BİZİ KİM GÖZETLİYOR -3

BİZİ KİM GÖZETLİYOR -3

ARAŞTIRMA YAZISI
NACİ KAPTAN – 16 Haziran 2022

BAĞLANTILI YAZILAR
https://nacikaptan.com/?p=100572 – BİZİ KİM GÖZETLİYOR -1
https://nacikaptan.com/?p=100589 – BİZİ KİM GÖZETLİYOR -2
https://nacikaptan.com/?p=100612 –  BİZİ KİM GÖZETLİYOR -3
https://nacikaptan.com/?p=100705   – BİZİ KİM GÖZETLİYOR -4

DEZENFORMASYON YASASI KOMİSYONDAN GEÇTİ
GERÇEK DEZENFORMASYONU KİM YAPIYOR?
SARAYDA KURULAN 143 EKRANLI İZLEME MERKEZİ 
ANKARA – 16 Haziran 2022, bugün “Dezenformasyon Yasası” isimli, basın ve sosyal medya üzerinde baskı kurarak sansür uygulamakla ilişkili yasa tasarısı komisyonda kabul edildi. Tasarı hapis cezaları içeriyor.  Bu sansür yasası ile yaklaşan seçim öncesi toplumun sağlıklı haber almasının önlenmek istendiği gözüküyor. Gerçekte, asıl dezenformasyon sürekli olarak iktidar hükümeti yöneticileri tarafından yapılmaktadır. AKP genel başkanı Erdoğan tarafından aynı konular bir gün ara ile tamamen farklı olarak söyleniyor. Toplum gerçek olmayan haberlerle yönetilmeye çalışılıyor. En basitinden TÜİK verilerinin bile gerçekliği  sorgulamaya açıktır.
George Orwell, “BIG BROTHER” 1985, günümüz Türkiye’sinde 2022 yılında artık yeniden rüştünü ispat etme noktasına gelmiştir. Gobbelss yöntemleri, 21. Yüzyılda Mcharty’nin ruhu üzerinden Türkiye’de dolanıyor.
Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 2002 yılında 99. sırada bulunan Türkiye 2021 yılında 154’üncü sırada yer aldı. Raporda Türkiye’de internet üzerinden sansürün arttığı vurgulanıyor. Ülkemiz tüm değerlendirme endekslerinde sürekli küme düşüyor. Tüm bunlar yetmiyor, partili cumhurbaşkanı şimdi de tekrar SOSYAL MEDYAYI, hedef aldı ve  öfke ile yeni yaptırımların haberini verdi!!!

SAVAŞ BARIŞTIR. ÖZGÜRLÜK KÖLELİKTİR. BİLGİSİZLİK KUVVETTİR.
“…. Kurulan bakanlıklar tamamı ile içerdikleri anlamın tam tersi bir amaca hizmet etmektedir. Örneğin, Sevgi Bakanlığı işkence ve zulümlerle, Bolluk Bakanlığı insanları daha çok nasıl sefalete düşürebilir; bunların tespitiyle, Barış Bakanlığı ise savaşlarla ilgilenmektedir. Buna çiftdüşün adı verilmektedir. Çiftdüşün, bir kavram ile ilgili olarak bir şeyin hem yanlış hem doğru olması olabileceği gibi, kavramın sizin içi yararlı bir şeyi ifade etmesi yararlı; sizin için her hangi bir yararı yok ise zararlıdır, olarak tanımlayabiliriz. Çiftdüşün yöntemi sayesinde Parti, her alanda istediği gibi oyunlar oynamaktadır…..” *  George Orwell / 1984

Televizyonun yapımı ve aynı aygıtın, hem alıcı hem verici olarak kullanılmasını sağlayan teknik gelişmeler, özel hayata son verdi. Her yurttaşın ya da en azından gözetlenmesi gerekecek kadar önemli herkesin, hiç aralıksız polis denetimi ve başka iletişim yolları bulunmadığından, sürekli bir resmi propaganda bombardımanı altında tutulabilmesi sağlandı. Böylece tarihte ilk kez herkesin devletin isteklerine boyun eğmesi ve her konuda düşünsel bir birliğin oluşması sağlandı. Karşıt olayların ve kavramların birbirine bağlanması, Okyanusya toplumunun en belirgin yanıdır. George Orwell / 1984

Orwell’in betimlediği toplumda her bir birey tele-ekranlar aracılığıyla yetkililerin sürekli göz hapsi altındadır. Gözetim altında oldukları durmaksızın insanlara “Büyük Birader seni izliyor” sloganıyla anımsatılmakta ve bu, ülkede uygulanan propagandanın özünü oluşturmaktadır.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na bağlı Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığı kuruldu. KRONOS 18 Eylül 2020
‘Propaganda Bakanlığı’: Saray’dan ‘algı operasyonu mücadele birimi’ Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bünyesinde, “Türkiye’ye karşı yürütülen psikolojik harekat, propaganda ve algı operasyonu, manipülasyon ve dezenformasyonla mücadele etmek” amacıyla Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığı kuruldu.
Resmî Gazete’nin bugünkü sayısında yer alan ve 14 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde değişiklik yapan kararnameye göre, “Türkiye’ye karşı yürütülen psikolojik harekat, propaganda ve algı operasyonu faaliyetlerini belirleyerek her türlü manipülasyon ve dezenformasyonla mücadele edilmesine” karar verildi.
Bu faaliyetler, Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığı görevleri arasında sayıldı. Başkanlık ayrıca, kriz, afet, olağanüstü hal dönemleri ile yakın savaş tehdidi, seferberlik ve savaş halinde devletin belirlediği hedeflere ulaşmak için stratejik iletişim ve kriz yönetimi faaliyetlerinde de bulunacak. (https://kronos35.news/tr/sarayda-algi-operasyonu-mucadele-birimi-kuruldu)

BÜYÜK BİRADER ANKARA’DA – SARAYDA TÜM TÜRKİYE’Yİ
GÖZ ALTINDA TUTABİLECEK BİR İZLEME MERKEZİ KURULDU
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda tüm MOBESE ile İHA görüntülerinin toplandığı bir merkez oluşturulacak. Erdoğan, tüm operasyonları bu merkezden yönetecek. (HÜSEYİN ÖZAY / TARAF – 12 Mart 2015)
Türkiye’nin gündeminden 1.4 milyar liralık maliyeti ile düşmeyen Cumhurbaşkanlığı Sarayı, 77 milyon Türk vatandaşını izleyecek bir “gözetleme merkezi” kurmaya hazırlanıyor. Teknik alt yapısı tamamlanan projeye göre, 81 ildeki MOBESE kameralarının görüntüleri, İHA’ların çektiği fotoğraflar ile tüm güvenlik kameralarının kayıtları Saray bünyesinde oluşturulacak “Canlı Yayın Merkezi”nde toplanacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu merkezden, “toplumsal olayları”, “askerî operasyonları” hatta trafik ihlallerini bile takip edebilecek. Merkezde 143 ekran bulunacak. Saray’daki “gözetleme merkezinin” ayrıntıları şöyle:
“OPERASYON” MERKEZİ
Hollywood filmlerinde sıkça rastlanan, “ABD Başkanı’nın, askerî operasyonları yönettiği her tarafı ekranlarla kaplı merkez”, Türkiye’de hayata geçiriliyor. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda, 77 milyon Türk vatandaşını izleyebilecek, hatta özel bilgilerine anında ulaşabilecek bir birim kuruluyor. “Canlı Yayın Merkezi” adı verilen projenin tüm teknik çalışmaları tamamlandı. Önümüzdeki günlerde ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, merkezle ilgili bir sunum yapılacak. Test çalışmaları tamamlanan sistem, şu anda çalışmaya başladı.
143 EKRANLI İZLEME MERKEZİ
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda oluşturulan gizli ve özel Canlı Yayın Merkezi, 11 çarpı 13 ekran büyüklüğünde olacak. Yani merkezde 143 ekran aynı anda görüntü sağlayabilecek. Buraya Türkiye’deki tüm görüntüler iletilebilecek (TV-Mobese-3G-IHA) ve aynı anda AFAD-POLNET-JANDARMA-MİT sistemlerinden bilgi aktarımı yapılabilecek. Aynı zamanda üç büyük server ile bütün MOBESE kayıtları arşivlenecek. Ayrıca BTK’nın merkeze kurduğu iki dev Work Station sayesinde kurum bünyesindeki her türlü özel bilgiye kolaylıkla ulaşabilecek. Operasyon durumlarında da, Genelkurmay ekranlarındaki tüm bilgiler Saray’daki Canlı Yayın Merkezi’nde toplanacak. Cumhurbaşkanı olarak aynı zamanda “Başkumandanlık” yetkisi bulunan Erdoğan, bu merkezden operasyonları izleyecek ve yürütebilecek. Örneğin, basında yer alan Başbakan Ahmet Davutoğlu’nın Süleyman Şah Türbesi operasyonunu takip ettiği Genelkurmay’daki operasyon merkezinin bir benzeri Saray da kurulmuş olacak.
ŞİFRELER TESLİM EDİLDİ
Sistemin kurulmasıyla ilgili tüm çalışmalar üst düzey bir gizlilikle yürütülüyor. Merkeze kendi personeli dışında hiç kimse giremiyor. Birimin bulunduğu yere yakın bir noktada Emniyet, MİT ve jandarmaya ayrı odalar tahsis edildi. Buradaki yetkililer bile izleme ünitesinin bulunduğu merkeze giremiyor ama gereksinim duyulması halinde koordine olunabilmesi için yakın bir noktada konumlandırılmış bulunuyorlar. Emniyet’in MOBESE ve 3G şifreleri de Canlı Yayın Merkezi’nin yetkililerine teslim edildi. Bu sayede sistem Türkiye’nin dört bir yanındaki MOBESE kameralarına erişim yapılabilme yeteneğine kavuşmuş oldu. (14 Nisan 2015 – https://nacikaptan.com/?p=18389)

George Orwell, “BIG BROTHER” 1985
Toplum var olan tek partinin görevlileri ve proletarya(prol) olarak anılan işçi sınıfından oluşur. Parti üyeleri de iç ve dış parti üyeleri olarak ikiye ayrılır: iç parti üyeleri, siyaseti yönlendiren ve hükümeti kuran kesimdir. Dış parti üyeleri ise titizlikle seçilen, toplumun orta sınıfını oluşturan memurlardır. Sadece sigara ve Zafer Cini tüketme ayrıcalığı olan dış parti üyeleri, sürekli gözetim altındadır. Nüfusun %85’ini oluşturan işçi kesimi ise alt sınıfı oluşturur. Düşüncesi kıt olan proller görevlerini yerine getirdikleri sürece partinin söylediği kadar işçilik, ev işi, çocuk bakımı, komşu kavgaları, sinema, futbol, bira ve kumar ile yaşar.
Halk iletişim araçları ile gerçekten farklı durumlara inandırılır. Devletin yenilgileri bile propaganda yayınlarıyla birer destan gibi gösterilmektedir. Parti her türlü bilginin kontrolünü elinde tutarak her bilgiyi değiştirebilir. Anlık olaylar için geçmişteki yayınlar ortadan kaldırılarak tarih yazımı da söz konusudur. Bu yolda dil bile değiştirilmiş. Kelimelerin anlamları partinin isteğine göre belirlenmiştir. “Yenikonuş” adında kurgusal bir dil oluşturulmuştur. Bilinci daraltmak, herhangi bir başka düşüncenin ve konuşmanın ortaya çıkmasını engellemek için özgürlük, karşı çıkış, isyan gibi kavramlar dilden silinmiştir.
“Çiftedüşün” yaklaşımıyla karşıtlık içeren sözcüklerin anlamları birleştirilerek karışıklık oluşturulmuştur. Böylelikle iktidarın aksine düşünceler oluşamayacaktır. Sözcükler partinin kast ettiği şeyi anlatmaktadır. Mesela: Barış Bakanlığı savaşları düzenler. Bolluk Bakanlığı yiyecek kısıtlamalarını, Sevgi Bakanlığı isyan ve işkenceyi, Doğruluk Bakanlığı ise ülkede tele ekranlarla yapılan gözetimi sağlar. “Düşünce Polisi” otoritenin aleyhinde düşüncelere sahip olanları yakalar, etkisiz hale getirir. Zaten her yerde bulunan “Büyük Birader Seni izliyor” mesajları ve kameralar ile insanın sakıncalı bir eyleme kalkışması engellenmektedir.
Orwell’in betimlediği toplumda her bir birey tele-ekranlar aracılığıyla yetkililerin sürekli göz hapsi altındadır. Gözetim altında oldukları durmaksızın insanlara “Büyük Birader seni izliyor” sloganıyla anımsatılmakta ve bu, ülkede uygulanan propagandanın özünü oluşturmaktadır.
“Büyük Birader diye biri var mı?”
“Tabii ki var. Parti var. Büyük Birader, Parti’nin
cisme bürünmüş halidir.”
“Peki, ama benim var olduğum gibi mi var?”
“Sen yoksun ki,” dedi O’Brien.
(Orwell, 294)

Naci Kaptan – 16 Haziran 2022 / Bölüm 3 / Devam edecek
This entry was posted in BİLİŞİM - İNTERNET -, FAŞİZM, İSTİHBARAT KURUMLARI. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *