KÜRESEL EMPERYALİZM * ABD Kapitalizmin Mabedi Olarak Kalabilecek mi?

ABD Kapitalizmin Mabedi Olarak Kalabilecek mi?

Orhan Özkaya (Yazar)


Soğuk Savaş Sovyetler Birliği’ni yıkma savaşıydı  

    ABD’nin çok deneyimli Büyükelçisi Jack F. Matlock, Sovyetler Birliği ile ABD arasındaki gelişmelere çok hâkim birisi olarak, Mikhail Gorbaçov ve Boris Yeltsin arasındaki çelişkileri son derece ustalıkla değerlendirmiştir. Sovyetler Birliğinin, Komünist Partisi’nin yıkılışının adeta dünyaca kutlanmasının nirengi noktası olmuş, Başkan George Bush’a olan bağlılığını sürekli canlı tutmuş, Gorbaçov’a karşı yapılacağı duyumları tırmanışa geçmiş darbe tehlikesini haber veren en güvenilir elçisi oldu. ABD, 15 Sovyet Cumhuriyeti’ndeki milliyetçilik tırmanışını ve Doğu Avrupa’daki ayrılışa benzer ayrılıklara Gorbaçov’un rıza göstermeyeceği izlenimini yine Büyükelçi Matlock’ tan ediniyordu.

        ABD ve Batı Sovyetlerin yıkılışını planladı

Gorbaçov’un her an ordu ve parti tarafından görevden uzaklaştırılacağı kaygısı içinde olduğu biliniyordu. Kendisini Bush adına uyaran Matlock’ a, ”Jack devlet başkanına söyle ki, bu ülke bir iç savaş eşiğinde ve ben bir devlet başkanı olarak bunu engellemek için elimden geleni yapmakla yükümlüyüm… Lütfen devlet başkanına bu konuda güvence ver ve durumu anlamasına yardımcı ol!” diyerek, ülkeyi getirdikleri noktayı açıkça gösteriyor ve sanki ABD, Sovyetler Birliği’ni tutsak almış, bağımsız bir ülke konumunu yitirmiş, ideolojik erime içine düşürülmüştü. Pentagon, CİA ve Batı istihbarat örgütleri top yekûn saldırıya geçmişler, içeriden işbirlikçi hainler bol miktarda görev almışlardı. ABD ve Batı, uyguladıkları ambargolarla, soğuk savaş propagandalarıyla ülkeyi kuşatmış, Sovyet ideolojisinden eser kalmamış, ülke tam bir ekonomik, sosyal ve siyasal kuşatılmışlık tuzağında “Turuncu Soros” darbesi altında bunaltılmıştı.

Emperyalizmin elamanları ihaneti tamamladılar 

Gorbaçov’un yanında sivrilmeye başlayan Boris Yeltsin, Cumhurbaşkanı seçilmişti. Bu sırada 1991 Haziran’ında ABD, Gorbaçov’a karşı, güvenlik birimi ile Savunma Bakanı’nın bir darbe planladıkları bilgisini edinmiş ve Büyükelçi Matlock’ u George Bush, Kremlin’e göndererek, Gorbaçov’u uyarmaya çalışmıştı. Bu duruma ilgisiz kalan Gorbaçov ve ailesi ev hapsine alınıyor ve bu durum devamlı hale getiriliyordu. Boris Yeltsin ise, dut gibi bir durumda, darbe söylentilerini kullanarak, tankların üzerine çıkıyor; binlerce taraftarını ve bazı ordu mensubunu sokağa dökmeyi başarıyordu. Belarus’ ta yapılan toplantıda Sovyetler Birliği’nin dağılması kararının alınmasını sağlamış ve Gorbaçov’a istifa seçeneğinden başka bir yol bırakmamıştı. İşte tam bu sırada Yeltsin, Bush’la görüşmeye başlamış ve ihanet zinciri tamamlanmıştı.

        Kapitalizmin mabedi ABD yoğun bakımda

Covid19 salgınına karşı iflas eden kapitalist küresel finans, sadece ABD’nin dolar basması, iş gücüne bu yükü yıkmasıyla ve kitleler halinde emekçileri kapı önlerine koyarak ne kendisini ne de işbirlikçisi Batı’yı kurtarabilir. Ömrünü yoğun bakım ünitesine bağlı kalarak sürdürmesinin olanaksızlığını iyice anlamakta, küresel diktatörlüğünü vahşi uygulamalarla, bölgesel yeni savaşlarla, uzatmaya çalışmakta. Karadeniz’e saldırı girişimleri, Ukrayna’yı NATO’ya bağlayabilme tuzağı Kırım senaryolarıyla Rusya’yı kuşatma provaları işe yaramıyor. Çin’le “Soğuk Savaş” kışkırtıcılığı yapmaktan geri durmuyor. Komünizm tehlikesi olarak Çin tırmanışını, ekonomik büyümesini, dünyaya yayılmasını, geliştirdiği “Bir Kuşak Bir Yol” projesiyle Afrika’yı boydan boya, demiryolu, deniz ve karadan kat ederek, Avrupa’nın kalbine kadar ulaşması karşısında paniğe kapılması hiçte hafife alınacak sıkıntı değil. Bu nedenle Joe Biden, görevi devralmadan önce bile Çin’i sayıklamaya başladı; ABD’nin özelleştirilen enerji ve alt yapı yatırımlarını; limanları, fabrikaları satın almasına karşı sert tutum takınmaya devam ediyor. Düşmanlığa Rusya ve İran’ı da ekledi… Karadeniz’i İngiliz donanmasıyla ve yandaşlarını peşine takarak gözdağı girişimine alet etmeye çalıştı. Putin bu resti görünce, geri adım atmak zorunda kaldı. Ekonomik çıkmazı aşabilmenin çözümünün savaş tamtamlarını faaliyete geçirmekten geçtiği bilinen bir gerçek, ancak bu kez işler son derece çıkmazda, çöküntü çoktan ufukta görünmüş ve ABD ile Rusya’nın çıkarları asla örtüşmüyor. Çünkü Rusya’da Lenin’in kurduğu işçi devleti asla terk edilemez, mutlaka yerine konur.

    Kaynak:

Turque Diplonmaatique-Haziran 2021

This entry was posted in ABD - AB - EMPERYALIZM. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *