Değerli çizgi sanatçısına teşekkürler
Onlar her yerdeler!
Selcan T. HAMŞİOĞLU:
Tek kurşun yeter bazen…
Filmlerde, taşları yerine oturtma yahut hikayeyi başa sarma sahneleri olur ya… Hani, bir anda sayısız kare geçer göz önünden; “film şeridi gibi”…Seslerle görüntüler birbirine girer…
Ekranda “HDP Binasına Saldırı” haberinin belirdiği ilk birkaç saniye, o biçim bir trafik yaşandı zihnimde.
1 Mayıs 1977’de sıkılan o ilk kurşunun sesi, Ogün Samast’ın Türk bayrağı önünde çekilen fotoğrafına karıştı… Muhsin Yazıcıoğlu’nun “Bizim tarlayı sürmüşler, haberimiz olmadan” feryadı, İkiz Kuleler’in altında kaldı…
(Önceki gece Azerbaycan’da çıktıkları maçta yüreklerimizi kanırtan “Bizim Çocuklar” üzerlerine alınmasınlar; mevzunun onlarla ilgisi yok.)
1 Mayıs 1977’de, “Bizim çocuklar”ın, tam da “darbe şartlarını olgunlaştırmalarına” yarayacak bir kargaşaya ihtiyaç duydukları anda, o hayalet(!) “ilk kurşun” nasıl atıldıysa…
11 Eylül 2001’de, “Bizim çocuklar”ın, tam da Ortadoğu’da bazı lider ve rejimleri devirip, bazı sınırları değiştirmeye niyet ettiği ve bu müdahaleyi “meşru kılacak” bir gerekçeye -küresel bir nefrete mesela- ihtiyaç duydukları anda, nasıl çakıldıysa o uçaklar Dünya Ticaret Merkezi kulelerine…
20 Haziran 2009’da, İran’a Irak’a girdikleri gibi giremeyenler, Ukrayna’ya girdikleri gibi girmeye kalkıştıklarında ve İslam’lı ılımlılaştırıp da bir “bahar” estirmeye giriştiklerinde Ortadoğu’da, “adı Nida olan” bir genç kız “Musevi yanlısı gösteride slogan atarken tam kalbinden” nasıl vurulduysa ve o ana kadar bir tek olayın görüntülenemediği İran’da bu cinayet nasıl “naklen” yayınlanabildiyse…
Hatta…
Haziran 2013’te, iktidar içinde iktidara ayar vermeye kalkışan malum yapı tam da muhatabına havlu attıracak ibretlik bir güç gösterisi ve yönlendirme kabiliyetini tahkime ihtiyaç duyduğu anda, nasıl, Gezi protesto ve protestocularının profilini değiştiren o “çadır yakma” hamlesine başvurduysa…
(Birinci Dünya Savaşı’na kadar yolu var; baskılanan duygu, koşul, durumlarının bir anda patlayıp önüne çıkanı yerle yeksan edici bir kaosa dönüşmesini sağlayan o ilk/tek kurşun, kıvılcım, yumruk hatta lafların; varın gerisini siz hesap edin…)
O minvalde bir tutuşturma faaliyetini andırıyor İzmir’de vuku bulan olay da…
Tek kurşun… Sonra gelsin kaos; kan revan, çatışma, kargaşa…
Ve “kendi düzenleri” en sonunda da.
Belli ki, hafta başında Brüksel’den verilen mesajı alan birileri fazla mesaide bu ara!
Dolayısıyla…Soğukkanlı olmakta…
Türkiye’nin “bekasını” kıstırmak üzere kurulduğu aşikar kapana, kâh “öfke”, kâh “isyan”, kâh en milli duyguların gazıyla fark etmez; bodoslama dalmamakta yarar var.
Ne NATO Zirvesi’nden ne de Biden’la görüşmeden “Suriye’yi bölmeme” iradesi çıkmadığına ve Türkiye de bu iradenin çıkmadığı zirveden, “Hamdolsun”, müttefikleriyle mutabık kalarak ayrıldığına göre…
Bakacağız göreceğiz; bu “ilk kurşun”;
“7 Haziran’dan sonra yaşananlar”ın mı işaret fişeği?
Yoksa “1 Kasım’dan önce yaşananlar”ın mı?
Efendim?
İkisi de aynı şey mi?
“IŞİD’in Kobani’yi kuşatması” vesilesiyle kopan bazı ipler, önümüzdeki “süreç”te, birileri “yanlış angajmanlara girer” de, “YPG’nin ABD desteğiyle tam hakimiyet kurduğu Kobani’nin Erbilleşmesi” şartı/vesilesiyle yeniden kördüğümle bağlanırsa konuşuruz öyle mi sahi!
Sahi, MHP Genel Başkanı, iktidara neden “NATO’nun sabıkalarını” hatırlatma ihtiyacı duymuş olabilir ki?
“Onlar her yerdeler”; hiç unutmayın e mi!
SORU-YORUM
Bazı HDP’liler tahliye edilirken, bazı komutanların yeniden yargılanmasının gündeme gelmedi tesadüften ibaret mi? Yoksa algımıza mesaj mı veriyor “takvim” hazretleri?
GEÇ KURTUL…
Oğuzhan Asiltürk, salt bir olağanüstü kongre değil “köklü bir değişim” istiyormuş Saadet Partisi’nde.
Değişmişi var!
Madem bu kadar mutsuz bulunduğu yerden ve madem gerçek “saadet”in AK Parti’de, AK Parti’yle ittifakta olduğuna inanıyor… Bu yaştan sonra yok kulis atmalarmış, yok nabzı yoklamalarmış, yok kongreymiş, listeymiş, delege hesabıymış…
Bu kadar uğraşıp, hırpalanacağına AK Parti’ye geçsin kurtulsun bütün sancılarından.
AK Parti nezdinde, arkasında Saadet Partisi olmadan da bir “özgül ağırlığa” sahipse tabi!
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/onlar-her-yerdeler-458085h.htm