KÜRESEL POLİTİKALAR * RAND RAPORU; BÜYÜK GÜÇ SAVAŞININ GERİ DÖNÜŞÜ

RAND RAPORU; BÜYÜK GÜÇ SAVAŞININ GERİ DÖNÜŞÜ

Mehmet Ali Güller – 23 Ağustos 2022

Başlık, RAND Corporation’ın yeni raporunun ismi. 156 sayfalık raporun alt başlığı “ABD ve Çin Arasındaki Sistemik Çatışma Senaryoları.”

RAND’ın Ulusal Güvenlik Araştırmaları Bölümü’nden Timothy R. Heath, Kristen Gunness ve Tristan Finazzo tarafından hazırlanan ve 10 Ağustos 2022’de yayımlanan raporun sponsoru, ABD Savunma Bakanlığı…
Rapor, “Çin’in küresel öncelik noktasına yaklaştığı koşullarda sistemik ABD-Çin çatışmalarını” analiz ediyor.
İKİ SENARYO: DÜŞÜK VE YÜKSEK YOĞUNLUKLU SAVAŞLAR
RAND uzmanları, ABD-Çin çatışması için iki senaryo geliştiriyorlar.
1) Düşük yoğunluklu çatışma: Bu ilk senaryo, dünyanın birçok yerinde, birçok alanda ve uzun yıllar boyunca ortaya çıkan bir çatışma senaryosu. Bu savaş, esas olarak devlet dışı aktörlerin sahada olduğu bir vekalet savaşıdır.
2) Yüksek yoğunluklu çatışma: Bu ikinci senaryo da, başlangıcı düşük yoğunluklu çatışma olan ama zamanla yüksek yoğunluklu savaşa yükselen senaryo. Bu senaryoda yine vekiller savaşıyor ama sıcak noktalarda taraflar doğrudan ordularıyla da çatışıyorlar.
Rapora göre ikinci senaryo, “her iki ülkenin de düşmanın savaşma yeteneğini yok etmek için saldırgan eylemlerde bulunmasını öngörüyor ve bunun en yıkıcı seviyelere tırmanmasının yüksek risk taşıdığı” belirtiliyor.
UZUN SAVAŞ
RAND raporuna göre ABD-Çin çatışması şu özellikleri taşıyacak:
– Çatışma tüm dünyaya, siber uzay ve dış uzay dahil tüm alanlara yayılacak.
Yıllarca sürecek, kronik ve sistemik bir biçim alacak.
– Çatışma, ancak taraflardan birinin diğerine tabi olduğunu kabul etmesiyle sona erecek.
– Düşük yoğunluklu savaş, ortak ülkeler ve devlet dışı gruplar aracılığıyla kapsamlı çatışmalara dönüşecek. Taraflar, bu tür çatışmaların sonuçsuzluğu nedeniyle daha agresif adımlar atarak, savaşın seviyesini tırmandıracak.
GENİŞ ALANDA SAVAŞ
RAND uzmanları, Amerikalı siyaset ve askeri planlamacılarına bazı önerilerde bulunuyorlar:
– “Planlamacıların, ABD-Çin çatışmasını tek bir muharebe veya savaştan ziyade ABD ve Çin hizasındaki kuvvetler arasında birbiri ile bağlantılı, coğrafi olarak dağılmış bir dizi çatışma olarak düşünmeleri gerekebilir. Sistemik bir savaş yıllarca sürebilir, birçok katılımcıyı içerebilir ve düşük yoğunluklu çatışma düzeyinde kalsa bile neredeyse tüm alanları kapsayabilir.”
– “Düşük yoğunluklu bir çatışma senaryosunun yüksek yoğunluklu savaştan daha makul olduğu sonucuna varılırsa, ABD dolaylı savaş başlatma yeteneğini güçlendirmelidir.”
– “Yüksek yoğunluklu savaşın analizi, ABD’nin Ortadoğu’da ve Hint Okyanusu boyunca hayati dar boğaz noktalarını savunma ve güvence altına alma becerisinin sağlanmasına dayalı.”
STRATEJİK SORUN: KUŞAK VE YOL
Raporun kritik bölümü, Çin’in liderlik ettiği Kuşak ve Yol inisiyatifiyle ilgili.
RAND uzmanlarına göre Asya, Avrupa ve Afrika’yı kapsayan Kuşak ve Yol İnisiyatifinin başarılı olması halinde, ABD’nin küresel liderliği “emsal bir rakiple” karşı karşıya gelmiş olacak. İşte ABD-Çin çatışmasının asıl gerekçesi de bu…
Yani ABD açısından stratejik sorun Kuşak ve Yol’un engellenmesi, taktik sorun da Kuşak ve Yol coğrafyasındaki ülkeleri etki alanında tutmak/almaktır.
RAND bu haliyle dolaylı olarak ABD yönetimine, “Kuşak ve Yol gerçekleşmeden Çin’le savaş şart”, demiş oluyor. Nitekim raporda “Çin’in ulusal gücünün ABD’ninkinden daha hızlı bir oranda artmaya devam ettiği” belirtilerek, makasın kapanmakta olduğuna dikkat çekiliyor: “Çin ekonomisi 2030’larda nominal olarak ABD ekonomisini geçebilir. Düz bütçelerle karşı karşıya olan bir ABD ordusu, böyle bir durumda, giderek daha güçlü ve modern bir Çin ordusuyla karşı karşıya kalacaktır.”
RAND’IN KAÇINILMAZ SAVAŞ TEZİ
Böylece RAND üç tez ileri sürmüş oluyor:
1) Savaş kaçınılmaz, küresel liderlik savaşsız teslim edilmez.
2) Kuşak ve Yol’u engellemek ancak savaşla mümkün.
3) Savaş, ne kadar gecikirse, ABD için o kadar pahalı/maliyetli hale gelir.
RAND’ın raporunun esası, Çin’le savaşı kaçınılmaz görerek, makas kapanmadan ABD emperyalizminin harekete geçmesini savunmasıdır. Çünkü ABD, kurallarını yazdığı sömürü düzenini ancak dünyayı ateşe atarak sürdürebilecektir. Ancak savaşsız çözüm, ABD karşısında en geniş birliği sağlamakla ve caydırıcılığı büyütmekle mümkündür.

Mehmet Ali Güller – CRI Türk – 23 Ağustos 2022
This entry was posted in Uncategorized. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *