Barış güvercini

Barış güvercini

Sözcü – Yılmaz Özdil

Hiç düşündünüz mü, barıştan özgürlükten bahseden politikacılarımız miting kürsülerinden niye beyaz güvercinler uçurur? Çünkü, o uçurulan güvercinler mitingten sonra geri gelir! Öyle eğitilirler. Öyle kiralanırlar.
Mitinge katılan insanlar, o beyaz güvercinler özgürlüğe kanat çırptı zanneder ama, en geç bir saat sonra kafeslerine geri tıkılırlar. Politik müsamereye figüran yapılan ebedi mahkumlardır. Bu işi sektör haline getirmiş güvercinciler vardır…
Sadece siyasi partilere değil, açılış törenlerine, anma töreni düzenleyen derneklere, konserlere, düğünlere filan da kiralarlar. Gelinle damat, bembeyaz güvencinleri gökyüzüne fırlatır, herkes mutluluk gözyaşlarıyla alkışlar, düğün biter, herkes evine dağılır, güvercinler kafese konur. Trajedidir.
Barış, özgürlük, kardeşlik, mutluluk gibi evrensel değerlere sahip hümanist kavramların, bu tertemiz canlılarla, böylesine sinsice sömürülmesi, işin aslını bilenlerin yüreğine acı verir.
Sayın büyüklerimizin Ukrayna meselesindeki “barış” temalı “insani” faaliyetlerini görünce, aklıma ister istemez beyaz güvercinler geliyor. Komşularımızın barışı, bölgemizin huzuru, mutluluğu konusunda madem bu kadar hassasız, ki, bu çok onur verici bir davranış… O halde niye mesela, Suriye’de aynı “insani” duruş gösterilmedi?
– Komşularımızın barışı, bölgemizin huzuru, mutluluğu konusunda hassas olsaydık, insani çaba sarfetseydik… İnsanların kafasını kesen köktendinci teröristleri CIA nezaretinde Pakistan’dan Libya’dan getirip, yürüye yürüye Suriye’ye girmelerini sağlar mıydık?
– Kimliği bile olmayan, çoğu okuma yazma bile bilmeyen,
altı milyondan fazla Suriyeli hobaraaa diye Türkiye’ye doluşur muydu?
– Türk milletinin 90 milyar doları Suriyelilere harcanır mıydı?
– İstanbul’da Şam’dan daha fazla Suriyeli olur muydu?
– Hatay’da Suriyeli nüfusu Türk nüfusunu geçebilir miydi?
– Fantomumuz düşürülür müydü, iki pilotumuz şehit olur muydu?
– Türkiye topraklarına füzeler, top mermileri düşer miydi, sekiz vatandaşımız evinde otururken can verir miydi?
– Cilvegözü sınır kapımızda bombalı araç patlar mıydı, dördü Türk vatandaşı 14 kişi ölür müydü?
– Reyhanlı’da bomba yüklü araçlar patlar mıydı, aralarında çocukların da bulunduğu 52 kişi hayatını kaybeder miydi?
– Suruç’ta bombalı intihar saldırısı düzenlenir miydi, çoğunluğu üniversite öğrencilerimiz, 33 insanımız can verir miydi?
– Cumhuriyet tarihimizin en kanlı terör saldırısı, Ankara gar katliamı yaşanır mıydı, 109 insanımız can verir miydi?
– ABD başkanı Obama, asrın liderimizle telefonda Suriye’yi konuşurken, beyzbol sopasıyla poz verir miydi? O beyzbol sopasıyla “Suriye’de benim dediklerimi yapmazsanız kafanızı kırarım” mesajı verebilir miydi?
– Suriye’ye ait helitopteri düşürür müydük?
– Suriye’ye ait savaş uçağını düşürür müydük?
– Kobani yüzünden Türkiye’de kan gövdeyi götürür müydü, “tekbir” getirenlerle “biji” naraları atanlar, 35 şehrimizde çatışır mıydı, bir gecede 46 kişi hayatını kaybeder miydi, 22 şehrimizde cenaze kalkar mıydı, yedi şehrimizde sokağa çıkma yasağı ilan edilir miydi?
– Barzani’nin silahlı kuvvetleri, takvimde başka gün yokmuş gibi, tam 29 Ekim’de, Cumhuriyet Bayramı’nda topuyla tüfeğiyle Türkiye topraklarında resmi geçit yaparak, Kobani’ye gidebilir miydi?
