BİLİM, BİLİŞİM, TEKNOLOJİ * Yapay Zekâ mı Yapay İnsan mı?

Orhan Özkaya

Yapay Zekâ mı Yapay İnsan mı?

Bilimsel gelişmeler çok hızlı yürüyor

Bilim ve teknoloji hiçbir engele takılmadan kendi bildiği yoldan sapmadan sınır tanımadan hedefine doğru yürüyor. Hedefi ise, geleceği daha kolaylaştırmak ve insanlığa uzayda yalnız olmadığı düşüncelerine hızla ışık tutmak… Bu da, dünya bilim çevrelerinin işbirliğini daha da geliştirmesine hizmet ediyor. Bireysel çabalar sürerken kamu kaynakları ve organizasyonuna yapılan “ar-ge” katkıları hedefi kısaltmaya daha elverişli sonuçlar alıyor.

Sanatçı Kwang-Seok

Örneğin Çin ve Rusya gibi ülkeler bu işin başını çekiyor. Son olarak Güney Kore’de yapılan yapay zekâ çalışması dünya kamuoyuna etkileyici bir şekilde düştü. Ülkesinde çok tanınan, idol olmuş bir sanatçının 25 yıl önce yaşamını yitirmesini unutamayan sevenlerinin arzuları yerine getirilmiş. Sanatçı Kwang-Seok yapay zekâ sayesinde tekrar sahnelere dönecek.

Eğitim geleceği şekillendiriyor

Seok’un sesini bilgisayar algoritması kullanarak şarkıları değerlendirerek klonlamak amacında. Daha önce de bir müzik kanalı “Bir Kez Daha (One More Time)” programını yapay zekâ sesleriyle yayınlamışlardı. Bu çalışmaları kurumsal hale getirmek için Güney Kore hükümeti liselerde yapay zekâ dersleri koydu. Bu girişimi ortaokul ve ilkokul düzeyine indirmeyi planlıyorlar. Söz konusu program, anaokullarına kadar indirilecek; onların oyun akışına aktarılarak, çocukların yapay zekâ ile tanışmalarını içine alacak şekilde planlanıyor. Bu nedenle öğretmenlerin eğitiminin de bu gelişmelere bağlı olarak güçlendirilmesi düşünülüyor. Böyle olunca geleceğin mesleklerinin neleri içereceği belli oluyor.

Yapay zekânın bilgisayarla bütünleşmesi

Bütün bunlar bize son yapılan Neuralink gelişmelerini anımsatmakta; bilgisayarın işlevini beyne aktarmayı amaçlayan gelişmeleri içeriyor. Aslında Elon Musk’ın bu konudaki açıklamalarını dikkate aldığımızda, yapay zekâ ile beyni bütünleştirmek ve onu kontrol altında tutmayı amaçlamak. İlerideki gelişmelerde endişe verici durumların önlenmesini ve onu insan beyni ile buluşturmayı hedefliyor.

Böyle bir durum Stephen Hawking’in yapay zekâ konusundaki endişelerini ortadan kaldırmayı amaçlıyor, onun gibi aynı düşüncede olan bilim adamlarının ve Elon Musk’ ın da dâhil olduğunu korkuları gidermektir. Yapay zekânın tıpta kullanılması insan anatomisinin deformasyonlarını önlemeye dönük olacak, sadece beyin yapay zekâya aktarıldığı takdirde, kalp ve diğer organların değerlendirilmesinin yeniden gözden geçirilmesi söz konusu olacak.

Kwang Seok’la yapılan uygulama onun beynine ulaşmaktan uzak. Zira yapay zekânın insan beynine ve düşünce sistemine dönük çalışmalar sürüyor. Bu durum medya ve basın organlarıyla dünya bilim çevreleri tarafından kamuoyuna aktarılıyor. İnsan beynini yapay zekâya taşımak ilk hedef olarak tespit edildiğine göre buna ulaşmak mümkün olacak demektir. Bu tür bir sistemin gelişebilmesi için, önce beynin yapay zekâya taşınabilmesi, Neuralink çalışmalarının devam etmesi gerekiyor.

Işınlamaya doğru adım atılması gündeme gelebilir

ABD, Çin, Rusya, Japonya ve Güney Kore gibi ülkeler bu gelişmeleri hızla sürdüren kararlı tutumlarını devam ettirecek gibi duruyorlar. Bütün bunlar düşünüldüğünde bilim ve teknolojinin milyarlarca atomdan meydana gelen insanın ışınlanması çalışmalarına yoğunlaşacağı ortaya çıkıyor.

Albert Einstein’in, “ enerjiden, milyarlarca atomdan meydana geldiği” ni kanıtlaması değerini bulacak. İnsanlığın kat edeceği yolun uzay çalışmalarıyla bütünleşmesi ise, bir süre daha zaman alacak gibi görünüyor. İnsanın kendi metabolizmasını terk etmesi söz konusu olmayacağına göre, bu hızlı arayışlar, doğal değerleri, üretim, teknoloji ve bilim alanındaki yolculuğun tüm toplumun ortak paydada buluşmasına dönük olmak zorunda. Enternasyonal insana ulaşmayı hedeflemek, ancak bütün insanlığın hedefinin barışa ve küresel sermayeden çıkışa dönük olmalı.