Atını senatör yapan imparator
Cumhuriyet – Dr. Engin ÜNSAL – 26 Şubat 2022 Cumartesi
Augustus Germanicus, Roma İmparatorluğu’nun üçüncü imparatorudur. Takma adı Caligula’dır. Uçuk bir adamdır. Cinsel tacizleri, ensest ilişkileriyle de bilinir. Etrafını küçük görmüş, iktidar gücünün doruğunda kendisini Tanrı’nın yeryüzündeki gölgesi sanmıştır. Yarattığı korku düzeninde kimse ona karşı çıkmaya cesaret edememiştir.
Bu korku yüzünden etrafında yüzlerce korumayla gezmiştir. İnsanların tahammül, dayanma sınırı olduğunu bilememiştir. Gücünü kullanarak yıllarca imparatorluğunu sürdürebileceğini sanmıştır. En kuvvetli olduğunu sandığı bir gün, topluma yaşattıklarına, yarattığı zulme ve korkuya dayanamayan korumaları, Caligula’yı hançerlerle öldürmüşlerdir. Tarih daha sonraları tekerrür etmiş, halkını köleleştirmeye çalışanlar, insanlığa acı çektirenler ya korumaları ya da düşmanları tarafından yok edilmiştir.
SİYASETTE GÜÇ İNSANI BOZAR
İngilizcede siyasiler için bir deyim vardır. Güç insanı yozlaştırır. Bu gerçek, yaşamda da görülür. Siyasette öne çıkan insanların etrafını her toplumda, özellikle geri bırakılmış ya da gelişmekte olan ülkelerde, kişilik fukarası, el etek öpmeye meyilli, makam bekleyen insanlar sarar. O lider uçmasa da onu uçururlar, Tanrılaştırırlar ve kendi yarattıkları puta tapmaya başlarlar. Bir toplumun başına gelebilecek en büyük felaket böylesine mutlak, denetlenemez güçler verilmiş bir lider tarafından yönetilmektir. Özellikle geri kalmış ülkelerde bu insanlar bilimin değil cehaletin öne çıkarılmasını liderlerinden isterler.
Afganistan’da yönetimi ele geçiren Taliban’ın yaptığı budur. Cahillerin yoğunlaştığı toplumlarda ülkenin daha kolay yönetileceğine inandırırlar lideri. Ulemanın öne çıkarıldığı, bilimin yok sayıldığı toplum karanlık bir tünele sokulur. Kendisinin Tanrı’nın gölgesi olduğuna inandırılmış kişi de iktidarın yetkilerini acımasızca kullanarak toplumu yönetmek ister. Ama bu çok uzun sürmez. Keser döner sap döner, hesap verme günü gelir. İnsanlık tarihi boyunca bu hep böyle olmuştur. Olmaya da devam edecektir.
Demokrasilerde lideri değil, halkı mutlu etmek önemlidir. Ülkemizde uygulanan rejimde cumhurbaşkanına çok büyük yetkiler verilmiştir. İsraf politikaları nedeniyle işsizlik tavan yapmış, ekonomik nedenlerle intiharlar artmış, işyerleri kapanmaya başlamış, çiftçi sefaletin kucağına itilmiştir. Başka örneği olmayan cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi yerine, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilmelidir. 2023’e dek bekleyerek erken seçimden kaçınmak, halkın ödeyeceği faturayı daha da ağırlaştıracaktır. Toplumsal patlamaların önüne geçmek, toplumsal barışı sağlamak için erken seçim kaçınılmaz olmuştur.