PERDE ARKASI * MAFYA BÜROKRAT SİYASETÇİ İŞBİRLİĞİNDE ÇİVİSİ ÇIKAN DEVLET

ÇİVİSİ ÇIKAN DEVLET

Emniyet müdürleri, savcılar, yargıçlar, siyasetçiler bir araya gelerek çete kurmuşlar. Emniyet suçluları yakalamıyor, kaza ile yakalananları savcılar takipsizlikle serbest bırakıyor, üst düzey siyasetçi bu sistemi yönetiyor, yargıçlar suçlular için beraat veriyor fakat suçu ve suçluyu ortaya çıkartanı tutuklayarak ceza veriyor. İşte biz buna AKP işi devlet diyoruz

Naci Kaptan – 26.10.2023


Ankara’da “Kaplan grubu” olarak bilinen ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçundan tutuklanan Ayhan Bora Kaplan’ın, oğlunun sünnet düğününe yaklaşık 40 milyon lira değerindeki özel ithal edilen Ferrari F8 Spider ile gittiği iddia edildi. Aracın yıllık Motorlu Taşıtlar Vergisi’nin 50 bin lira olduğu belirtildi. Kaplan, Esenboğa Havalimanı’nda yakalandığında da zırhlı bir pikaba bindiği tespit edilmişti. Emniyetteki sorgusunda aylık gelirinin 1 milyon TL olarak açıklayan Kaplan, üzerine kayıtlı 15 araç olduğunu dile getirmişti.
Ankara’da “Kaplan grubu” olarak bilinen yer altı dünyası isimlerinden Ayhan Bora Kaplan ve beraberindeki 42 kişi hakkında “suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve suç örgütü üyeliği, nitelikli yağma, kasten yaralama, cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, beden bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı eziyet” suçlamalarından yürütülen soruşturmada bazı ayrıntılar da ortaya çıkmaya başladı.
ANKA’dan Tamer Arda Erşin’in haberine göre, Kaplan’ın 7 Eylül 2023 tarihinde Ankara Esenboğa Havalimanı’nda gözaltına alınması üzerine oğlu için 29 Ağustos’ta düzenlediği sünnet düğünü de gündeme geldi. Kaplan’ın oğlunun düğününe Ferrari F8 Spider ile gittiği görüntü ortaya çıktı. Sünnet düğünü ile görüntüler sosyal medyaya da yansıdı. Kaplan’ın bindiği bu Ferrari’nin değerinin ilan sitelerinde ortalama 40 milyon lira olduğu görüldü. Özel sipariş üzerine ithal edilen bu araç, 720 beygir gücünde. Aracın yıllık MTV’si 50 bin lira civarında. Bu yıl ek motorlu taşıtlar vergisi de alındığı için Kaplan’ın bu araç için 100 bin lira MTV ödemesi gerekiyor.
Aylık gelir 1 milyon TL, kayıtlı 15 araç var 
Kaplan emniyetteki sorgusunda ise aylık gelirinin 1 milyon lira olduğunu ve üzerine 15 kayıtlı araç olduğunu açıklamıştı. Kaplan’ın yakalandığı pikabın da zırhlı olduğu anlaşıldı. Kaplan’ın evinde yapılan aramada bulunanlar tutanaklara şöyle yansımıştı:
“Açıklama kısmında ‘Varlık barışına istinaden’ yazılı Bora Kaplan adına ayrı ayrı düzenlenen 6 bin 933 dolar, 64 bin 400 Euronun dekontu. Yine Bora Kaplan adına düzenlenen 26 Mart 2020 tarihli 30 bin 731 lira, 31 bin lira ve 480 bin dolardan oluşan 3 ayrı dekont. Bora Kaplan’ın alıcısı olduğu 35 bin Euro, 900 bin lira ve 50 bin liradan oluşan senetler. Kaplan’ın şirketi adına tapu senetleri de tespit edildi. 2 milyon lira, 1 milyon 488 bin lira, 1 milyon 107 bin lira, 6 milyon lira ve 125 bin liradan işlem bedelli tapu senetleri bulundu.”
“Bu kişilerin illegal bir işini duymadım, bilmiyorum”
Kaplan’a emniyet sorgusunda, oğluna yaptığı sünnet düğünü hakkında da sorular vardı. Kaplan’a “Düğüne ülke çapında bilinen suç örgütü liderleri Selahattin Yılmaz, Menderes Kutlu ve Necati Arabacı’nın kirve olarak katıldıkları; ülke genelinde faaliyet gösteren illegal yapılanmalar ile ilişkili olduğunuz anlaşılmıştır. Açıklamanızı yapın” diye sorulmuştu. Kaplan ise “Bu kişilerin illegal bir işini duymadım, bilmiyorum. Ortak arkadaşlarımız vasıtası ile tanıştım. Her birini yılda bir kez belki görmem bile, kirve yapmamın nedeni ortak arkadaşlarımızın olmasıdır” yanıtını vermişti.

Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında çok
kritik bir emniyet müdürü açığa alındı

Gazeteci Alican Uludağ, suç örgütü lideri olduğu gerekçesiyle tutuklanan Ayhan Bora Kaplan soruşturması kapsamında açığa alınan Süleyman Soylu’ya yakınlığla bilinen Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Alp Aslan ve toplumsal olaylarda eylemcilere şiddet uygulamasıyla sık sık gündeme gelen Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Mukadder Kardiyen ile ilgili geçmişte gündeme gelen bir bilgiyi hatırlattı.
Sosyal medya hesabından kısa bir bilgi notu paylaşan Uludağ, özellikle Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Aslan ile ilgili dikkat çeken bir haberi hatırlattı.
Uludağ’ın şunu yazdı:
“Ayhan Bora Kaplan dosyası kapsamında yürütülen idari soruşturmada bir dönem organize suçlardan sorumlu olan ve Kaplan’ın ‘Benden 250 bin Dolar istedi’ dediği eski Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Alp Aslan ile yine Ankara’daki sokak eylemlerine uygulattığı şiddetle gündeme gelen eski Ankara Emniyet Müdür yardımcısı Mukadder Kardiyen açığa alındı.
O Alp Aslan ki bir dönem Kürt Ahmet’in oğlu Şahin Turgut’un Ankara’da dövülmesi olayında sorumlu gösteriliyordu. Savcılık, polislere kamera kayıtlarına el koyun dediğinde, polisler “Gittik, kayıtları silmişler” diye tutanak tutmuştu. Savcılık, bu kez jandarmayı gönderince aslında bilgisayarın hard diskinin söküldüğü ortaya çıkmıştı. Hatta Alp Aslan, bu olaydan ifadeye çağrılmış istenmiş, ancak gelmemeyi “tercih” etmişti.
Ne olmuştu?
Yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden “Kürt Ahmet” lakaplı Ahmet Turgut’un yeğeni Şahin Turgut’un, 30 Mart 2022’de Ankara’daki bir restoranda polisler tarafından darp edildiğini iddia ederek, avukatı Tolga İlgi aracılığıyla savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu. Turgut, arkadaşlarıyla yemek yediği restorana gelen yaklaşık 15-20 polis tarafından, “Sana buralarda gezmeyeceksin demedik mi? Alp Müdür gelecek niye kalkmıyorsun şerefsiz” denilerek, kameranın bulunmadığı mutfak bölümüne götürüldüğünü, burada plastik kelepçe ile arkadan kelepçelenerek darp edildiğini öne sürmüştü. Burnu kırılan ve kaburgasında çatlak oluşan Turgut’un şikayeti üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmış ve bu kapsamda Turgut ile şüpheli polislerin ifadesine de başvurmuştu.
Kaplan’ın kendisinden rüşvet istediğini öne sürdüğü eski Ankara Organize Suçlardan sorumlu Emniyet Müdür yardımcısı Alp Arslan’ın adı daha önce de pek çok olayla gündeme gelmişti. Önceki İçişleri Balanı Süleyman Soylu ile yakın ilişkileri bilinen Arslan’ın adı, Kürt Ahmet lakaplı Ahmet Turgut’un oğlu Şahin Turgut’un polisler tarafından bir restoranda darp edilerek burnunun kırılması olayında da geçmişti. Polislerin Turgut’u, “Alp Müdür gelecek sana buralarda dolaşma demedik mi?” diyerek dövdükleri öne sürülmüş, Turgut da şikayetini daha sonra geri çekmişti. (Gazete Pencere 26 Ekim 2023)

Emniyet’te Ayhan Bora Kaplan depremi sürüyor:
Emniyet Müdürü Alp Aslan, açığa alındı

T24 – Asuman Aranca – 26 Ekim 2023
Suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla tutuklanan Ayhan Bora Kaplan ile yakın ilişkileri olduğu iddia edilen, 1. sınıf emniyet müdürü olan eski Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Alp Aslan, açığa alındı. Aslan’ın yanı sıra, eski Emniyet Müdür yardımcıları Volkan Murat Kaşıkçı ve Mukadder Kardiyen’in de açığa alındığı öğrenildi.
Açığa alınan eski Organize Suçlardan Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Aslan, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya en yakın isimlerden biri olarak biliniyordu. Ali Yerlikaya’nın İçişleri Bakanlığı’na getirilmesinin ardından Aslan, kızak görev olarak tabir edilen polis başmüfettişliğine atanmıştı.
Ankara’da yeraltı dünyasında “Kaplanlar” olarak bilinen suç örgütünü yönettiği iddiasıyla tutuklanan Ayhan Bora Kaplan ve adamları hakkındaki soruşturmanın yankıları sürüyor. Kaplan’ın tutuklanmasının ardından emniyet ve yargıdaki bağlantılarının araştırılıp araştırılmayacağına ilişkin tartışmalar devam ederken, Ankara Emniyeti’nde çok kritik bir gelişme daha yaşandı. Soylu’nun yakın çalışma ekibindeki isimlerden biri olarak bilinen ve uzun süre Ankara’da Organize Şube Müdürlüğü yapan Alp Aslan’ın açığa alındığı öğrenildi. T24’ün edindiği bilgiye göre, Aslan’ın yanı sıra daha önce bir süre asayişe de bakan Emniyet Müdür Yardımcısı Volkan Murat Kaşıkçı ile Mukadder Kardiyen de açığa alınan diğer isimler oldu.
***
Organize suç örgütü kurduğu iddiasıyla tutuklanan Ayhan Bora Kaplan soruşturmasının yargı ve emniyete uzanıp uzanamayacağı tartışmaları sürerken Ankara Emniyeti’nde çok kritik bir gelişme yaşandı. Aralarında eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu döneminde önemli görevlerde bulunan emniyet müdürlerinin de olduğu dokuz polisin, “suç örgütü” iddiasıyla açığa alındığı öğrenildi.
Ankara’da yeraltı dünyasında “Kaplanlar” olarak bilinen suç örgütünü yönettiği iddiasıyla tutuklanan Ayhan Bora Kaplan ve adamları hakkındaki soruşturma sürerken, Ankara Emniyeti’nde dikkat çekici bir gelişme yaşandı. T24’ün aldığı bilgiye göre, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu döneminde çok kritik görevlerde bulunan bazı müdürlerin de aralarında bulunduğu dokuz kişi, yürütülen idari soruşturma kapsamında açığa alındı. Söz konusu polisler hakkında bir süredir müfettiş incelemesinin devam ettiği, bu kapsamda müfettişlerin talebi ve Bakan Ali Yerlikaya’nın oluruyla dokuz kişinin dün akşam saatlerinde açığa alındığı ifade edildi. Gerçekleşen açığa almalar, Kaplan’ın emniyet ve yargıdaki bağlantılarının araştırıldığı iddialarını da güçlendirdi.

Ayhan Bora Kaplan’ın, Kocaman dönemi bilançosu: 1 dava, 7 takipsizlik
Gökçek’in yarı hissesi Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan bir binada lojman tahsis ettiği yargı mensubu, dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman
Siyasetçileri ve bürokratları terleten sonuçlar doğuran Ayhan Bora Kaplan’ın tutuklandığı operasyonla ilgili yeni bilgiler var.
Kapalı kapılar ardında farklı pazarlıkların yaşandığı sürecin sonuçlarının yakın zamanda ortaya çıkacağını umuyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin son buluşmasında bu operasyonun da konuşulduğuna yönelik bilgiler mevcut.
Devlet Bahçeli, her ne kadar özellikle eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya destek verip, Soylu’yu eleştirenleri “PKK’lı ve FETÖ’cü” olarak tanımlasa da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın operasyona tam destek verdiği bilgileri AKP kulislerinde konuşuluyor.
Bu arada, İçişleri Bakanlığı’na yönelik terör eyleminden sonra henüz herhangi bir MHP’linin de İçişleri Bakanı Yerlikaya’ya geçmiş olsun ziyaretinde bulunmadığını anımsatalım.
MHP’nin sıkıntı yaşadığı Sinan Ateş cinayeti dosyasının açık olduğu da unutulmasın.  Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü Sinan Ateş cinayeti ve Ayhan Bora Kaplan dosyası, yerel seçimler öncesinde AKP ile MHP arasındaki siyasetin geleceğini şekillendirecek önümüzdeki günlerde.
Özellikle Sinan Ateş cinayeti soruşturmasında sürpriz bir gelişmenin eli kulağında. Bunu da buraya not edeyim.
Kocaman döneminde, Kaplan’a verilen takipsizlik kararları
Kaplan’ın gözaltına alınmasından itibaren soruşturmada yaşanan gelişmeleri aktarmaya devam ediyorum. Gerçi bu yazıya da yine Yargıtay Üyesi Yüksel Kocaman tarafından erişim yasağı getirilmesi muhtemel. Fakat yine de eldeki yeni bilgileri aktarmakta fayda var.
Ankara’yı kasıp kavuran organize suç örgütü lideri iddiasıyla tutuklanan Kaplan’ın Ankara Adliyesi’ndeki dosyalarının durumuyla ilgili yeni bilgilere ulaştım. Kocaman’ın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yaptığı 19 Ocak 2017 – 24 Aralık 2020 döneminde Kaplan hakkında sekiz ayrı adli soruşturma başlatıldı.
Farklı savcılarca yürütülen adli soruşturmalardan sadece birisinde Kaplan hakkında dava açıldı. Açılan tek dava da zaten Mart 2017’de. Kocaman’ın göreve başlamasından iki ay sonra.
Kocaman’ın, başsavcılık görevini şimdiki Başsavcı Ahmet Akça’ya bıraktığı güne kadar geçen sürede açılan yedi ayrı dosyada ise “takipsizlik” kararı verildi.
Kaplan’la ilgili Nisan 2017, Eylül 2018, Kasım 2018’de iki tane, Aralık 2018, Nisan 2019, Mayıs 2019’da açılan dosyalara takipsizlik verildi. Kaplan hakkında takipsizlikle kapatılan son dosya ise, Mayıs 2020’de gerçekleştirildi.
Akça’nın dönemindeki soruşturmalar
Bu arada Kocaman’dan görevi devralan mevcut Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Akça döneminde ise, Kaplan hakkında hiç adli soruşturma açılmaması dikkati çekti. Akça’nın üç yıla yaklaştığı görev süresinde Kaplan’la ilgili sadece geçtiğimiz günlerde gözaltına alındığı soruşturma açıldı.
15 Temmuz sonrası dönem
Kaplan’ın 15 Temmuz 2016 akşamı gerçekleşen başarısız darbe girişimi sırasında dönemin Çalışma Bakanı Süleyman Soylu’nun talebi doğrultusunda silahlı adamlarıyla Ankara’daki TRT Genel Müdürlüğü yerleşkesine gittiği biliniyor.
Bu süreç sonunda darbe girişimine hareket ettiği gerekçesiyle kimi kesimler tarafından hakkında olumlu yaklaşımlarda bulunulan Kaplan hakkında açılan dört ayrı soruşturmada da yine savcılarca kovuşturmaya yer olmadığı (KYOK) yani takipsizlik karar verildi.
Edindiğim bilgilere göre; Ankara Adliyesi’nde Ayhan Bora Kaplan’a yönelik ilk adli soruşturmanın başlama tarihi 2004. Bu dosya da takipsizlikle sonuçlandı.
Toplam 46 soruşturma
Bugüne kadar Kaplan hakkında Ankara Adliyesi’nde toplam 46 soruşturma yürütüldü. Bunlardan takipsizlik verilen dosya sayısı 16. Ek takipsizlik verilen dosya sayısı ise, 9.  Yürütülen soruşturmalardan 14’ünde ise dava açıldı. Kaplan’ın gözaltına alınıp yargı mensuplarıyla bağlantılarının konuşulduğu şu günlerde, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun müfettiş marifetiyle takipsizlik kararı verilen dosyaları incelemesinde fayda olabilir.
Sağ’ın şikayeti ne oldu?
Bu arada ilginç bir bilgi daha vereyim. Ayhan Bora Kaplan ve ekibinin mağduru olduğunu kamuoyuna duyuran iş insanı Muhammed Sağ, başına gelenlerle ilgili Ankara’da suç duyurusunda bulunduğunu açıklamıştı.
Buna karşın, Sağ’ın 2021’de yaptığını iddia ettiği başvurunun durumu adliye kayıtlarında gözükmüyor maalesef. Diğer bir deyişle hiçbir işlem yapılmadığı anlaşılıyor. Dava açılmamış. Aksine, takipsizlik verildiğine dair bir kayıt da yok!
İlerleyen günlerde işlerin karışacağını emareleri var.
Adliye ile polis arasında sıkıntı mı var?
Bu arada Ayhan Bora Kaplan soruşturması çerçevesinde Ankara Adliyesi ile savcılık koordinesinde soruşturmayı yürüten Ankara Emniyeti arasında “sıkıntılı günler” yaşandığı ifade ediliyor.
Kaplan’la bağlantılarının olduğu iddia edilen kimi yargı mensuplarının soruşturmadaki konumlarının sıkıntıya neden olduğu kaynaklarca belirtiliyor. Hatta öyle ki, bir başsavcı vekili – adını kurumsal polemik yaratmamak amacıyla şimdilik vermiyorum – özellikle adliyede habercilik yapan gazetecilerin kimlerle görüştüğünü takip ediyor.
Kaplan konusunda, bilhassa yargı mensuplarının aleyhine yaşanan gelişmelerden kaynaklanan haberlerin yayımlanmasından son derece rahatsız olan adliye yönetimi, deyim yerindeyse habercileri göz hapsine almış durumda.
Gazetecilerin, “yasadan aldıkları yetkiyle kamu adına görev yaptıklarını” adliye yönetimine bir kez daha hatırlatayım.
Habercileri takip edeceklerine; Kaplan’la ilgili verilen takipsizlik kararlarının, hangi koşullarda, hangi hatırlı avukatlar ve dostların araya girmesiyle, kimler tarafından verildiğinin peşine düşseler, memleket için daha hayırlı iş yapmış olacaklar.
Belediyenin lojmanı verilen yargı mensubu: Kocaman
Büyüteç’te önceki hafta, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek döneminde Ankara Adliyesi’nde görev yapan üst düzey yargı mensubuna lojman tahsisi yapıldığını yazmıştım.
Taraflardan herhangi bir açıklama bugüne kadar gelmedi.
Bu durumda “iş başa düştü” diyerek bilgiyi vereyim. Gökçek’in yarı hissesi Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan bir binada lojman tahsis ettiği yargı mensubu, dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman.
Kocaman, Adalet Bakanlığı’nın makamına tahsis ettiği lojman yerine Gökçek’in verdiği ultra lüks binada oturdu bir süre. Hatırlı bir avukatın araya girmesiyle tahsisi yapılan lojmanın daha sonra Kocaman tarafından satın alındığı iddia ediliyor.
Bu süreçte her zaman olduğu gibi yine ince bir nokta var. Belediyeye ait bir gayrimenkulün hangi gerekçe ve koşullarda Kocaman’a satıldığı sorusunun yanıtı önemli.(Tolga Şardan – 10.10.2023)
This entry was posted in Uncategorized. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *