KUMPASLAR DEVAM EDİYOR * Emekli amiraller davasında 12 isim için hapis cezası istemi

DURUM VAZİYETİ
Türkiye’nin hayati ve önemli anlaşmalarından olan MONTRÖ anlaşmasını sahiplenen, bu konuda ulusal çıkarlar adına açıklama yapan 104 emekli amirale karşı açılan siyasi davada 12 amiral için savcı tarafından hapis cezası istendi.
Bilindiği gibi daha önce de 14 general Fetöcü savcı/yargıçların başlattığı 28 Şubat davası nedeniyle ileri yaşlarına rağmen hapisteler.  Karşı devrim ülkemizin Atatürk’çü, laik cumhuriyete bağlı değerli kamu görevlilerini, komutanlarını, aydınlarını tasfiye ediyor.  BOP eşbaşkanı görevini yapıyor. Ülkeleri ayakta tutan kurumlar bir bir kırılarak ülke zayıflatılıyor ve Türkiye her türlü tehdide açık hale getiriliyor.
TSK’nın zayıflatılması operasyonu AB’ye giriş yalanları ile başlatılmış ve ordu AB’nin  hedefine planlı olarak yerleştirilmiş. TSK’ya yapılan saldırılara karşı AKP iktidarı orduyu yalnız bırakmıştı.
Daha sonraları AKP-ABD -FETÖ işbirliği ile orduya karşı kurulan düzmece ERGENEKON, BALYOZ, CASUSLUK v.b. yan davalarla TSK’nın en değerli, antiemperyalist, Atatürk’ün aydınlanma devrimlerini sahiplenen ışıltılı kadroları tasfiye edilmişti. Bir AKP’li bu durumu tv’de itiraf ederek; “Fetö ile birlikte hareket ederek Atatürk’çüleri tasfiye ettik” demişti!!!
Bu tasfiye AKP yöneticilerinin, ABD’li yetkililerle anlaşarak Süleymaniye’de askerlerimizin başına çuval geçirilme olayı ile devam etti. Bir devletin cumhurbaşkanı/başbakanı düşman ile anlaşmış ve kendi askerine kumpas kurmuştu…
İnanıyorum ki seçimden sonra bu değerli komutanlar bağımsız mahkemelerde tekrar yargılanacak ve gasp edilen tüm hakları kendilerine iade edilecek, Devlet gereken özürü dileyecektir. Sıra bu kumpasları kuranların yargılanmasına gelecektir.
Naci Kaptan – 07 Ekim 2022

Atatürk’ün Afyon’da subaylara hitaben yaptığı konuşmadan özet;
Millet, bağımsızlığının muhafazasından ibaret olan hayati gayesinin teminini Ordudan, Ordunun ruhunu teşkil eden subaylardan bekler. İşte subayların yüce olan vazifesi budur. Allah göstermesin milletin bağımsızlığı ihlal edilirse, bunun vebali subaylara ait olacaktır.
İngilizler ve yardımcıları, milletimizin bağımsızlığını imhaya karar vermişlerdir. Milletler bağımsızlıklarını hiç kimsenin lütuf ve atıfetine borçlu değildir.
Ordumuzu tamamen lağvederek, milleti, bağımsızlığını muhafaza için muhtaç olduğu dayanak noktasından mahrum etmeye teşebbüs ettiler. Bir taraftan da müdafaasız, Ordusuz bıraktıklarını zannettikleri milletin de, izzetinefsine, her türlü haklarına ve mukaddesatına taarruzla, milleti alçaklığa, boyun eğmeye alıştırmak planını takip ettiler ve ediyorlar. Her halde Ordu, düşmanlarımızın birinci taarruz hedefi oldu.
Orduyu imha etmek için mutlaka subayları mahvetmek, aşağılamak lazımdır. Buna da teşebbüs ettiler. Bundan sonra milleti koyun sürüsü gibi boğazlamakta, engeller ve müşkülat kalmaz. Bu hakikat karşısında ve içinde bulunduğumuz vaziyete göre subaylar heyetimize düşen vazifenin mahiyeti, ehemmiyeti ve kıymeti kendiliğinden meydana çıkar.
Millet, bağımsızlığının muhafazasından ibaret olan hayati gayesinin teminini Ordu’dan, Ordu’nun ruhunu teşkil eden subaylardan bekler. İşte subayların yüce olan vazifesi budur. Allah göstermesin milletin bağımsızlığı ihlal edilirse bunun vebali subaylara ait olacaktır.
Atatürk – Afyon – 31. 07. 1920

DURUM VAZİYETİ 2
Yaşamlarını Vatan savunmasına adamış, bu konuda karşılaşmış oldukları bütün zorluklar, haksızlıklar ve hukuksuzluklara rağmen mücadelelerinden, yanı Türkiye Cumhuriyetini savunmaktan ödün vermeyen Amirallerimize sahip çıkmadığımız takdirde Şeriat yönetimine bütün kapıları açmiş olacağız!
Bu nedenle konu, hayati önem arz etmektedir!
Burada birinci görev sorumluluğu, Ana Muhalefet Partisi CHP ve onun Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’ndadır!
Kılıçdaroğlu, hiç gerek yokken, AKP habis kanserinin üç metastazı olan Davutoğlu, Babacan ve Karamollaoglu ile adı ile hiç uyumlu olmayan bir ittifak kurmuştur! Bu, Millet değil, ancak İllet İttifakı olur!
Şeriat savunucusu kökenli bu AKP metastazlarının toplam alacağı oy 1.5% yi geçmemektedir! Bunları ortak alarak, CHP ve Türkiye Cumhuriyetinin ana unsuru olan Laikliğin temeline dinamit koyduğunun farkında olmayan Kılıçdaroğlu, çok daha fazla oy kaybına neden olacağını görmekten, hesaplamaktan aciz midir? Eğer öyle ise, 11 seçim kaybetmiş olarak CHP nin başında ne işi vardır?
Bu güne kadar hoşgörü ile karşıladığımız onlarca, yüzlerce CHP yönetim hataları, Laiklik ve Ulusal bütünlüğümüzle bağdaşmayacak uygulamalara göz yuman bu CHP yönetimi ve siyasi bezirganları ile Ulusumuza en büyük ihanetin içine girmişlerdir!
Bu da göstermektedir ki, siyasi Partiler içerisinde Demokrasi olmadığı, tüm kararlar Parti başkanı ve onun çevresindeki dalkavuklara bırakıldığı takdirde, Ülkemizin başına bela olacak, sorun çözmek yerine sorunlar yaratacak adayların Vekil olarak Meclise gönderilmesinin önüne geçilemeyecektir! Özetle Vekil, artık Türkiye Cumhuriyeti ne değil, Genel Başkanına hizmet etmek üzere kurgulanmış olmaktadır!
Değerli Amirallerimize yapılmış olan, hukuk, ahlak ve vicdandan uzak uygulamayı eleştirirken konunun dışına taşmış olmamın nedeninin, Muhalefetin yokluğuna dayandığını açıklama gereği duymamdan ve belli bazı Vekillerin durumu kavrayarak Amirallerimize açıkça destek verdiklerini görme istek ve talebimizi dile getirmektir.
Konuya duyarlı yaklaşan ve usanmadan destek ve savunmaya katkı sağlayan dostlara, bir TC Vatandaşı olarak teşekkür ve saygılarımı sunarım.
Dr.Mustafa Atac – 07 Ekim 2022

Son Dakika: Emekli amiraller davasında 12 isim için hapis cezası istemi

Son Dakika: Emekli amiraller davasında
12 isim için hapis cezası istemi

Cumhuriyet – Sefa Uyar – 07 Ekim 2022

Son dakika haberi… “Amirallerin Montrö bildirisi” davasında savcı, aralarında Atilla Kıyat, Ergün Mengi ve Türker Ertürk’ün olduğu 12 sanık için 12 yıla kadar hapis, 91 sanık için beraat talep etti.

104 emekli amiral, Nisan 2021’de, Montrö Boğazlar Sözleşmesi ve üniformasıyla gittiği tarikat evinde cüppe ve sarıklı fotoğraları basına sızan Tuğamiral Mehmet Sarı’ya ilişkin açıklama yaptı. Bunun üzerine “suç işlemek için anlaşma” gerekçesiyle haklarında dava açıldı.
SAVCI RAPORLU OLDUĞU GEREKÇESİYLE DURUŞMAYA KATILMAMIŞTI
Dava kapsamında ilk duruşma mart ayında, ikinci duruşma ise haziranda görüldü. İkinci duruşmada dosyanın, esas hakkında mütalaasını hazırlamak üzere savcılığa gönderilmesi kararlaştırıldı. Üçüncü duruşmada mütaalanın açıklanması beklenirken, savcı raporlu olduğu gerekçesiyle duruşmaya katılmadı.
91 İSME BERAAT, 12 İSME HAPİS CEZASI İSTENDİ
Bugün görülen dördüncü duruşmada ise ‘devletin güvenliğine ve anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşmak’ suçundan 12 isim için hapis cezası istendi.
Bu isimler şöyle:
Alper Çetin Tezeren,
Atilla Kezek,
Atilla Kıyat,
Arif Vehbi Alpman,
Ergün Mengi,
Işık Biren,
İlker Güven,
Mustafa Özbey,
Cem Gürdeniz,
Eski TESUD Başkanı Namık Kemal Çalışkan,
Osman Metin Açımuz,
Türker Ertürk.
Hapis cezasına ilişkin 13 emekli amiralin, tarihteki darbe ve muhtıralardan ilham aldıkları, metnin Türk Milleti diye başlamasının maksatlı olduğu, geçmişteki emir komuta zinciri etkisinin kullanılmak istendiği iddia edildi. Beraat istenen isimlerin ise kasıtlarının olmadığı, düşünce açıklamasında bulundukları belirtildi.
Dava 12 Aralık’a ertelendi.
CUMHURBAŞKANLIĞI AVUKATI: DEVLETİN VARLIĞINA KARŞI YAPILAN BİR EYLEM
Öte yandan davada bulunan Cumhurbaşkanlığı avukatı konuya ilişkin, “Basit bir emekli, yaşlı, etkisiz amirallerin fikir beyanı olarak kesinlikle kabul edilmemeli. Hükümete hatta devletin varlığına karşı yapılan bir eylemin davasıdır. Siyasi bir dava değil. Darbe ve bildiri zihniyetiyle benzerlik gösteren zihniyet konusudur” dedi.
ATİLLA KEZEK VE CEM GÜRDENİZ’DEN İLK AÇIKLAMA 
Duruşma sonrası Cumhuriyet’e açıklamada bulunan Atilla Kezek, “Suç işlemedik, vicdanımız rahat. Adalet toplumun vicdanıdır. Türk adaletine güveniyoruz” diye konuştu.
Hakkında hapis istemi bulunan Cem Gürdeniz ise Twitter hesabından açıklamada bulundu.
Gürdeniz, “Savcının mütalaası bana balyoz günlerini hatırlattı, o zaman da gülmüştüm şimdi de gülüyorum, tek bir hukuki gerekçeye dayanmayan, siyasi bu davada adalet aramanın bir manası yok vatanı sevmenin bedeli davalarla caydırılmaksa her şeye rağmen vatanımı sevmeye devam edeceğim” ifadelerini kullandı.
HÜSEYİN ERSÖZ’DEN AÇIKLAMA
Duruşma sonrası Twitter hesabından açıklama yapan avukat Hüseyin Ersöz, “Savcı, 91 sanık için Beraat, 12 sanık için Mahkumiyet Kararı talep etti. Aynı WhatsApp Grubunda yer alan kişiler arasında ayrım yapması hakkaniyete aykırı bir yaklaşım. İfade Hürriyeti koruması altındaki bir açıklamadan, herkes hakkında Beraat istenmeliydi. Emekli Amiraller Basın Duyurusu Davası’nda bugün Savcının Esasa İlişkin Mütalaasını açıklaması bekleniyor. Geçen duruşma, Savcı mazeret bildirdiğinden mütalaa dosyaya sunulamamış, Mahkeme Başkanının “davayı Ekim ayında bitirmek istiyoruz” sözü tartışma yaratmıştı. Mütalaaya Karşı Savunmalar için duruşma önce 17 Ekim’e bırakıldı. Avukatların itirazı üzerine, 12 Aralık olarak belirlendi. 23 Aralık’a kadar savunmaların tamamlanması ve Mahkemenin Kararını açıklanması bekleniyor” ifadelerini kullandı.
This entry was posted in BOP, ERGENEKON - BALYOZ, FAŞİZM, Fetullah Gülen, TSK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *