DÜNYAYA İNSAN HAKLARINDAN UZAKLAŞIYORUZ MESAJI * Avrupa Konseyi’nden İstanbul Sözleşmesi tepkisi: “Büyük bir gerilemedir”

Cumhuriyet – 20.03.2021

Avrupa Konseyi’nden İstanbul Sözleşmesi tepkisi: “Büyük bir gerilemedir”

Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Marija Pejcinovic Buric, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararıyla ilgili yazılı açıklamada bulundu. Buric, bu adım, “Tüm çabalara karşı büyük bir gerilemedir” dedi.
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Marija Pejcinovic Buric, Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararını değerlendirdi. Yazılı açıklamada bulunan Buric bu adımı, “Türkiye’de, Avrupa’da ve ötesinde kadınların korunmasını tehlikeye attığı için çok içler acısıdır” şeklinde değerlendirdi. Kararın büyük bir gerileme olduğunu ifade eden Buric, “Türkiye’nin kadına yönelik şiddete karşı İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğini duyurması kahredici bir haberdir” dedi.
“SÖZLEŞME, KADINLARIN, KIZ ÇOCUKLARININ CAN SİMİDİYDİ”
Avukat Yelda Koçak, İstanbul Sözleşmesi’nin önemini ve kapsamını da şu şekilde anlattı:
“İstanbul sözleşmesi kadına yönelik her türlü şiddetle mücadelede bugüne kadar yapılmış en iyi normatif düzenlemedir. Taraf devletlere kadına yönelik şiddetle mücadelede görevler yükler, alınması gereken önlemleri, kadınları nasıl koruyacaklarını, cezalandırma sürecinde temel alınacak ilkeleri ve telafi etme süreçlerini anlatır. Sözleşme, taraf devletin tüm kamu kurum kuruluşlarına, hatta özel sektöre bile kadına yönelik şiddetle mücadelede görev ve sorumluluk yükler. Şiddetin kaynağının toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve bu eşitsizliğin kadınlar aleyhine derinleşmesi olduğunu söyleyen sözleşme toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının da altını çizer. Kısacası İstanbul sözleşmesi kadınların, kız çocuklarının, LGBTİQ+ ların can simidiydi.”
Psikolojik şiddet, ısrarlı takip, fiziksel şiddet, tecavüz, zorla evlendirme, kadın sünneti, kürtaja zorlama, zorla kısırlaştırma, tecavüz ve taciz dahil cinsel şiddet olmak üzere kadına yönelik şiddetin tüm türleriyle mücadeleyi kapsayan İstanbul Sözleşmesi, 11 Mayıs 2011 tarihinde imzaya açılmış ve 1 Ağustos 2014’te yürürlüğe girmişti. Türkiye, sözleşmenin ilk imzacısıydı.
PROF. DR. HABLEMİTOĞLU: “BU KARARI VERENLER MİLYONLARCA KADINI VE ERKEĞİ TEMSİL ETMİYOR”
Kararı değerlendiren Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, “Bu kararı verenler teorik olarak Türkiye’yi temsil ediyor olabilirler. Milyonlarca kadını ve erkeği temsil etmiyorlar. Uluslararası zeminde kendi itibarsızlıklarını ortaya koydular. Türkiye’de kadın hareketi siyasetin de, meclisin de, bu kararları alanların da ilerisinde. Çok sevinmesinler…” dedi.
AV. KOÇAK: “TEK BİR KİŞİNİN KARARI, KADINLARIN HAYATINA MAL OLACAK”
Türkiye’nin, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılma kararını değerlendiren Avukat Yelda Koçak, “Tek bir kişinin Anayasa madde 90 ve madde 104’e rağmen, Meclis’i yok sayıp aldığı bu karar maalesef kadınların hayatına mal olacak. Sözleşme yürürlükteyken ve zorla da olsa uygulatma mücadelesi verirken bile kadınların öldürüldüğü ülkede sözleşmeden çekilip, katillere kadınları koruyan sözleşmeden çekildik mesajı en başta kadınların LGBTİQ+ ların hayatına mal olacak, daha fazla şiddet mağduru olmalarına sebep olacaktır” dedi.
Kararın, dünyada insan haklarına değer verenler arasında üzüntü ile karşılanacağını belirten Koçak, “Bu karar, tüm dünyaya ‘biz insan haklarını temel alan perspektiften uzaklaşıyoruz’ mesajıdır. Özellikle Avrupa’da başını katolik kilisesinin çektiği muhafazakar sağ söylem savunucuları tarafından bu çekilme sevinçle karşılanacaktır” sözlerini kullandı.
This entry was posted in FAŞİZM. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *