ÖZELLEŞTİRMEDE BİR HIRSIZLIK ÖYKÜSÜ * TELEKOM * Kurtuluş Savaşı Gazisi PTT…

Kurtuluş Savaşı Gazisi PTT…

Orhan Özkaya (Yazar)

Kuvayı Milliye üssü PTT
Kurtuluş Savaşı’nda Atatürk’ün askerleri olan Telgrafçı Hamdi’ lerin mücadele ettiği, iletişim merkezi haline getirdiği PTT merkezleri, adeta savaşın üssü konumundaydı. Bu Gazi Kurumu, ne yazık ki, parçalayarak böldüler, T’si olan Telekom’u kasası dolu ve en fazla vergi veren kurumlardan biri olduğu halde sattılar.
12 Eylül darbesinde bile başaramadıkları, Özal’ın küresel teslimiyetçiliğine dahi direnen PTT, Çiller’in 20 milyar dolarlık rakamlar dillendirmesine, özelleştirmelerin erdemlerini sıraladığı övgüleri bile halkımızın çelik iradesine çarparak dağılmıştı. Uzmanlaşmış kadrosuna rağmen kıyılmaktan kurtulamadı. Artık ülke de, borç almak için, Varlık Fonu’nu haciz ve ipotek altına koyarak swap anlaşmaları devreye giriyor; ancak hukuk sisteminin güvenirliği olmadığı için sonuç da alınamıyor.
Telekom’un binlerce tesisi, 15 binden fazla üst düzey eğitimli uzman personeli, yeraltı kablolarının yanında tüm tesislerde harcanan milyarlarca dolar halkın vergileriyle karşılanan varlığı; dolandırıcı, hırsız Hariri’ye, adeta tepside sunuldu. Üstelik bu tesisler irtifak hakları tesis edilerek tapuya çevrilmiş. Ülkenin kılcal damarları sayılan, yeraltı kabloları da Ofer’in eline geçti. Telekom’un dışında özelleştirilen bütün kurumlar çökmekte, küresel güçlerin kurduğu finans sermayenin iflas aşamasına gelmesi; korumacı, kamucu, hatta devletçi seçenekler kullanmak zorunda kalmasıyla işler sarpa sarmaya başladı.
Telekom’u yeniden pazarlama paniği
Telekom’u iflas ettiren Hariri’ye karşı hiçbir yaptırım uygulamadan, geri almak, halkın sırtına yeni kamburlar eklemek, ölçüsüz, sorumsuz yolda yürümeye devam etmek, bir gün mutlaka geri tepecektir. Ele geçirdikleri ülke varlıkları kriz içerisine giriyor, hepsini satıp tüketmekten geri durmuyorlar; hâlâ kıyıda köşede kalanları arayarak, yurdun yağmalanmasını sürdürmeye çalışıyorlar. Bu durum, bankaların da iflasına neden oldu. O nedenle çok sayıda banka ülkeyi terk ediyor ya da Arap ortak arıyor…
Hiçbir denetim olanağı, sağlanmadan yapılan bu satışlar, “Teftiş Kurulları” ortadan kaldırılarak gerçekleştirildi. Daha sonra ülkede denetim kurumu kalmadı, Sayıştay bile işlevsizleştirildi. Büyük tartışmalara neden olan bu özelleştirme, Telekom’un kasasındaki parası dahi satılan kişinin ilk taksit ödemesini gerçekleştirmesine yaradı. Satış bedeli son derece komik rakam olarak aylarca tartışmalara sebep oldu. İşte bugün gelinen nokta, o zamanki hukuksuz işlemlerden belli oluyordu.
Ödemesi gereken iki kredi taksitini ödeyemediği için yüzde 55 hisseye sahip olan Oger, kurum hisselerini elden çıkarabilmek için arayış içerisine girdi. 290 milyon dolar olan mart ve eylül taksitlerini ödemedi. Borç aldığı bankalar Akbank, İş Bankası ve Garanti Bankası gibi birçok banka fay kırılmaları yaşadı. Oger, sonunda hiçbir ödeme yapmadan Telekom’u ortada bırakarak sorumluluktan sıyrıldı. Özelleştirmelerle elde edilen gelirin 59 milyar dolarlık bir kaynak yarattığını ilgili bakanlar zaman zaman açıklıyorlar. Bu paraların bölünmüş yollar dâhil bazı tüketim alanlarına harcandığı belirtilmekte.
Hazine’nin el koyması bile işe yaramadı
İflas eden THY’ye 12 milyar dolarlık Trump’la Boeing marka uçak anlaşması yapmak, 250’den fazla süper lüks zırhlı makam aracı almak, onlarca makam uçağı almak… Çöken ekonominin altında kalan Telekom’a Hazine tarafından el konulduğunu halkımızın Reuter haber ajansından öğrenmesi çok acı verici. Lübnan Başbakanı Saad Hariri, STC ile ortak olduğu Oger Telecom şirketi, 2005 yılında Türk Telekom’un yüzde 55’lik payını alarak, ülkemizin ekonomisine katkıda bulunacağı beklentilerine neden olmuştu. Ancak beklentiler iflasla neticelendi.
Oger Telekomünikasyon AŞ (OTAŞ) adındaki şirket aracılığıyla sağlanan bu satış işlemini, devletin sırtına, dolayısıyla halkımızın emeğine yüklemiş oldu. İki bankadan alınan 75 milyar dolarlık yeni kredi, 3 kez alınan ek sürelere rağmen ödenmemiş ve yeni yapılandırma taleplerine neden oldu. Diğer ortak Saudi Telecom’ un da, bu konuda katkı koyacak durumda olmadığı, Suudi Arabistan’da işlerinin hiç iyi gitmediği, iflas noktasında bulunduğu ortaya çıkınca, Hazine olaya el koymak zorunda kaldı.
Oger, 2013 yılında 4.75 milyar dolarlık krediyi ödeme sıkıntısı içerisine düşünce; Akbank, İş Bankası ve Garanti Bankası deprem yaşamaya başlamış, ayrıca bu krediye destek veren 30 civarındaki banka da etkilenmiş bulunduğu haberleri yerli ve yabancı ajanslara düştü ve Telekom, halkımızın sırtına yüklenen yeni bir yük olarak kaldı. İşte bu nedenle yeniden elden çıkarmak için Arap coğrafyasında başta Katar olmak üzere BAE ve Kâbe’ye sefere çıkılıyor.
Orhan Özkaya (Yazar)

8 adımda Türk Telekom soygunu

Gazete2023

Lübnanlı Hariri ailesine ait Oger Telekom ise 13 yılın ardından milyarlarca dolar batık kredi bırakarak Türkiye’yi terk etti. İşte 8 adımda Türk Telekom soygunu böyle yapıldı.
13 yıl önce kasasında 2 milyar dolarla 6.5 milyar dolara özelleştirildi. Devlete olan borcunu aldığı kredilerle erken kapattı. Ancak 10 yıl üst üste kâr ettiği halde kredileri ödemedi. Danıştay’ın ‘satılmaz’ kararına karşın taşınmazları satan, çalışan sayısını yarıya indiren şirket, dört yıl üst üste vergi rekortmenliğinden müflis konumuna düştü.
Türk Telekom böyle batırıldı Yüzde 55 hissesi 2005’te Suudi bağlantılı Oger Telecom’a satılarak özelleştirilen ve borç batağından kurtulamayan Türk Telekom ’da yeni bir dönem başladı. Şirket şimdi Akbank, Garanti Bankası ve İş Bankası’nın kuracağı girişim şirketine devredilecek. Türk Telekom ‘un özelleştirildiği dönemde başta Mümtaz Soysal ve çeşitli sendikalar olmak üzere onlarca dava açılmış ve kamunun zarara uğratıldığı için bu özelleştirmenin iptal edilmesi istenmişti. İhaleyi alan Lübnanlı Hariri ailesine ait Oger Telekom ise 13 yılın ardından milyarlarca dolar batık kredi bırakarak Türkiye’yi terk etti.   İşte 8 adımda Türk Telekom soygunu böyle yapıldı:
1- Türk Telekom’un %55’i, Suudi bağlantılı Lübnanlı Hariri ailesine satıldığında borcu yoktu ve kasasında da 2 milyar dolar vardı. 2005-2015 arasında 14 milyar dolar net kâr elde etti. 2016’ya dek 12,6 milyar dolar temettü ödendi. Hariri’nin Oger şirketi bunun 7 milyar dolarını aldı.
2- Aynı zamanda Oger, Türk Telekom’u borçlandırmaya da başladı. Satılırken borçsuz şirket 2016 sonu itibariyle 3,5 milyar dolar borca batırıldı. Üstelik bu borçlar dövize bağlı ve değişken faizli haldeydi.
3- Bu arada Hariri’nin Oger şirketi özelleştirme parasını da ödemedi. Sadece ilk 1,4 milyarlık ilk ödemeyi ve sonraki 600 milyonluk iki taksiti 2013’te ödedi. Yani 7 milyar temettüyü ve kasadaki 2 milyar lirayı kasasına koydu ama borcunun yarısını bile ödemedi.
 4- Yani Oger, Telekom’un çoğunluk hissesini satın aldı, satın alma parasını ödemedi, üstelik hem şirketin içini boşalttı, hem de ayrıca boğazına kadar borçlandırdı. Bütün bunlar olurken Telekom’un ikinci büyük ortağı Türkiye Hazinesi bu soyguna ses çıkarmadı.
5- Oger, özelleştirme bedelini ödeyecek parayı yurt dışından borç olarak aradı ama bulamadı. Bunun üzerine Türk bankalarına Oger’e 4,75 milyar dolar borç verdirildi.
6- Böylece Hariri’nin Oger’i sırasıyla hem devleti, hem satın aldığı şirketi, hem de Türk bankalarını soydu.
7- Oger’in bu banka kredilerini de ödeyemeyeceği açığa çıktığında bugün alınan karar alınsa ve Telekom’a el konulsaydı zarar yine büyük ama astronomik olmayacaktı. Çünkü Telekom’un piyasa değeri hala yüksekti.
8- Hariri’nin mali durumu bilinmesine rağmen Telekom’un içine sokulduğu borçlar ve Türkiye piyasalarındaki gerileme nedeniyle şirketin kârlılığı ve piyasa değeri iyice düşene kadar hiç bir adım atılmadı. Zararın büyümesi beklendi.

Kaynak //http://www.gazete2023.com/ekonomi/8-adimda-turk-telekom-soygunu-h80120.html

This entry was posted in ÖZELLEŞTİRMELER, YOLSUZLUKLAR, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *