EMPERYALİZM * Kusursuz yalnızlık!

Mine G. Kırıkkanat – 26 Aralık 2021 Pazar
kirikkanat@mgkmedya.com

Kusursuz yalnızlık!


Temel özelliğidir, emperyalizm bölüşmeyi sevmez. En güçlü, en büyük payı alır ve gerideki küçüklerin onuruyla, gururuyla hiç ilgilenmez. Ama çok hırpaladıklarına pansuman yapar.


Örneğin Avustralya ile Fransa arasında “Nükleer denizaltılar anlaşması” vardı. Hem de milyarlarca dolarlık. ABD devreye girdi, anlaşma iptal edildi. Fransa eli böğründe, kalakaldı. Tepkiler, gücenmeler de yanına… Tabii bir pansuman yapmak gerekti. Küçük müçük, ne de olsa Fransa önemli bir müttefikti.

Anlaşmayı bozan Baba Emperyalist, Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye karşı Fransa’yı yedeğine aldı.

Avustralya’ya sattırmadığım uçakları, gemileri Yunanistan’a sat; benim yaptığım gibi ikili savunma anlaşmaları yap, zararının bir bölümünü karşıla, gerisini düşünme” dedi. Geçen 14 Aralık günü, Atina’yı ziyaret eden Fransa Senatosu Başkanı Gerard Larcher de Atina’ya gidip “Doğu Akdeniz Türk denizi değildir” dedi ve ekledi: “İşbirliğimiz sürecek.”

KİM DOST, KİM DÜŞMAN?

ABD’ye gelince… Yunanistan ile artık hiç çekinmeden, neredeyse günaşırı yeni bir “savunma anlaşması” yapıyor. Son olarak geçen hafta, ABD Sahil Güvenliği ve Yunan Sahil Güvenliği kurumları arasında kapsamı geniş, ucu açık sözleşmeler imzalandı. Kaçmaya çalışan göçmenleri, yanlışlıkla karasularına giren Türk balıkçıları, artık ABD Sahil Güvenlik kovalayacak, iyi mi?

Karşı cephede olan bitenlere gelince…

Putin, Rusya’nın batısında yeni Gürcistan’lar istemiyor. Bu bölgede özellikle Ukrayna, Putin’i arızalı radyolar gibi rahatsız ediyor. Devamlı parazit yapıyor.

Bu konu bizim medyada “Rusya girdi girecek, savaş çıktı çıkacak” diye diye o kadar işlendi ki “Kadıköy-Üsküdar” vapur seferlerine benzedi.

ÇAKARALMAZ KARŞITLIKLAR

Oysa…

Benim öngördüğüm kadarıyla, Ukrayna’da savaş olmayacak. Yani Rusya, Ukrayna’yı işgal edemeyecek. Evet, sınırlarda binlerce Rus askeri topuyla ve tüfeğiyle bekliyor. Beri taraftan üstat Çehov: “Duvarda tüfek varsa oyunun sonunda mutlaka patlar” diyor. Üstelik bu sahnede binlercesi var.

Neden patlamaz ya da Putin bunu göze alamaz?

Çünkü Rusya, ekonomik olarak çok zorda. Ve Putin, Batı’dan kendisini rahatsız eden ülkelerin NATO’ya üye olmayacaklarına dair güvence istedi. Başta ABD ve AB, Rusya’ya böyle bir güvence vermez. Olayı zamana bırakacaklar ve Putin, Rus halkına dönüp “Nasıl da efeleniyorum Batı’ya” havaları basacak ki biz bu havayı yakından tanırız.

Putin’in tek kartı, Batı’ya verdiği doğalgaz. İyi de, yeter mi? Sanmıyorum. Üstüne bir de Rusya’nın altından kalkamayacağı askeri harcamalar var. Önümüzdeki günlerde, Putin’in pes perdeden atıp tutacağını izleyeceğiz.

EKMEK ARASI TÜRKİYE

Dedeağaç’a bakacak olursak, ABD Kara Kuvvetleri ile, Deniz Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri’yle buraya sağlam demir attı.

Bizim muktedirler, Kanal İstanbul projesini ABD ve Rusya başta Karadeniz ülkelerinin gemileri daha çok, daha rahat geçecek diye güzellerken muhalifler de “Montrö Antlaşması deliniyor” diye eleştiriyor. Ama görünüşe bakılırsa, ne ABD ne NATO ne de Rusya’nın böyle bir kanala ihtiyacı var; ilk ikisinin savaş gemileri çoktan Karadeniz’de. Rusya da zaten Karadeniz’deydi, Akdeniz’e inmek istiyordu, Suriye’de muradına erdi.

Romanya ve Bulgaristan ise çoktandır AB üyesi. Dedeağaç’ta da devasa yığınakları var. Daha ne isterler?

İHANETİN COĞRAFYASI

Türkiye, Kırım konusunda “İlhaka karşıyız” diye mahcup mahcup karnından konuşuyor. Oysa öyle bir zaman gelir ki “Arkadaş, sen NATO üyesi değil misin? Hem Ukrayna hem Kırım hem Rusya’ya mırıldanmak ne iştir” derler. O zaman neresiyle konuşur bilemem, ama Dedeağaç’ın ne hale geldiğini daha net görebiliriz.

Halen Ukrayna – Dedeağaç – Trakya üçgenindeyiz, Farsi – Arap coğrafyası ile de komşuyuz. Arap coğrafyası, Mağrıp’a da uzanır. Bir bakarsınız Saddam, bir bakarsınız Kaddafi, döner bakarsınız Bin Ali’dir. Kendi ülkelerine, emperyalistlerle işbirliği içinde tuzak kuranların coğrafyası; ihanetin tarihidir.

Ben bu olacakları Destina*da yazmıştım. Daha okumadıysanız zamanıdır, diyorum.


YALNIZLIĞA ÇAĞIRMA

Yıldızdan dalgalar döllemek gibiydi
seninle geçen geceler.
Sabahları ışıklar içinde
Bembeyaz limanlara giriyorduk.
Küçük kasaba âdeti buralarda.
Erkenden başlıyor hazırlıklar
yeni yılın sarhoş adayları geçiyor.
Kavuşmalara koşuyor dalgalar.
Ortak ol onlara.
Herkesi yalnızlığa çağırma.
Uzun çok uzun bir yaz rahatlığıyla
kalk masalardan.
Gökyüzüne bak.
Hayatlar da uçuyor, umutlar da
Ne kadar arkada kalırsa kalsın
eski sevdalar.
Yıldızdan dalgalar döllemek gibiydi
seninle geçen zamanlar…

A.Kadri Ergin

* Destina/Kırmızı Kedi, 4. Basım, 2021


https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/mine-g-kirikkanat/kusursuz-yalnizlik-1895458

This entry was posted in ABD - AB - EMPERYALIZM, YUNANİSTAN - EGE SORUNU. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *