VAHDETTİN KRONOLOJİSİ * Vahdettin; “İngiliz milletine karşı beslediğim sevgi ve hayranlığı babam Abdülmecit’ten miras aldım.” * General Milne, hükümetine gönderdiği raporda şöyle diyordu: “Padişah, İngilizlerin Türkiye’nin idaresini mümkün olduğu kadar çabuk ellerine alması için istirhamda bulundu… İç kısımlara (Anadolu’ya) İngiliz subaylarının gönderilmesini ve idareye yardımcı olmalarını rica etti. Buna karşılık Kafkasya’daki Türk askerini, İngilizlerin buyruğuna vermeye, istenmeyen subayları görevlerinden almaya ve birlikleri İngiliz subaylarının komutası altına vermeye hazır.”

BAĞLANTILI YAZI; https://nacikaptan.com/?p=102391
TARİHİN İÇİNDEN * BELGELERLE SULTAN VAHDETTİN NASIL İHANET ETTİ


Vahdettin kronolojisi 1

CUMHURİYET – Emre Kongar – 23.11.2023

Sevgili okurlarım, Vahdettin’in ihaneti konusunda bakınız tarih neler söylüyor:
30 Ekim 1918; Mondros Ateşkesi imzalandı.

24 Kasım 1918
Vahdettin’in, İngiliz The Daily Mail gazetesi muhabiri G. Ward Price’a yaptığı açıklama, 24 Kasım 1918 tarihli gazetelerde yer aldı:
“İngiliz milletine karşı beslediğim sevgi ve hayranlığı babam Abdülmecit’ten miras aldım.”

16 Aralık 1918
Dr. Sami, Padişah Vahdettin ve Hariciye Vekili adına, İngiliz Karadeniz Orduları Komutanı Milne’yi ziyaret etti. General Milne, hükümetine gönderdiği raporda şöyle diyordu:
“Padişah, İngilizlerin Türkiye’nin idaresini mümkün olduğu kadar çabuk ellerine alması için istirhamda bulundu… İç kısımlara (Anadolu’ya) İngiliz subaylarının gönderilmesini ve idareye yardımcı olmalarını rica etti. Buna karşılık Kafkasya’daki Türk askerini, İngilizlerin buyruğuna vermeye, istenmeyen subayları görevlerinden almaya ve birlikleri İngiliz subaylarının komutası altına vermeye hazır.”

10 Ocak 1919
İngiliz Yüksek Komiseri Calthorpe, Londra’ya gönderdiği gizli mesajında şunları söylüyordu:
“Padişah, bütün umudunu İngiltere’ye bağladı. Her istediğimiz kimsenin tutuklanıp cezalandırılmasına razı. İngiliz hükümetinin, halifelik makamında kalması için kendisine yardım edip etmeyeceğini soruyor.”

19 Ocak 1919
İngiliz Yüksek Komiser Vekili Amiral Webb, Londra’da Ronald Graham’a gönderdiği mesajda: “Vali atamalarının, basının, demiryollarının sıkıca ellerinde bulunduğunu, hapishanelerden istedikleri Rum ve Ermenileri serbest bıraktıklarını” bildiriyor ve “İstediğimiz her şeye el koyuyoruz. Politikamız süngünün keskin ucuna dayanıyor. Padişah bizi buraya yerleştirmek istiyor” diyordu.

9 Mart 1919
Daha sonra Malta’ya sürülecek olan yüksek düzeydeki İttihatçılar’ın ikinci bölümü tutuklandı.
Hükümeti kurmasından 5 gün sonra Sadrazam Damat Ferit, İngiliz Yüksek Komiserliği’ni resmen ziyaret etti. Yüksek Komiser Vekili Amiral Webb, bu ziyareti Londra’da Dışişleri Bakanı’na şöyle bildiriyor:
“Daha önce özel olarak bana iletmiş olduğu, kendisi ve efendisi Padişah’ın, Allah’tan sonra İngiltere’ye umut bağladıkları yolundaki güvencesini birçok kez tekrarladı. Bu mesajı size iletmemi arzuladı. Savaş tutsaklarına, gaddarlıktan ve Ermeni kırımından sorumlu olan kişileri tutuklamak istediğimizi bildiğini ancak listelerin arşivden kaybolduğunu söyledi. Bu kişilerin yakalanacaklarına ve cezalandırılacaklarına söz verdi.”

11 Mart 1919
İngiliz Yüksek Komiser Vekili Amiral Webb, Londra’ya gönderdiği iletisinde şöyle yazıyordu:
“Yeni hükümet, övünülecek bir çabayla yeniden tutuklamalara başladı.
İtaatli bir ata fazla antrenman yaptırıyoruz.
Daha fazla adam tutuklarsak bu hükümet istifa eder. Daha iyisini de bulamayız.
Başbakan her bir valiye bir İngiliz danışman atamak istiyor. Bizi mahcup ediyor.”

Vahdettin kronolojisi 2
24 Kasım 2023

30 Mart 1919. – Sadrazam Damat Ferit, Padişahla birlikte hazırladığı İngiliz mandası isteyen öneriyi resmen İngilizlere sundu.
Webb, Londra’ya gönderdiği şifreli belgede, Vahdettin adına Sadrazamın yaptığı bu ziyarette, “İngilizlerin istedikleri yerleri işgal etmesi, 15 yıl Osmanlıları koruması, Ermenistan’ın bağımsız olacağı, İngilizlerin maliyeyi kontrol etmesi, gibi maddelerin yer aldığını; Osmanlı Devleti’nin İngiltere’ye tamamen boyun eğdiğini (Webb’in kullandığı deyim: Total submission)” belirtiyordu.

15 Mayıs 1919 – İzmir işgal edildi.
16 Mayıs 1919 – Mustafa Kemal, Samsun’a gitmek üzere İstanbul’dan ayrıldı.
16 Mart 1920 – İstanbul işgal edildi.
10 Nisan 1920 – Şeyhülislam Dürrizade’nin Mustafa Kemal ve arkadaşlarının öldürülmelerini isteyen fetvası yayımlandı.
23 Nisan 1920 – Büyük Millet Meclisi Ankara’da açıldı.
13 Mayıs 1920 – Vahdettin, Anzavur isyanına katılanları ödüllendirdi.
24 Mayıs 1920 – Vahdettin, İstanbul Divanı Harbi’nin Mustafa Kemal, Ali Fuat Cebesoy, Halide Edip ve arkadaşları hakkında verdiği idam kararını onayladı.
27 Mayıs 1920 – Vahdettin, Fevzi Çakmak için verilen idam kararını onayladı.

15 Haziran 1920
Vahdettin, İsmet İnönü, Fehmi Gerçeker, Refet Bele, Ankara Müftüsü Rifat Börekçi, Dışişleri Bakanı Bekir Sami, Celalettin Arif, Yusuf Kemal Tengirşenk, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Fahrettin Altay hakkında verilen idam kararlarını onayladı.

14 Temmuz 1920 – Vahdettin, Kuvayı Milliye’ye katılan subayların ölüme mahkûm edilmesini onayladı.

28 Temmuz 1920 – Sadrazam Damat Ferit, İngiliz Yüksek Komiseri Roberck’e “Kürtleri Mustafa Kemal’e karşı kullanalım” önerisini yaptı.

10 Ağustos 1920 – Sevr Antlaşması imzalandı, Vahdettin bu antlaşmanın hükümet tarafından imzalanmasını onayladı.

7 Mart 1922 tarihli belge. – Londra temaslarına hazırlanan heyetin belgelerinin İngilizlere iletilmesi.


Vahdettin kronolojisi 3
26 Kasım 2023

7 Mart 1922 – Avrupa temaslarına hazırlanan Ankara heyetinin belgelerinin İngilizlere iletilmesi.
Büyük Millet Meclisi hükümeti, İstiklal Savaşı konusunda Avrupa’da temaslar yapmak için bir heyet oluşturur. Yusuf Kemal Tengirşenk başkanlığındaki heyet, önce İstanbul’a gelir. Heyetteki altı kişiden biri olan kâtip Kemal Bey, eşinin babasının evinde kalmaktadır. Heyetin beraberinde getirdiği, içinde önemli evrakların bulunduğu valiz de Kemal Bey’in kayınpederinin evindedir. Kemal Bey iki gün kayınpederinin evine uğramaz, başka evlerde kalır. Bu arada durumdan bir şekilde haberdar olan Vahdettin’in hafiyeleri bir gece gizlice eve girer, valizi alıp çıkar. İçindeki altı adet gizli belgenin fotoğraflarını çekip daha sonra fark ettirmeden eve geri bırakırlar. Bu kopyalar daha sonra Vahdettin’in emektar bir mabeyincisiyle İngiltere Yüksek Komiserliği baş tercümanına gönderilir.
İngiltere’nin İstanbul’daki diplomatik temsilcisi olan Yüksek Komiser Sir Horace Rumbold, bu belgeleri İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Curzon’a 7 Mart 1922 tarihinde gönderdiği 232 sayılı, “gizli” belgeyle iletir.
İngilizler, “Padişah, Yusuf Kemal’in valizinden çalınan belgelerin suretlerini bize göndermekle, aralarındaki ilişkilerin durumunu en iyi biçimde gösteriyor” diye not düşmüşlerdir.
16 Mart 1922 tarihinde, başkanlığını Yusuf Kemal Bey’in yaptığı Ankara Hükümeti’ni temsil eden heyet ile İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Curzon’un Londra’da yaptıkları temaslar hiçbir olumlu sonuç vermeden biter. (Salahi R. Sonyel’in Belleten’deki makalesi ile Orhan Çekiç’in araştırması.)

26 Mart 1922 – Vahdettin’in İngiltere ile özel ve gizli anlaşma isteği.
İngiltere’nin İstanbul Yüksek Komiseri Rumbold’dan, İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Curzon’a gönderilen gizli yazıda Vahdettin’in İngilizlerle anlaşmak istediği bildiriliyor:
“Sadrazam Tevfik Paşa dün bana bir bildirim yaptı. Sadrazam, Padişahın İngiltere ile ayrı bir anlaşma yapmak istediğini bildirdi. Padişah adına şu önerilerde bulundu, ‘Türkiye ile İngiltere arasında yeni bir anlaşma yapılacak. Boğazlar’ın serbestisini sağlama işi İngiltere’ye bırakılacak. Doğu Trakya’nın ve Edirne’nin Türkiye’ye geri verilmesine karşı itirazlara neden kalmayacak. Böyle bir anlaşma, İngiltere’nin halifeliğe düşman olduğu yolundaki düşüncelerini de yok edecek…’ Sadrazam, bu konunun bütün nazırlardan ve İzzet Paşa’dan da gizlendiğini söyledi. İngiltere böyle bir anlaşmayı kabul ederse Padişahın bunu hemen onaylayacağını bildirdi. Sadrazamı dikkatle dinledim. Bunun müttefiklerde kıskançlık yaratacağını söyledim. Padişah, İngiltere ile sıkı ilişki kurmayı içtenlikle arzuluyor. Mustafa Kemal’e karşı bir koruyucu arıyor ve gözlerini İngiltere’ye çeviriyor. Padişaha verilecek cevabın -ret bile olsa- elden geldiğince okşayıcı olacağını umarım.”

30 Ağustos 1922 – Büyük Taarruz’un zaferle sonuçlanması.
1 Kasım 1922 – Saltanat’ın kaldırılması.

17 Kasım 1922 – Vahdettin’in, General Harrington’a başvurarak yardım istemesi ve aynı gün Malaya adlı bir İngiliz savaş gemisi ile ülkeden kaçması.
Vahdettin önce Malta’ya, oradan, İslam Dünyası’na Saltanat ile Hilafetin ayrılmasının yanlış olduğuna ilişkin bir beyanname yayımladığı Mekke’ye gitti, bir sonuç alamaması üzerine San Remo’ya geçti ve 1926’da orada öldü.

Bu bilgiler bize Vahdettin’in vatana ihaneti hakkında tarihin verdiği tartışılmaz yargıyı aktarıyor.
This entry was posted in Uncategorized. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *