Misakı Milli (Ulusal Ant) 

Misakı Milli (Ulusal Ant) 

CUMHURİYET – 26.01.2024
Doç. Dr. Necati Ulunay UCUZSATAR

Birinci Dünya Savaşı sonrası Osmanlı Devleti’nin teslim oluşuyla imzalanan 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Mütarekesi (silah bırakışması) hükümlerine dayanarak yurdumuzu işgal eden İtilaf Devletleri’ne (İngiltere, Fransa, İtalya ve Yunanistan) Atatürk’ün önderliğinde yüce Türk ulusu baş kaldırmıştır. 28 Ocak 2024 tarihi de yurdumuzun düşmana teslim edilmeyeceğine ve ulusal sınırlarıyla korunup savunulacağına ilişkin ant içilen “Misakı Milli (Ulusal Ant)”nin 104’üncü yıldönümüdür.
Sadrazam Ali Rıza Paşa, İstanbul’u işgal eden İngilizlerin baskısıyla istifa etmiş ve Meclisi Mebusan da Padişah Vahdettin’in kararıyla kapatılmıştı. Devletin yönetim organı kalmayınca Mustafa Kemal Paşa, Anadolu’yu işgal eden emperyalist devletlere; engin jeopolitik bilgisiyle hazırlayıp üzerine and içtirdiği 28 Ocak 1920 tarihli Misakı Milli’yi kapanmadan önce Meclisi Mebusan’a onaylatarak yanıt vermişti.
“Misakı Milli”, Mustafa Kemal’in ulusal politikasını çizen coğrafyaya dayalı, Mondros Mütarekesi’nin imzalandığı 30 Ekim 1918 tarihinde elde kalan Musul, Kerkük ve Doğu Trakya’yı içine alan Anadolu ülkesinin işgalci devletlere teslim edilmeyeceğine dair hazırlanan bir and (yemin) belgesidir.
TAM BAĞIMSIZLIK
Yüce Türk ulusu, tüm yurdu işgal ve zulüm altındayken her türlü ihaneti görür; Padişah Vahdettin’in baskı, ferman ve fetvalarıyla çıkarılan iç ayaklanmalar ile kanını döker ve  “Hilafet Ordusu” adı verilen Yunan ordusuyla yoksulluk içinde çarpışıp bağımsızlık savaşını sürdürürken emperyal devletlerin yüzüne haykırılan Misakı Milli, aşağıdaki esaslarda hiçbir taviz vermemiştir:
Türk atayurdu ve sınırları, özgürce yaşamı, yurtiçinde, inancı, soyu, kültürü ve tarihsel geçmişi ne olursa olsun tüm yurttaşların “asılca birliği”, yurdun bütünlüğü ve bölünmezliği, uluslararası ilişkilerde “karşılıklılık, tam bağımsızlık” (siyasette, orduda, ekonomide, hukukta, kültürde).
Sonuçta, Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde canını ve tüm maddi ve manevi varlığını ortaya koyup savaşarak 30 Ağustos 1922 Dumlupınar Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin kazanılmasından sonra 9 Eylül 1922’de Yunan ordusunu İzmir’de denize döken Türk ulusu; 24 Temmuz 1923’te İsviçre’de emperyalist devletlere “Misakı Milli”yi de onaylatmış ve tarihe “Lozan Zaferi” olarak geçmiş siyasal zaferiyle özgür ve tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur.
Misakı Milli, Erzurum ve Sivas kongreleri kararlarına dayandırılmış ve yalnızca Ulusal Savaşım sürecinin değil günümüzün ve yarınlarımızın da Türk dış politikasının esaslarını oluşturmuştur.
İstanbul ABD Konsolosluğu görevinde bulunan Amerikalı diplomat Elaine D. Smith, 1959 yılı haziran ayında Washington DC’deki “The American University”de sunduğu “Origins of The Kemalist Movement (1919-1923)” adlı doktora tezinde, Misakı Milli’nin Sivas Kongresi Bildirisi’ne dayanıp, dış politikamızın ve modern Türk tarihinin “Key Document-Kilit Belgesi” olduğunu ve içeriği bakımından 4 Temmuz 1776 tarihli Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi’ne benzediğini savunup onaylatarak “Dr.” akademik unvanını almıştır.
MİNNET BORÇLUYUZ
Yurdumuzu, ulusumuzu ülkesinin sınırları, tüm maddi manevi varlıkları, şanlı tarih, kültür ve geçmişiyle birlikte tam bağımsızlığına ve özgürlüğüne kavuşturan Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere onun önderliğinde savaşan tüm kahraman atalarımıza minnet borçluyuz. Ruhları şad, yer ve yurtları cennet olsun!
Unutulmasın ki yüce Türk ulusu Mustafa Kemal Atatürk’ün, şehit ve gazilerimizin özgürce bayrağımızı dalgalandırdığı ve Türkiye Cumhuriyeti devleti adıyla yaşattığı yurdumuzda sonsuza kadar yaşayacak, işgal ve parçalama hesaplarına asla izin vermeyecektir.
This entry was posted in Uncategorized. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *