AKP’NİN ANAYASA DARBESİ!!! * Darbe”nin teşrifatçılığını Bekir Bey’e yaptırdılar. Bir düzen ancak bu kadar “utanmaz ve pişkin” olabilir.

Darbeci kankası, darbe teşrifatçısı!

T24 – Umur Talu – 31 Ocak 2024

Enkazına yetişemedikleri, şimdi kalan mahallelerine, hanelerine kamulaştırma marifetiyle el koymak istedikleri Hatay halkının bir de oylarını gasp edip çöpe atıyorlar. Sağ olaydı belki de Kenan Evren’e yaptırırlardı darbeyi.
Fakat o bile riskli; onun bile, bir Anayasa’yı ihlal ve iğfal ettikten sonra kendi siparişi 12 Eylül Anayasa’sına uyma ihtimali vardı. Halkın oylarını da Hatay’ın kalbini de bu ülkenin “iyi insanları”nın haysiyetini de TBMM’nin onurunu da Anayasa Mahkemesi kararlarını da çiğneyerek yaptıkları “darbe”nin teşrifatçılığını Bekir Bey’e yaptırdılar.
Ya insan biraz utanır. Der ki; İsterse iki büklüm durarak, efendim ben şey etmesem o kürsüden, malum işte!
Ne ona o talimatı veren, ne kendisi utanıyor, sıkılıyor…O kürsüden, her mahfilden, her vesileyle, 15 Temmuz darbe girişimine kadar “Hocaefendisi”ni övmüş, savunmuş, onların talimatıyla yıllarca Adalet Bakanlığı ve elinin, dilinin uzanabildiği her yerde kadrolar sağlamış biri…
Biat-itaat açık çekiyle kazasız belasız atlattığı “darbecilik” sanki milattan önceymiş gibi şimdi de Meclis’te yine talimatla “halk oyuna darbe”yi ilan ediyor. Bir düzen ancak bu kadar “utanmaz ve pişkin” olabilir.
Anayasa Mahkemesi’nin milletin oylarıyla seçilmiş milletvekili Can Atalay ile ilgili kararını kukla yargı kararlarıyla çiğneyip bir de buna “Milletin Meclisi”ni alet ediyorlar. Orada birer parmak çocuğa dönüşen iktidar milletvekilleri kendi seçmenlerinin yüzüne, bir gün aklı yerinde, muhakemesi makul kendi evlatlarının yüzüne nasıl bakacaklar?
Kendilerini “demokrat, darbe karşıtı” ilan etmek için sarıldıkları “15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişimi”nin 7’inci yıldönümünde, T24’te şöyle yazmışım:
“Sanıyorsunuz ki bu düzenin rehin tuttukları sadece Osman Kavala, Can Atalay ve diğer Gezi tutuklularıdır.
Oysa sizin hayatınız da rehin.
Dışarıdasınız ama rehinelik içinizde.
Çocuğunuzun geleceği ipotekli. Eve götürülecek ekmek için boyun eğmeniz talep ediliyor her köşede. Bahşedilen gelirle iki gün bile sevinemiyorsunuz. Hayaliniz ev iken otomobil bile olamıyor, cep telefonuna düşüyor, o da elinizden düşüyor.
Hayalleriniz rehin ama siz özgürsünüz, öyle mi?
Ekmeğiniz rehin ama siz serbestsiniz, öyle mi?
Evladınız rehin ama siz dışarıdasınız, öyle mi?
Otoritenin hayatınızdan, umudunuzdan, evladınızdan alıp götürdüğü her şeye karşı neye tutunuyorsanız; din olabilir, milliyetçilik mesela, Atatürkçülük tabii, belki umursamazlık bile… İşte onunla rehinsiniz.”
Maalesef öyle!
Anayasayı bile çiğneyerek seçilmiş milletvekilliği tanınmayan, bir de darbeci kankasının teşrifatçılığı ile milletvekilliği de düşürülen Can Atalay’ın neden ve kimler tarafından rehin alındığını biliyor.
Siz biliyor musunuz?
Çalınan sadece bir kentin oyları, seçilmiş bir milletvekilinin hakkı değil; hak, hukuk, hakkaniyet, adalet yağmalanıyor. Payınızı alıyorsunuz zaten, ister farkında olun, ister olmayın.
Şu işe bakın: “Bir şiir yüzünden hapse düşen adam”ın seçilme hakkı için ana muhalefet partisi CHP (ve Baykal) ön ayak olmuştu. Şimdi bizzat kendisi, seçilmiş bir milletvekilinin ve halkın hakkını yok saymak için “darbeci kankası, darbe teşrifatçısı” ile yargı ve yasamadaki parmak çocuklara talimat vermiş olmalı.
Enkazına yetişemedikleri, şimdi kalan mahallelerine, hanelerine kamulaştırma marifetiyle el koymak istedikleri Hatay halkının bir de oylarını gasp edip çöpe atıyorlar.
Çöpe de değil…
Hapse atıyorlar. Binlerce seçmenin hayatını, seçimini, umudunu hapse atıyorlar. Çünkü Can Atalay sadece TİP’ten, sosyalist bir partiden seçilmedi. Çok öncesinde de ülkenin dört bir yanındaki mağdurların, mazlumların, yoksullukları bile güçlülere peşkeş çekilenlerin hakkını aradı. Hani çok inançlılar ya, hani “Allah her şeyi biliyor ve görüyor” ya…
Onu da gördü, sizi de gördü!
https://t24.com.tr/yazarlar/umur-talu/darbeci-kankasi-darbe-tesrifatcisi,43336

SÖZDE Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi kararını okuyan AKP’li Bekir Bozdağ’a kitapçık atılmasına tepki göstererek demiş ki;
“Meclisi yöneten Meclis Başkanvekilimiz Sayın Bekir Bozdağ’a yönelik çirkin hareket asla kabul edilemez. TBMM Başkanlık Kürsüsü aziz milletimizin kürsüsüdür. Her ne gerekçeyle olursa olsun millet adına hareket eden TBMM’nin çalışması engellenemez. TBMM Genel Kurulu’nu yöneten Başkanlık Divanına saygı göstermek herkesin görevidir. Meclis Başkanlık Kürsüsünün işgal edilmesi ve Meclis Başkanvekilimize kitapçık atılması, milli iradeye büyük bir saygısızlıktır.”
Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış!!! Bakan efendi öncelikle ANAYASA MAHKEMESİNİN kararını nasıl yok saydıklarının hesabını vermelidir. MİLLİ İRADEYE YAPILMIŞ OLAN BÜYÜK SAYGISIZLIK Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmüş olmasıdır. Sözde adalet bakanı, Anayasa Mahkemesinin milletvekili Can Atalay’ın haklarının gasp edildiği kararını 2 kez vermesine rağmen yüce mahkemenin kararlarının yok sayılmasıyla Türkiye’nin bir hukuk devleti olması niteliğinin kaybettiğinin farkında değil mi?
Naci Kaptan – 31 Ocak 2024
This entry was posted in Uncategorized. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *