Arşivden gündeme * HİYANET-İ VATANİYE * CIA – MİT VE ÖNERGE * Uykuya yatmış bellekleri uyandırmak zamanı…

Naci Kaptan 21.11.2012 / Güncellendi 11.04.2021

HİYANET-İ VATANİYE   * CIA – MİT VE ÖNERGE


CHP Kocaeli Milletvekili sayın Lütfü TÜRKKAN, 2011’deki genel seçimler öncesinde Türkiye’ye gelen CIA ekibinin MİT’le ortaklaşa 3 bine yakın kişinin sesli ve görüntülü kasetlerinin hazırlandığı hakkında , başbakan Erdoğan’a önerge vererek öyle sorular sormuş ki !
Başbakanın soruların yanıtını vermesini beklemek yanılgıdan da ötedir… Başbakan bu soruların içinde olan merkezdeki kişidir, olayların öznesidir. Bu önemli sorulara başbakanın yanıt vereceğini beklemek ise çok büyük iyimserliktir !
Türkiye, işbirlikçilerin çabaları ve büyük desteği ile yabancı devletlerin psikolojik harp uygulamasına açılmıştır. Şantajlarla,sahte belgelerle,sahte CD’lerle ülkenin aydınları tutsak edilmişlerdir.
Aydınların itibarlarının çalınması için başlatılan cadı avının içinde sadece MİT ve CIA yoktur. Emniyet içinde yuvalanan Fetullahiler de vardır.
Baskı ve korku topluma AKP’nin “demoklasin kılıcıdır !!!”
AKP’nin yarattığı Türkiye artık bağımsız değildir.
Ekonomisi ve yönetimi artık başka ellerdedir.
Ortada gözükenler Karagöz – Hacıvat – Beberuhi – Tiryaki’dir.
Onlar, zamanı geldiğinde ,
hayal oyununun perdeden silinecek sahte oyuncularıdır.
BOP  oyuncuları sınır dışında, taşaron siyasetçiler ve cemaat ise sınır içindedir.
Siyasi kadrolar ve kamu düzenini sağlayan kadrolar, emperyalizmin isteği ve çıkarına göre şekillendirilmiş ve şekillendirilmektedir. Laik Cumhuriyet’in son kalesi olan Ordumuz da, Gen.Kur.Başkanlığına getirilen Özel paşa ve komutanları ile Cumhuriyet’i ve ülkemizi dış tehditlerden koruma görevinden uzaklaştırılmıştır. !!!
Ordunun yeni komuta kademesi,
Laiklik karşıtı odak olmaktan
Anayasa Mahkemesince cezalandırılan,
CIA’cı Barkey ile bir olup da,
TSK’yı ve komutanlarını kafesleyen,
Süleymaniye’de ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz
ile anlaşarak kendi askerinin başına çuval geçirten,
Türkiye Cumhuriyetini ve Atatürk’ün aydınlanma devrimlerini
yok etmeye çalışan, gerici , dinci siyasetçilere teslim olmuştur…

İhanet artarak sürmektedir.

CIA’nın Türkiye uzmanı Henri Barkey’in deyişiyle;
2003’te 1 Mart tezkeresinin reddedilmesinden 25 gün sonra 26 Mart’ta Utah Üniversitesi’nde verdiği “Felaket ile Flört: Türkiye, Irak ve ABD” adlı konferansta, AKP lideriyle anlaşarak “Türk Ordusu’nu çok sıkı bir kafese kapattıklarını” açıklamıştır. http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=68868
Lafın burasına MİM KOY ey okur.
Bakın CIA’cı ne diyor ;
“AKP LİDERİYLE ANLAŞARAK TÜRK ORDUSUNU KAFESE KOYDUK”
Türk Ordusunu,
Türk Devletini,
Türkiye’yi,
kim kafese koymuştur ?
El cevap ;
Henri Barkey’in deyişiyle AKP YÖNETİCİLERİ!!!
Türkiye BÜYÜK İHANETİ YAŞAMAKTADIR !!!
Erdoğan’ın 1400 korumasının yanıtı da buradadır.
Bu yapılanın öncesi de vardır ;
Süleymaniye çuval olayı !!!
Bu olayın ardında da yine aynı tezgah vardır ;
AKP üstyönetimiyle anlaşan ABD Savunma Bakan Yardımcısı ve Amerikan Girişim Enstitüsü’nün (AEI, American Enterprise Institute) üst-düzey mensuplarından olan Paul Wolfowitz’in emriyle bu olayın başlatıldığı yazılmıştır . http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87uval_olay%C4%B1
Vatana ihanet kaldırılmıştır. [*]
VATANA İHANETİN CEZASI İDAM OLMALIDIR.

[*] Hıyanet-i Vataniye Kanunu 12 Nisan 1991 tarih ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu düzenlemesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. Günümüz Türk ceza hukukunda vatana ihanet suçu tanımlanmamıştır. Ancak Türk Ceza Kanunu’nun devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, düşmanla işbirliği yapmak, devlete karşı savaşa tahrik, temel milli yararlara karşı hareket, askeri tesisleri tahrip ve düşman askeri hareketleri yararına anlaşma, düşman devlete maddi ve mali yardım konularını işleyen 302-308. maddeleri, geleneksel olarak vatana ihanet kapsamına giren suçları içerir.

Aydınlık Gazetesinde olay şöyledir ;
Kasım 2007’de Oval Ofis’teki buluşmada Tayyip Erdoğan, Bush’tan Ergenekon’un düğmesine basılması talimatını aldı.
Yandaş gazeteci Fehmi Koru, Yeni Şafak’taki köşesinde bunu açıkladı, Kanal 7 TV’de tekrar etti.Ergenekon tertibinde, yani Türk Ordusu’na saldırıda Emniyet içindeki Fethullahçı ekibe yardımcı olmak üzere 35 üst düzey CIA-Pentagon yetkilisi Ankara’ya geldi.
Aydınlık Dergisi, 16 Mart 2008 tarihli sayısında bu olayı haberleştirdi.35 kişilik ekip, başında bir Amerikalı Tümgeneralin bulunduğu ODC ile irtibat halinde çalışmaya başladı.
Genelkurmay, 18 Mart 2009’da İçişleri Bakanlığı’na “Özel Büro’nun Faaliyetleri” başlıklı bir yazı gönderdi.
Yazıda, Amerikan ajanlarının yetki ve görev sahası dışına çıkarak bazı yerel yöneticileri ziyaret ettikleri, bilgi istedikleri bildirildi. 28 Mayıs 2008 tarihli Bartın Halk Gazetesi, Bartın’ı ziyaret eden Jason White adlı bir Amerikalının kimliğini açıklıyor.
Bir Emniyet yetkilisinin verdiği bilgiye göre, rütbesi yüzbaşı ve kendisine Terörle Mücadele Şube Müdürü eşlik ediyor. Bu sadece buzdağının görülen bir kısmı. Adamlar tüm yurtta faaliyet gösteriyor.
Örneğin Poyrazköy’de kazılar başlamadan 17 gün önce ABD Konsolosluğu’na ait bir aracın askeri bölgede dolaşıp fotoğraflar çektiği ve bu durumun jandarmaya ihbar edildiği belgelendi. Bu konu, kabul edilen iddianameye de girdi.
Poyrazköy’de bulunan silah ve mühimat üzerindeki parmak izleri SAT Gurup Komutanlığı’ndaki tüm personelin parmak izleriyle karşılaştırıldı. İzlerin 203 personelin hiç birisine ait olmadığı ortaya çıktı.

ANKARA’YA GELEN ESRARENGİZ 35 AMERİKALI KİM?
Yeniçağ gazetesi manşetten büyük harflerle soruyor:

“Kim bu 35 Amerikalı?”

CHP Milletvekili Ali Rıza Öztürk soruyor:
“5 Kasım 2007 Erdoğan-Bush Oval Ofis görüşmesinden sonra Ankara’ya gelen 35 kişilik üst düzey ABD subay ya da istihbaratçıları, üç aylığına Türkiye’ye gelmiş oldukları iddia edildiği halde, bunlar geriye dönmüşler mi? Dönmemişlerse neden dönmemişlerdir?”
İçişleri Bakanı Beşir Atalay cevap veriyor:
“Bende bir bilgi yok o konuda, bir bilgim yok”
Konuşma şöyle devam ediyor:
ÖZTÜRK: O zaman “yok” deyin
ATALAY: Bilgim yok ki cevap vereyim
ÖZTÜRK: İçişleri Bakanı olarak sizin bilginiz yok???
ATALAY: Bak, o konuda bir bilgim yok, size vereceğim bir cevap yok.
ÖZTÜRK: Kimin bilgisi olacak Sayın Bakan?
ATALAY: Yani geldiyse, gelmediyse bilmiyorum.
ÖZTÜRK: Yalansa tekzip et, değilse açıkla.
Bu konuyu bile bilmeyen bir Bakana Kamu Düzeni ve Güvenliği’nin emanet edilmesini kamuoyunun takdirine bırakıyorum.
CHP Milletvekili Atilla Kart soruyor:
“Bu 35 kişi konusu çok önemli. Islak imzadan darbeye geldik. İhbar mektupları postaneden gönderiliyor. Ama kim? MİT bilmiyor, İçişleri bilmiyor, Dışişleri bilmiyor. Türkiye illegal bir karargahtan mı yönetiliyor?”
Sağır sultanın duyduğu Amerikalı istihbarat subaylarından Sayın Bakan’ın haberi yok.
***
Gen.Kur.Başkanı Özel ve komutanları,
Türk Ordusunu işte bu düzene teslim etmiştir !!!
Merak odur ki ;
Başbakanın yeni aldığı 400 milyon dolarlık uçağı,
AKP’li siyasetçilerin hepsini alabilecek midir ?
Alsa da kargo ağırlığından havalanabilecek midir ?
İhanet hırkası çok ağırdır ey okur …
Yüzlerce CIA ajanının MİT’in, İçişleri Bakanlığının, Emniyet Genel Müdürlüğünün, Başbakanın bilgisi ve izini dışında Türkiye’ye gelerek Türkiye Cumhuriyeti’nin temeline dinamit döşemeleri mümkün müdür sayın okur ?
Naci KAPTAN
21.11.2012
Sayın vekil Türkkan önergesinde şöyle demiş ;
CİA-MİT Seçimler için Santaj kasetleri düzenlenmesi Hk. Başbakan’a soru Önergesi
AKP ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİMLERİ DE ŞANTAJ KASETLERİ SİSTEMİ İLE KAZANMAK İÇİN CİA-MİT İŞBİRLİĞİNİ ŞİMDİDEN UYGULAMAYA KOYMUŞ. Bu konuyu Sn. Başbakan’ın dikkate alması için Parlamentoya taşıdım.
ÖNERGE
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak cevaplandırmasını saygılarımla arz ederim. 20.11.2012
Lütfü TÜRKKAN
Kocaeli Milletvekili
2011’deki genel seçimler öncesinde Türkiye’ye gelen CIA ekibinin MİT’le ortaklaşa 3 bine yakın kişinin sesli ve görüntülü kasetlerinin hazırlandığı, AKP döneminde muhaliflere karşı yaygın bir şekilde kullanılan “şantaj kasetleri” konusunda yeni bilgilere ulaşıldığı, Ankara’daki üst düzey kaynaklara göre, “şantaj kasetleri” yüzünden Türkiye’nin güvenliği tehlikede olduğu, kaset tehdidi altındaki üst düzey insan sayısı yüzlerle değil, binlerle ifade edildiği, harekete geçirilen “Özel örgüt” muhalifler hakkında bilgi, belge toplamaya, ağırlıklı olarak da ‘özel hayat’a ait ses ve görüntü kaydettiği, haberleri yazılı ve görsel medyamızda yer almaktadır.
Bu nedenle;
1- 2011 Mart sonunda Ankara’ya CIA’dan özel bir ekip getirildiği, 2011’deki genel seçimler öncesinde Türkiye’ye gelen CIA ekibinin MİT’le ortaklaşa 3 bine yakın kişinin sesli ve görüntülü kasetlerini hazırladıkları, Türkiye’nin güvenliğinden sorumlu kurumların yetkililerinin de kasetlerinin bulunduğu ve de bu “şantaj kasetleri” yüzünden Türkiye’nin güvenliğinin tehlikede olduğu, İddiaları doğru mudur?
Bu iddialar doğru ise; Türkiye’nin güvenliğinin tehlikeye düşürülmesi karşısında neden önlem alınmamaktadır?
2- Şantaj kasetleri hangi üst düzey görevliler hakkında hazırlanmıştır?
3- Yerel Seçimleri öne almak istemenizin nedenleri arasında bu şantaj kasetlerinin güncelliğini yitirmeden kamuoyuna servis edilme gayretleri mi vardır?
4- Bu kirli oyunu çözmek ve ülkemizi huzur içinde seçimlere götürmek için ne gibi çalışmalar yapacaksınız?
This entry was posted in AB, BOP, EMPERYALİZM, İHANET VE YABANCI YANDAŞLAR, İSTİHBARAT KURUMLARI, Politika ve Gundem, TSK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *