
Sind oldu bir ırmağımız.
Sarı ordu tekin durdu,
Şehir yaptı, çiftlik kurdu,
Uygurların bu iç yurdu,
Kaldı ana toprağımız!
Yüce Tanrı Oğuz Han’ı,
Göndererek Türk hakanı,
Birleştirdi beş Turan’ı,
Doğdu güneş sancağımız!
Oğuz Han’dan sonra Hanlar
Kazandılar yüce şanlar,
Bilinmek için bu boş anlar,
Şahnamedir sorağımız,
Yıllar geçti bir an geldi,
Türk Tahtına İlhan geldi,
Sağdan, soldan düşman geldi,
Kurulmuştu tuzağımız.
Verilmedi bir dem soluk,
Kanlar aktı oluk oluk,
Öldü bütün çoluk çocuk,
Han, Bey, Çeri, Uşağımız.
Yalnız Nököz ile Kıyan
İki kızı alıp yayan,
Bir sarp dağa attılar can
Bunlar oldu kaçağımız.
Dağdan dağa hep gizlice,
Yürüdüler beş-on gece,
Bir tan vaktı gayet ince,
Bir iz oldu uğrağımız!
Bu iz yolu çok uzattı,
Sonra Alageyik çattı,
Bir dik yardan bizi attı,
Kanadı her bucağımız!
Bir de baktık yeşil bir bağ
Her tarafi bir yüce dağ,
Geniş, fakat sıkı bir ağ,
Dedik ne hoş bu ağımız!
Alageyik çayır yerdi
Yavrusunu emzirirdi,
Bizi gördü meme verdi,
Oldu Ana Kucağımız!
Dörtyüz sene burda kaldık,
Geyik arttı, biz çoğaldık,
Çıkamadık İşe daldık,
Pek şenlendi konağımız!
Elma,erik çoktu yedik,
Demir bulduk, ör işledik,
“Bir gizli yol bulsak” dedik,
Dağ delerdi bıçağımız!
Kurt’tan hali iken bu yurt,
Bir gün peyda oldu bir kurt,
Bir geyiğe attı avurt,
Gördü çoban yamağımız!
Kurt bir delik buldu,gitti,
Bir demirci takip etti,
Ocak yaktı taş eritti,
Açıldı yol kapağımız!
Büyük sevinç, büyük müjde,
Bayram yaptık kentte,köyde,
Torun, oğul, baba, dede,
Büyüğümüz, ufağımız!
Demircye Bozkurt dendi
Han tanıldı,taç giyildi,
Yoldan önce kendi indi,
Sağ elinde bayrağımız!
Börteçine kurdun adı,
Ergenekon yurdun adı,
Dörtyüzsene durdun hadi,
Çık ey, yüzbin mızrağımız!
Oldu sana Kaf bu eşik,
Tarih kaldı delik,deşik,
Artık yeter bu taş beşik,
Oldu körpe yatağımız!
Uzaklarda hoş ülkeler,
Issız yurtlar seni bekler,
İşte Kıpçak, işte Kaşgar,
Ta karşıda Gökdağ’ımız!
Tarhandağı gözler seni;
Tanrı orada sözler seni,
Dört asırdır özler seni,
Tukin dağda otağımız!
Turan, eski toprak bize;
Hind, bir altın konak bize;
Çin köşkleri kışlak bize,
Tuna boyu yaylağımız!
Yunus gibi çıktık Hut’tan!
Büyük yurda küçük yurttan,
Geyik girdik, doğduk kurttan.
Kılıç oldu orağımız!
Sartlık gitti, Uygurlandık.
Soyumuzla gururlandık.
Şamanlardan uğurlandık.
Pirler oldu yardağımız!
İlk yayıldık: Beşbalık’a!
Karakurum, Elmalık’a
Çin başladı zorbalığa,
Ezdi onu tokmağımız!
Sağa sola gitti ordu;
Hind’e, Rum’a bir baş vurdu.
Altın yuta düzen kurdu.
Yine eski yasağımız!
Alplerimiz girdi harbe,
Düşmanlara attı darbe;
Şimal, cenup, şarka, garbe,
Akın etti kısrağımız!
Türk ayağı hangi yurda,
Basmışsa baş eğdi kurda!
“Gökhan orda, Akhan burada!”
Dedik gitti ayağımız!
Tümen, Çin’e akın etti.
Efrasiyab, Rum’a gitti.
Tomris adı göğe yetti.
Hüsrev oldu tutsağımız!
Teleleri, Aktürkman’ı
Toplamıştı Soğd’un Hanı,
Çapul etti Eşkân(i), yân’ı
Sevinç adlı soğdağımız!
İlhan Mokan, Bilge Kağan,
Gaznevi’den Mahmut Sultan,
Selçuklulardan Alparslan Han,
Birer şanlı koçağımız!
Askerliği gördü atsız.
Harzem Şah’ı oldu atsız.
Bugün hakan, dün bir adsız:
Böyle kayar kızağımız!
Tonguz, Çin’e hakan oldu.
Hıtay Türk’ü üryan oldu.
İlk düşünen Gür Han oldu,
“Birleşmeli ocağımız”!
Cengiz bunu tasarladı.
Dört bucağa ılgarladı.
Türk soyunu toparladı,
Turan oldu öz bağımız!
Oğuz Han’dan beri mühmel,
Kalmış idi büyük emel.
Yüce dilek uzattı el.
Ele geçti arağımız!
Gökten yüce yıldızımız!
Bir devr açtı her hızımız!
Atilla bir Kırgız’ımız!
Timurleng bir Kazak’ımız!
Fatih aldı İstanbul’u.
Babür, Hind’e eğdi yolu.
Nadir sarstı sağı solu…
Oldu bir son taslağımız!
Bundan sonra talih döndü,
Yıldızımız yine söndü,
Karşımızda Rus göründü…
Kesildi yurt otağımız!
Kırım, Kazan heder oldu!
Tuna, Kafkas beter oldu!
Türkistan’da neler oldu?
İşitmedi kulağımız!
Yurt girince yâd eline,
Ergenekon oldu yine!
Çıkmaz mı bir Börteçine?
Nurlanmaz mı çerağımız…
This entry was posted in ERGENEKON - BALYOZ, Tarih. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *