Üç büyük devrimin yüzüncü yıldönümü

Üç büyük devrimin yüzüncü yıldönümü
T24 – Yalçın Doğan – 02 Mart 2024


Yarın 3 Mart 2024…
Cumhuriyet’in temellerini oluşturan üç büyük devrimin yüzüncü yıldönümünde bu yasaları saptırmaya uğraşanlar var. Boşuna!.. Ne hilafet, ne medrese, ne şeriat!.. Laik Cumhuriyet!..”Büyük cihat, cehalete karşı savaş”.
24 Kasım 1922, Topkapı Sarayı, Hırka-ı Şerif Dairesi’nde tören. Dua Arapça yerine ilk kez Türkçe okunuyor. Ardından cuma namazı için gidilen Fatih Camii’nde okunan hutbe yine Türkçe. Hutbe bu törenden altı gün önce Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından halife ilan edilen Abdülmecit Efendi için okunuyor. Türkçe okunan hutbe bir hadisi konu alıyor.
“Küçük cihattan büyüğüne döndük” mealindeki hadis özünde “cehalete karşı savaş” diye yorumlanıyor. Yeni halife için düzenlenen törende okunmak üzere TBMM Hükümeti tarafından seçilen hutbeye bakar mısınız?.. Cehalete savaş açıyor, yüz yıl önce!..
Günümüzde bilimsel eğitime karşı çıkan hacı, hocalara, “okuyan insan görünce tüylerim diken diken oluyor” diyen sözde üniversite hocalarının “cahil” kaldıklarını gösteren ibretlik bir olay.
Ankara ile gerilim
Abdülmecit Osmanlı padişahı Abdülaziz’in altı oğlundan biri. Amcasının oğlu Vahdettin tahta çıkınca Abdülmecit Efendi veliaht ilan ediliyor. 1 Kasım 1922’de saltanat kaldırılınca veliahtlığı sona eriyor. On beş gün sonra 16 – 17 Kasım’da Vahdettin bir İngiliz zırhlısı ile kaçınca, TBMM hilafet makamının boşaldığına karar veriyor, ertesi gün 162 milletvekilinden 148’inin oyuyla Abdülmecit Efendi halife ilan ediliyor.
Abdülmecit Efendi ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti arasında zamanla gerginlikler yaşanıyor. Onun “Fatih Sultan Mehmet gibi sarık takmak, yabancılarla siyasi ilişkiler kurmak, daha fazla ödenek almak” gibi isteklerini Ankara hoş karşılamıyor.
Cumhuriyet’in ilanı
Ancak, dönüm noktası Cumhuriyet’in ilanı. Laik ve demokratik bir düzene adım atan genç Türkiye Cumhuriyeti ile hilafetin bir arada yürümesi mümkün değil. Hilafetin sözlük anlamı “birinin yerine geçmek, birini temsil etmek”.
İslam’daki karşılığı ise:
Hazreti Muhammed’den sonra devlet başkanlığı kurumunu ifade eden dini ve siyasi bir makam. Halife o makamın sahibi olan kişi. Siyasetin din üzerinden yürütülmesi anlamındaki hilafetin laik Cumhuriyet’le bir arada bulunması söz konusu değil.
3 Mart 1924
Dolayısıyla, Cumhuriyet’ten sonra hilafetin kaldırılması kaçınılmaz bir zorunluk. Bununla birlikte, Cumhuriyet’i ilan eden Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde küçük bir azınlık Halife Abdülmecit Efendi’nin siyasi güç kazanmasına çalışıyor. Meclis’te “Hilafet-i İslam ve Türkiye Büyük Millet Meclisi” başlıklı bildiriler dağıtıyor. Atatürk ve arkadaşları laikliğe aykırı, iki başlı görüntüye son veriyor:
3 Mart 1924’te, yüz yıl önce hilafeti kaldırıyor. Son halife Abdülmecit trenle İsviçre’ye gönderiliyor, ömrünün sonuna kadar Fransa’da yaşıyor.
3 MART, YARIN HİLAFETİN KALDIRILMASININ, EN BÜYÜK DEVRİMLERDEN BİRİNİN YÜZÜNCÜ YILI. Bugün 2 Mart 2024, o devrimin yüzüncü yılını bir gün öncesinden kutlamak istiyorum.
Şeri’ye ve Evkaf Vekaleti
Şeri’ye din işleri, evkaf “vakıflar” anlamı taşıyor. Şeri’ye ve Evkaf Vekaleti din hizmetleriyle ilgili, aynı zamanda vakıf mallarını yöneten bir bakanlık. Cumhuriyet’in ilanından önce, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin beş hükümetinde, Cumhuriyet’ten sonraki ilk hükümette bu bakanlık var.
3 Mart 1924 günü TBMM ikinci devrime imza atıyor. Şer’iye ve Evkaf Vekaleti kaldırılıyor. Din işleri Diyanet İşleri Başkanlığına, vakıflar yönetimi Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devrediliyor. Hilafet kaldırıldıktan sonra, laik Cumhuriyet’te din işleriyle ilgili bir Bakanlığa asla yer yok.
3 MART 1924, O İKİNCİ DEVRİMİN YÜZÜNCÜ YILDÖNÜMÜ.
Tevhid-i Tedrisat Kanunu
Ne kanunu?..
“Eğitimin birleştirilmesi, İslami usule göre eğitim veren kurumların Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanması. Medreselerin kaldırılması”. Laik ve ulusal kuralları eğitimde uygulayabilmek amacıyla bütün okullar Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanıyor, eğitimin tek elden yürütülmesi hedefleniyor. Bu yasa tekke ve zaviyelerin kapatılması, Harf Devrimi’nin gerçekleşmesi için bir adım oluşturuyor.
Bir yanda çağdaş eğitim için çabalar, diğer yanda medreseler gibi Orta Çağ kurumlarının varlığı “mektep – medrese ikiliği” yaratıyor. Birbirine zıt hayat görüşü olan kimseler yetişiyor. Oysa, Cumhuriyet…
“İrfanı hür, vicdanı hür, fikri hür nesiller” yetiştirmeyi amaçlıyor.
Analitik düşünceye öncelik tanıyan, bilime inanan kuşaklar.
3 MART 1924’TE TEVHİD-İ TEDRİSAT KANUNU KABUL EDİLİYOR,
AYNI GÜNDE ÜÇÜNCÜ DEVRİM, YÜZÜNCÜ YILDÖNÜMÜ.
3 Mart 1924’te Cumhuriyet’in yerleşmesini sağlayan, birbirini tamamlayan üç temel devrim yasası ilan ediliyor. Boşuna uğraşıyorlar. Yarın 3 Mart 2024…
Cumhuriyet’in temellerini oluşturan üç büyük devrimin yüzüncü yıldönümünde bu yasaları saptırmaya uğraşanlar var. Boşuna!..

Ne hilafet, ne medrese, ne şeriat!.. Laik Cumhuriyet!..

This entry was posted in Uncategorized. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *