YERLİ TOHUM – GÜBRE FABRİKALARI VE ZEKİ MÜREN

 HIIIŞŞT KÜFÜR YASAK

Zeki Müren, askerliğini kıtada yapan ve tüm malını mülkünü Mehmetçik Vakfına bağışlamış gerçek bir Paşa’dır. Acemi Alayında, el bombası atma eğitimi alırken, sıra kendisine geldiğinde taklit bombayı alır ve atarken tüm zarafetiyle “Kahrol Düşman” diye bağırır.
Bundan böyle siyasete kalite gelsin diye, “Şerefsiz-Hazine Soyguncusu-Kandil Uşağı-Zürriyetsiz-Hırsız-Türkiye Düşmanı” gibi hakaretleri yasaklıyorum.Artık siyasette kullanılabilecek en ağır söz “Kahrol Düşman” olacaktır. (Bergamus Yasaları Md;46)
Yerli Tohum;
Yerel Tohum, yerelleşmiş o bölgeye uyum sağlamış tohumdur. Ekim alanının hava, su, toprak yapısına uyum sağlamıştır. O bölgenin zararlılarına karşı koruma duvarı örmüştür. Bu nedenle dayanıklı ve dirençlidir. İlaç kullanmaya fazlaca gerek bırakmadığı için endemik yapının ve doğal bitki örtüsünün korunmasında etkindir. Arılar, kuşlar, dost böcekler bitki döllenmesini sağlar.
Yerli Tohumun önemini anlatabilmek için şu örneği verelim; ABD, Irak’ı işgal ettiğinde, öncelikle Irak’ın 5 bin yıllık tohum bankasını soydu ve Norveç buzullarındaki depolarına götürdü!
AKP ne yaptı?
31 Temmuz 2006’da yasalaştırdığı 5553 Sayılı Kanun’la Yerli Tohumun satımını yasakladı. Türk Çiftçisini, her yıl yeniden satın almak zorunda kaldığımız, İsrail menşeli Hibrit Tohuma mahkum etti. Hııışşt, küfür yasak! Hadi hep beraber; Kahrol Düşman…
Gübre Fabrikaları;
AKP, 2004 yılında Gemlik Gübre-Yılyak Yakıt-İGSAŞ- Kütahya Gübre-Yıldız Entegre ’yi sattı. 2005 yılında ise Samsun Gübre satıldı. TÜGSAŞ’ın tüzel kişiliği Sümer Holding AŞ ile birleştirilerek sona erdirildi.
Gübre sektöründeki kamu kuruluşlarının özelleştirilmesiyle, milyonlarca çiftçinin temel üretim girdilerinden olan gübre fiyatları, birkaç tekelci şirket tarafından belirlenmeye başladı. Bu durum çiftçinin üretim maliyetlerinin, dolayısıyla tarım ürünlerinin fiyatlarının artmasına neden oldu.
Hııışşt, küfür yasak! Hadi hep beraber; Kahrol Düşman…
Rıfat Serdaroğlu
This entry was posted in Rifat SERDAROĞLU yazıları. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *