ABD Oligark İktidarları…

ABD Oligark İktidarları…

Orhan Özkaya

“Über-kapitalizm”

ABD’deki Demokrat Partili senatör Barnie Sanders, 20 Şubat 2023 yılında yayımladığı son kitabı ile gençlere sesleniyor: “Kapitalizme kızgın olmanızda sorun yok- (İt’s Ok to Be Angry About Capitalism)” diyerek ABD’yi de “oligarklar” ın yönettiğini ve bu yapının hastalıklı bir sistemi oluşturup, dünyaya dayattığını vurguluyor. Ayrıca aynı yapının, “Avrupa, Birleşik Krallık ve dünyanın her yerinde, az sayıda inanılmaz derecede zengin insanın işleri kendi lehine yürüttüğünü görüyoruz” diye devam ediyor: “Bu, küresel bir oligarşi, konuşulması gereken bir konudur” şeklinde saptamalarda bulunarak, özellikle gençlere seslenmek istediğini ve onların birer yurttaş olma hakkına, bilincine ve sorumluluğuna sahip olmaları gerektiğine değiniyor.
Ülkedeki gelir eşitsizliğine, paylaşımdaki adaletsizliğe dikkat çekerek, ayrıntılı açıklamalarda bulunuyor. Bu yapının bir “über-kapitalizm” olarak mevcut sistemden daha da hastalıklı bir yapı olduğunu, ülkeyi bir avuç milyarderin yönettiğini, “The Guardian” a kitabıyla ilgili açıklamalarda bulunurken bu türlü açıklamaları belirtiyor. Vermont senatörüne göre, “Über-kapitalizm koşullarında oligarklar daha açgözlü hale geldi ve neredeyse her zaman cezasız kaldılar.
Birçok ABD’li işçinin kazandığı ücretin aslında 50 yıl öncesine göre daha düşük olduğu ortada. Onlar için her şey paradır. Ve yalanlar, yalanlar, yalanlar… Ve yolsuzluk, yolsuzluk ve yolsuzluk…” Sanders ayrıca, Amerikan medyasını da eleştirerek, bunların da oligarkların kontrolü altında olduğunu ve medya izleyicilerin gerçek sorunlar dışındaki her şeye dair düşünmesini ve konuşmasını sağlıyor. İşlevsiz olan sağlık sistemimizden bahsetmiyoruz. Gelir ve servet eşitsizliğinden bahsetmiyor. “İklim krizinin yarattığı varoluşsal tehdide dair anlamlı konuşmalar yapılmıyor. Kitabımın amacı işte bu tartışmayı başlatmaktır” demek suretiyle Amerikan kamuoyunu uyarma gereği duyuyor ve kamuculuğun önemini vurguluyor.

Ortadoğu enerji kaynakları yağması

Filistin sorununu Ortadoğu enerji kaynaklarını ele geçirme savaşı olarak değerlendirmek gerekir. İsrail’in Siyonist yönetimi, son Hamas saldırısını bahane ederek, emperyalizmin Haçlı seferleri düzenlemesine gerekçe hazırlama aymazlığını, binlerce insanın yaşamına mal olan ve on birlerce Filistinlinin göç etmesine, sığınmacı haline gelmesine, ayrıca Ortadoğu’nun yine kan gölüne dönmesine yol açmış oldu. Kalıcı kazanımlar ordusuz elde edilemez. Bunun en önemli örneği “Kurtuluş Savaşı” ndaki, “Kuvay-ı Miliye” örgütlenmesidir. Atatürk, bunu ordu düzenine çevirerek başarıya ulaşmıştır. Elbette ki, Filistin halkının böyle bir olanağa sahip olduğu savlanamaz. Yıllardır adeta soy kırıma uğratılan Filistin halkı Yaser Arafat’ın ölümüyle çok şey kaybetti. Ortadoğu’da bu boşluğu, CİA ve MOSSAD’ın kurdurduğu Hamas, Hizbullah, El Kaide, El Nüsra ve türevleri olan dinci terör örgütler dolduruldu. Daha önce ABD’nin “terörü kaynağında yok etme” stratejisi olarak nitelediği ve 11 Eylül 2001 saldırısını bahane ederek Irak’ı işgal etmesi gibi, İsrail’in Gaza ve Filistin’i işgal etmesine bahane sağlanmış oldu. Zira Netanyahu’ nun, Ortadoğu’nun sınırlarının değiştirileceğini, Filistin’in ortadan kaldırılacağını ve “düşmanın yerle bir edileceğini” açıklamalarına eklemesi akıl alacak bir saldırganlıktan başka bir anlama gelmez.

Netanyahu yargılanmaktan kurtulabilir mi?

Aslında Hamas’ın bu saldırısıyla, Netanyahu’ nun İsrail halkının son aylarda topyekûn ayaklanması, devrimci örgütlerin, partilerin ve tüm ilericilerin, Siyonizm’e isyan etmesine karşı kendisinin yargılanma olasılığından kurtulmasına olanak sağlanmış oldu. Ayrıca İsrail aylardır sürdürdüğü “Siyonizm”e ve Netanyahu’ nun kendisini kurtarma amacını taşıyan “yasa” değişikliğine karşı, halk ayaklanmalarının gündem dışına itilmesine yaradı. ABD ve Batı işbirlikçilerinin desteğini tam olarak almasına, cinayetlerini tırmandırmasına ve katliamları insanlık değerlerini tanımadan sürdürmesine olanak sağladı. Aynı yöntemi Hamas uygulayınca ortalığı ayağa kaldırmak ikiyüzlülüğü klasik yöntem olarak devreye sokulabiliyor. Kuzey Afrika’ya kadar uzanan BOP ve GOKAP projesi Ortadoğu’ dan sonra Kuzey Afrika enerji kaynaklarına kadar uzanmayı hedeflemekte… Defalarca seçim yapmış, ancak Siyonist yönetimden kurtulamamış İsrail halkı, emperyalist hesaplara geçit vermeden, son derece bilinçli tutumuyla bu yangını söndürecek, bütün oyunları bozacak düzeydedir. Devrimci Ortadoğu halkları da bu mücadeleye katkı koyarak katılmaya hazır… Son gelişmeler bunun göstergesi sayılır; Suriye, Irak, Libya, İran, Lübnan ve 2021 seçimlerinde; AKP (PDJ) iktidarını 12 milletvekiliyle 8.sıraya indiren Fas halkı gibi…
Kaynak: The Gardian
This entry was posted in Uncategorized. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *