DOĞA ÇEVRE EKOLOJİ * Mesele sadece ağaç değil * ORMANLARI DEVLETİN KORUMASI GEREKİRKEN, VATANDAŞ ORMANLARI DEVLETE KARŞI KORUYOR!

SÖZCÜ – Soner Yalçın – 02 Ağustos 2023

Mesele sadece ağaç değil


SON yıllarda toplumsal hayatın -neredeyse- tek öl­çütü, fayda/kazanç oldu:
■ “Bir icraat kâr getiri­yor ise yararlıdır, iyidir.” En son 742 hektar­lık Akbelen Ormanı tartış­malarında bunu gördük:
■ “Kemerköy ve Ye­niköy termik santralle­rinin çalışabilmesi için ilave kömür madeni alanı açılması şarttır, istemiyor­sanız elektriksiz kalma­yı kabul edin!”
Bu görüşe göre; ağaç­ların kesilmesinin/ eko­sistemin yok edilmesinin faydası/kazancı vardı. Peki bu kazancın, “mali­yeti”/bedeli nedir?
Her faydalı/kazanç ah­laki midir, mutluluk getirir mi? (2002 Nobel Ödülü sahibi Daniel Kahne­man, fayda kavramı yerine mutluluk üzerine durmaktadır.)
Burada karşımıza keza, “değer” kavramı çıkı­yor. Yani: Hangi değeri yok ede­rek, hangi kazancı elde ediyorsunuz? Mesela: Tartışma salt ağaçların kesilmesi üzerinden yürü­tülüyor. Kesenler diyor ki:
■ “5 ağaç kestikse 10 ağaç dikeceğiz.”
Mesele sadece ağaç değil ki, mesele eko­sistemin yok edilmesi! Sadece ağaç kesilmiyor; oradaki tüm canlılık kat­lediliyor. Doğanın dengesi acımasızca
Akbelen Ormanı tartış­ması yanında insanların gündeminde aşırı sıcak­lar var. Ve sıcaklar önü­müzdeki dönemlerde daha da artacak. Bunun adı, iklim krizi…
Tek örnek vereyim:
Tarih: 24 Temmuz 2023. Akdeniz’in deniz suyu yüzey sıcaklığı 28.4 dereceye çıkarak rekor kırdı. Hint okyanusun­da deniz suyu sıcaklığı ise 28.7 derece olarak ölçüldü. Denizler kayna­ma noktasına geldi… (BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, küresel ısınma devrinin sona erdiğini, bunun yerine küresel kay­nama çağının başladığını söyledi.)
Son yıllardaki (kömür ve petrol gibi yeraltı fosil kaynaklarının yakılması sonrası atmosfere salı­nan sera gazları sonucu gibi) insan faaliyetle­ri sebebiyle dünyada +1 derece sıcaklık artışı yaşandı. Önlem alınmazsa önümüzdeki yıllarda bu artış +1.5 derece olacak…
Bunlar neye sebep olu­yor; sadece 2015-2019 yılları arasında Akde­niz’de elli canlı türü yok oldu!

Bakınız:
Türkiye’nin biyolojik zenginliği küçük bir kıta­nınki ile karşılaştırılabilecek niteliktedir. İnsanoğlunun tarih boyunca yüzlerce me­deniyet kurmasının sebebi­dir olağanüstü zenginlik… Mesela: Türkiye’de bilinen türlerden 451’i dünya üzerinde sadece ülkemizde yaşamaktadır.
Türkiye’de önemli Doğa Alanı Kriterleri kapsa­mına giren toplam 2 bin 996 tür canlı bulunmak­tadır. Ki bunlar içerisinde 2 bin 259 türü bitkiler oluşturmaktadır.
Kesilen sadece; kızılçam, karaçam, Toros sediri-göknarı, kokulu ardıç, andız, boylu ardıç ağaçları değildir, koca flora katle­dilmektedir.
Sadece ağaçlar değil; çalılar, karayosunları, mantarlar, omurgalı kuşlar, geyikler, yılanlar veya omurgasız kelebek, çekirge, örümcek, solu­can vs. yok edilmektedir. Ne enerji kazancından/ faydasından bahsedi­yorsunuz? Yaşam alanları katlediliyor…
Sadece Akbelen değil…
Sadece Kazdağları değil…
Madencilik faaliyetlerinin hiçbirinde “ex situ”/ biyo­çeşitliliği korumaya yö­nelik tek çalışma yapılmı­yor. Böylece: “Kamu yararı” son yıl­larda sürekli çevre zararına yol açıyor. Örneğin:
2020 yılı sonu itibarıyla toplam 748 bin hektar orman alanı madenci­likten enerjiye, turizmden ulaştırmaya uzanan geniş bir yelpazedeki uygulama­lara tahsis edildi. (Fiilen orman olmayan ve ülke toplam orman alanının yüzde 3.2’sine karşılık gelen bu alanlar orman varlığı envanterinde halen orman olarak görünme­ye devam etmekte ve bu nedenle ormanların azalmadığı aksine arttığı yönünde yanıltıcı bir algı oluşturmaktadır!)
Ne acı! Devlet dün or­manı köylüden koruyordu, bugün köylü ormanı dev­letten koruyor. Sözün bittiği yerdeyiz. Salt faydacılığın/ pragmatizmin ülkeyi getirdiği yer burasıdır.
This entry was posted in DOĞA - ÇEVRE, Doga - Cevre - Ekoloji - Tarim, DOĞAL YAŞAM, YOLSUZLUKLAR, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *