Şiddetin özelleştirilmesi meşruiyet krizi yaratır

Şiddetin özelleştirilmesi meşruiyet krizi yaratır

Bülent ESİNOĞLU

Bu yazıyı okuduktan sonra, SADAT ile ilgili aklınız da hiçbir soru kalmayacak.

Devlet bir organizasyondur. Bu organizasyonda, halk devlete, şiddeti kullanma yetkisi vermiştir. Devlet bu yetkiyi ordu, güvenlik güçleri ve kanunlarla kullanır. Güvenliğin özelleştirilmesi demek, devlete ait olan şiddet kullanama yetkisinin, servet sınıfına terki anlamına gelir.
Bu iş önceleri, küçük birimler halinde olsa da gide gide Amerika’da olduğu gibi, ordunun yaklaşık üçte ikisi servet sınıfının yönettiği bir orduya dönüşür. Milli devlet ortadan kalkar, çok uluslu şirketlerin devletine dönüşür. Çünkü servetten yana oluşan devletlerde, sermaye kılcal damarlara kadar gider.
Bunun anlamı, servet sınıfının güçlü bir güvenlik birimi kurarak, kendilerini güvene almasıdır. Şiddeti de devlet adına kendilerinin kullanmasıdır. Servet sınıfının kendini güvene alması demek; kalkışmaya kalkacak, halkı kontrol altına almak için şiddet kullanması demektir.
Böylece, devletin kullandığı meşru şiddet, servet sınıfı tarafından, halka karşı kullanılacaktır. Aslında bu durum bir meşruiyet krizini kendiliğinden oluşturur. Çünkü devlet kendisine verilmiş bir yetkiyi, halka sormaksızın, servet sınıfına devretmiş/vermiş demektir.
Servet sınıfı halktan gelecek her protestoyu kendisine karşı yapılmış olarak değerlendirecek, bu yol ile meşru olmayan şiddet kullanmaya başlayacaktır. Aslında güvenlik şirketlerinin yaptığı iş, servet adına haltan gelecek kalkışmaları engellemeye dönüşecektir.
Amerika’da İstihbarat işlerini yani casusluk hizmetlerinin dahi özelleştirilmiş olması, esas itibariyle servet sınıfının korunmasına ilişkindir. Çalışanların da çalışmayanların da denetim altında tutulması, servet sınıfından yana düzenin sürmesi bakımından şiddet kullanımı elzemdir.
Amerika’da çeşitli görünümler altında baskıların sürdürülmesi, şiddetin tekelinin devletten-aslında halktan- alınıp, servet sınıfına verildiğindendir. Milli ordu halkın ordusudur. Paralı, özelleştirilmiş ordu servet sınıfının ordusudur. Ülkeyi değil servet sınıfını korumakla görevlidir.
Afganistan’da yirmi yıl süre ile özel sermayenin güvenlik şirketi olan Acedemica-eski adı blackwater– tarafından işgal altında tutulmuştur. Arkalarında insanlık dramı bırakmış olmalarının sebebi de budur.
Savaştan beslenen çok uluslu güvenlik şirketlerinin kaostan yana olması; şirketlerin pazarının açık olması anlamındadır. Biz de emperyalist olacağı, bizde de çok uluslu güvenlik şirketleri olacak, istediğimiz yerde savaş çıkaracağız diyorsanız, bu imkansızdır.
Çünkü bu işin oluşması için büyük sermaye birikimi sağlamış, teknoloji üretmiş, tefeciler gibi para basıp para satıyor olmanız gerekir. Bunu size yedirmezler, çünkü onlar sizden önce epey yol aldıkları için piyasa daha önceden kapatılmıştır.
Paralı ordu servet sınıfının ordusudur. Milli ordu halkın ordusudur.
Milli ordu, paralı ordu kavgasının esası da budur.
Onun için diyoruz ya yerimiz Avrasya diye…
This entry was posted in BÜLENT ESİNOĞLU YAZILARI, FAŞİZM. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *