Ekonomi Gündemi’nde Güldem Atabay ile Eser Karakaş ekonomideki son gelişmeleri değerlendirdi. Türkiye devletinin açıkladığı ekonomik hiçbir veriye güvenin kalmadığının dile getirildiği programda özetle, “Ziraat Bankası’nın kamu bankası olduğunu hatırlarsak Demirören kredisinin ödenip ödenmediğini açıklaması ticari sır denemez.
OECD’nin buradaki uzantısı, Maliye Bakanlığı’na bağlı MASAK’ın Baran Korkmaz için 15 günde iki farklı rapor açıklaması kabul edilemez. ‘İçimizde çözeriz’ diye dangalakça bir laf olamaz, Peker açıklamaları kamusal bir konu. Sedat Peker’i hafife almışız, ciddi bir devlet görevlisi belli ki mafya deyip geçilemez. BBC’nin yarattığı ‘kamu yayıncılığı’ kavramının artık Türkiye’de tartışılması gerekli. Siyasi kültüre uygun değil. Biden-Erdoğan toplantısından sonra her konunun yeniden değerlendirilmesi gerekecek” denildi.
Programın özeti şöyle:
“Bu olay kamusal bir olay. Böyle dangalakça bir laf olabilir mi. Kamusal bir şey bu. Ziraat Bankası meselesi ne kadar kamu zararı yarattığını göreceğiz. Kamu zararı ortadayken, biz bunu içimizde çözeceğiz, böyle bir dangalaklık yapılır mı? Böyle bir ilkellik olur mu? Ortada bir kamu zararı ihtimali varsa, ticari sır olamaz. Kamu zararı ihtimali varsa, ben onu bilmek istiyorum. Sıfır ile 1 arası ihtimal var. Vergi mükellefi olarak kamu zararı ihtimali nedir burada. Nedir ticari sır ya?
Tarıma kaynak aktarmasın demiyorum, aktarsın, bunu tartışırız ama bu bir banka üzerinden olmaz ve tamamen saydam ve Sayıştay denetiminde olması gerekiyor.
Şimdi ne oluyor? Medya ve futbol kulüplerinin borçlarını destekliyor, ne kadar kredi verdiği tartışılıyor. 750 milyon dolar verilmiş. Bu kredinin verildiği 2018 döneminde aşağı yukarı tüm tarıma bu kadar kredi açılmış.
Bunu Ziraat Bankası yönetilmesiyle değil bu bir sistem meselesi. Önce tepeyi çözelim ki, Ziraat bankasını sonra tartışırız. Ziraat Bankası’ndan tartışmayı başlatmak bana doğru gelmiyor.
Büyük şeyleri değişmesi gerekiyor. Sayıştay etkili hale gelecek, parlamenter sisteme dönülecek, denge olacak, iktidarın yaptığını başka yargı denetleyecek, yargıya müdahale olmayacak, çok şeyler yapılması gerekiyor. Belki bunlar yapıldığı zaman Anadolu Ajansı’nı bu şekilde kullanamayacaksın. Önce bir tepeden düzenleme gerekiyor.
Bu Ziraat Bankası kredi meselesi Sayıştay’ın da başına patlayacak. 2018 yılında verildikten sonra galiba bu yıl geri ödenmeye başlıyormuş, ama ödenmemiş.
750 milyon dolar ediyorsa Sayıştay’ın bir dakika demesi lazımdı. Varlık Fonu’ndan bir açıklama bekliyorum. Varlık Fonu değil mi Ziraat Bankası. Varlık Fonunun bir CEO’su var. Bu bir kepazelik. Sen bir bankasın. Cumhurbaşkanı sana emir veremez. O veriyorsa, istifa edersin.”