– Barzani’nin Erbil’den yola çıkan silahlı konvoyu, Habur’dan Türkiye’ye girerek, Şırnak, Mardin, Şanlıurfa güzergahını katedip, Kobani’ye geçebilir miydi?
– Barzani silahlı kuvvetlerinin bir bölümü THY uçaklarıyla taşınır mıydı, Erbil’den havalanıp, Şanlıurfa’ya inebilirler miydi?
– Barzani silahlı kuvvetleri Türkiye topraklarında Kürdistan bayraklarıyla karşılanabilir miydi, kurbanlar kesilir miydi, yüzlerce otomobil kornalarla eşlik edebilir miydi, havayi fişekler atılabilir miydi, halaylar çekilebilir miydi, bunların yolda yediği lahmacunların parası bile Şanlıurfa Valiliği tarafından ödenir miydi?
– Sınırımızda göz göre göre Pkk kantonu kurulur muydu?
– Pentagon resmen “Pyd’ye silah veriyoruz” diyebilir miydi?
– Amerikan televizyonları, Işid’le savaşan Pkk’lıları “kahraman” ilan edebilir miydi?
– ABD başkanı Trump, süzme teröristi “general” ilan edebilir miydi, sözde “general” Mazlum Kobani’nin mektubunu asrın liderimize gönderebilir miydi?
– Rus savaş uçağını düşürür müydük?
– Rusya’dan ekonomik ambargo yer miydik?
– Tarihimizde ilk kez, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin resmi polisi, başkent Ankara’nın göbeğinde, tekbir getirerek Rusya Büyükelçisi’ni ensesinden vurarak öldürür müydü?
– Moskova’dan özür dilemek için, S400 füzesi alır mıydık?
– S400 aldığımız için, F35 programından atılır mıydık?
– Rus ambargosundan ABD ambargosuna savrulur muyduk?
– Süleyman Şah türbesinin boş sandukalarını sırtlayıp, Suriye’deki vatan toprağını terketmek zorunda kalır mıydık?
– Tankımızla topumuzla Suriye topraklarına girmek zorunda kalır mıydık, fırat kalkanı, zeytin dalı, barış pınarı, bahar kalkanı harekatlarını yapmak zorunda kalır mıydık, 184 şehit vermek zorunda kalır mıydık?
– Rus savaş uçakları İdlib’te Türk taburunu vurur muydu, 34 şehit daha verir miydik?
– Devlet içinde, adeta devletten üstün kabul edilen, Sadat gibi her yönüyle muamma örgütler var olur muydu?
– Hudut namustur… Sınırlarımız folofoş olur muydu?
– Türkiye’den çalınarak, sınırdan geçirilen otomobiller, Suriye’de hem binek araç olarak, hem bombalı araç olarak kullanılır mıydı?
– Kontrolsüz geçişler nedeniyle, Türkiye’nin yüz yılda zor kuruttuğu, 80’li yıllardan beri görülmeyen “şark çıbanı” hortlar mıydı?
– İnsan kaçakçılığı patlar mıydı?
– Aylan bebek gibi masumlar Ege denizinde yitip gider miydi?
– Akaryakıt kaçakçılığı patlar mıydı?
– Rusya devlet başkanı Putin bizzat basın toplantısı düzenleyip, “Suriye’de terör örgütleri tarafından kontrol edilen ham petrolün Türkiye topraklarına girdiğini kanıtlayan bulgular elde ettik, uzaydan ve uçaktan çekilen fotoğrafları var, tanker konvoyları var” der miydi?
– Hayvan kaçakçılığı patlar mıydı, bulaşıcı hayvan hastalıkları Türkiye’ye sıçrar mıydı, karantinalar olur muydu?
– Uyuşturucu kaçakçılığı patlar mıydı?
Komşularımızın barışı, bölgemizin huzuru, mutluluğu için çırpınan, insani duruş sergileyen “barış güvercini”yiz öyle mi?

https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/yilmaz-ozdil/baris-guvercini-7046736/
This entry was posted in Yılmaz Özdil. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *