KISSADAN HİSSELER * 1000 DOLARLIK KÜRK

Günümüz siyasetçilerine, GERÇEK BİR DEVLET ADAMINDAN
ahlak, erdem, namus örneği bir öykü;


İsmet İnönü, gençliğini toplarla, tüfeklere ve bizzat içinde bulunduğu ya da komuta ettiği savaşlarda geçiren bir askerdi. Apolet taktığı kadar, kravat da taktı. Genelkurmay Başkanı’ydı; Cumhurbaşkanı’ydı; Başbakan’dı; Dış İşleri Bakanı’ydı. “Milli şef” ve “ikinci adam” olarak anıldı.

Peki, ya oğlu? Gençliğini Ankara Fen Fakültesi’nde geçiriyor Erdal İnönü. Okulunu bitirdikten sonra, California Teknoloji Enstitüsü’ne (Caltech) kabul ediliyor ve ABD’ye gidiyor. Orada yüksek lisansını ve doktorasını tamamlıyor. Erdal İnönü, babası gibi “askeri başarılarıyla” değil; fizik dalında yaptığı araştırmalarla tanınıyor; güler yüzünü eksiltmiyor. Erdal İnönü, “Babasına çekmiş” deyimini tersyüz edenlerden birisi oldu. Hem bir bilim adamıydı hem de bir siyasetçiydi.

İsmet İnönü, 11 Kasım 1938’de Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümüyle geldiği cumhurbaşkanlığını 1950 senesine kadar sürdürüyor; ardından Celal Bayar’a bırakıyor.

Erdal İnönü ise o dönemde Ankara Fen Fakültesi’ni bitirdikten sonra yüksek lisansı ve doktorası için ABD’ye gidiyor. Can Dündar’dan öğrendiğimize göre, İsmet İnönü, üniversite çağındaki gençlerin Türkiye’de kalmasını istermiş. Kendi çocuklarına da uyguluyor bu kuralı. Dolayısıyla, Erdal İnönü, üniversiteyi Ankara’da okuyor, sonra ağabeyi Ömer’in yanına gidiyor ve eğitim hayatına California’da devam ediyor.

İsmet İnönü, oğluna çok düşkün… Gündemin en yoğun olduğu dönemlerde dahi oğluna yazmayı ihmal etmiyor. Görünen o ki Paşa, en çok –kendi deyimiyle– “aslan evladının” derslerinin iyi olduğunu öğrenince mutlu oluyor. Baba ve oğul, haftada bir veya iki defa –bazen ardı sıra her gün– birbirlerine yazıyorlar. Mektuplarda ağırlıkla bahsedilen iki konu var: Erdal İnönü’nün maddi durumu ve dersleri…

Asker ve devlet adamı İnönü, üstüne titriyor oğlunun. Baba, oğlunun maddi durumuna ilişkin sık sık bilgilendirme istiyor ve ona göre para göndereceğinden bahsediyor. Para ve alışveriş konusuna rastladığımız enteresan bir yer var.

Erdal İnönü, 20 Şubat 1949’da, ABD’de bir kürk beğeniyor. Rusya’dan gelen derilerin işlenmesiyle yapılan kürk büyük bir  indirime girmiş ve fiyatı 1.000 dolar olmuş. Erdal İnönü, kürkü çok beğendiğini, annesinin uzun zamandır kürk almak istediğini bildiğinden mağazadan kürkü kısa bir süre tutmalarını ister. Babasına yazdığı mektupta indirimdeki kürkü almak için 1000 dolar gönderip gönderemeyeceğini sorar.

İsmet İnönü’den gelen cevap şöyledir; “Olacak iş değil! Alamayacağız derseniz,1000 dolar bizim için çok büyük bir para, bu parayı bulamayız!!!”

This entry was posted in TARİHE - AYDINLANMAYA - CUMHURİYETE NOT DÜŞENLER. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *