Arşivden Gündeme * GERÇEKLEŞEN KEHANET * Rıza Türmen’e göre, 2007 seçimlerinden beri ülke kurucu değerlerinden uzaklaşıyor

Rıza Türmen’e göre, 2007 seçimlerinden beri
ülke kurucu değerlerinden uzaklaşıyor


Türkiye dönüşüyor

Eski AİHM yargıcı Rıza Türmen, AKP iktidarıyla birlikte Türkiye’nin giderek “demokratik otoriter” bir yönetime yöneldiği tespitinde bulundu. Toplumun giderek İslamlaştırıldığına, kadınlar üzerindeki baskıların arttığına dikkat çeken Türmen, Ergenekon davasının da, “hükümetin elindeki bir araca dönüştüğünü” söyledi. Türmen, toplumdaki bu dönüşümün dış politikaya da yansıdığını ifade ederek, “Türk dış politikasında görülen dinamizmin motorunun, reel politik değerlerden ziyade, ideolojik düşünceler” olduğunu vurguladı.

WASHINGTON (AA) – Eski AİHM yargıcı Rıza Türmen, “20 yılda Türkiye’nin, Cumhuriyetin kurucu değerleriyle ilgisi olmayan bambaşka bir ülke olmasından korktuğunu” söyledi.
ABD’deki düşünce kuruluşu Woodrow Wilson Merkezi’nde “İnsan Hakları ve Dış Politikada Türkiye’nin İstikameti” başlıklı konferans veren Türmen, AKP’nin, özellikle “ezici çoğunlukla kazandığı” 2007 seçimlerinin ardından giderek “demokratik otoriter” bir yönetime yöneldiği tespitinde bulundu. Toplumun giderek İslamlaştırıldığına dikkat çeken Türmen, bunun etkilerinin iş dünyasında ve bürokraside görüldüğünü, kadınlar üzerindeki baskıların arttığını ve son kamuoyu yoklamalarına göre, “toplumun İslamlaştırılmasının” diğer din ve etnisitelere mensup gruplar üzerinde hoşgörüsüzlüğü de çoğalttığını vurguladı. Türmen, Türkiye’de bugün çoğunluğun görüşünün bireysel hakların ve hukukun üstünlüğünün üzerinde tutulduğunu, buna muhalefet edenlere ise “düşman” etiketinin yapıştırıldığına dikkat çekti.
Ergenekon davasına değinen Türmen, davanın “muhalefeti baskı altına alan ve korkutma amacı güden, hükümetin elindeki bir araca dönüştüğünü” söyledi. Türkiye’de basın özgürlüğü konusunda problemler bulunduğu, yargının bağımsızlığı üzerinde baskı olduğunu savundu. Türmen, toplumdaki tüm bu dönüşümün doğal olarak dış politikaya da yansıdığını ifade ederek, “Türk dış politikasında görülen dinamizmin motorunun, reel politik değerlerden ziyade, ideolojik düşünceler” olduğunu vurguladı.
“Türkiye’nin Gazze operasyonlarıyla ilgili olarak İsrail’i eleştirirken, Hamas’a sesini çıkarmadığını, İsrail’e karşı kullanılan ahlaki kriterlerin örneğin Sudan’a karşı kullanılmadığının” altını çizen Türmen, “Türkiye’nin nükleer konusunda adeta ‘İran’ın sözcüsü’ gibi davrandığını” da öne sürdü. Türmen konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye, Batı dünyasının bir üyesi gibi davranmıyor. NATO üyesi olmasına rağmen, politikalarını, Batılı müttefikleriyle koordine etmiyor. Doğu komşularınızla ilişkilerinizi geliştirebilirsiniz, bunda yanlış bir şey yok. Ama nerede duruyor, hangi değerler sistemini paylaşıyorsunuz? Bu önemli. Eğer Batı değerlerini paylaşıyorsanız, o zaman Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir’i ülkenizde kabul etmemeli, İran’ı savunmamalısınız.”
Türkiye’nin 20 yılda “Cumhuriyetin kurucu değerleriyle ilgisi olmayan bambaşka bir ülke olmasından korktuğunu” belirten Türmen’in, “Eğer (gidişat) böyle devam ederse, korkarım ki daha çok Doğu tarzında, otoriter demokrasiye sahip, sırtını Batı’ya çevirmiş bir ülke ortaya çıkacak” sözleri dikkat çekti.

Açılıma destek
Türmen, “demokratik açılım”la ilgili bir soru üzerine de şunları kaydetti:
“Hükümetin doğru yolda olduğunu düşünüyorum. Kürt sorununa bir çözüm bulunmalı, bu çözümün silahla gelmeyeceği açık, çok daha kapsamlı bir yaklaşım gerekiyor. Hükümet de kapsamlı bir yaklaşım geliştirme çabası içinde. Ama demok-ratik açılımın içeriği hâlâ net değil. Ancak bir şey açık, bu çabaya çok ihtiyaç vardı, gecikmiş bir çaba aslında bu. Sadece bu değil, Ermeni meselesinde kazanılanlar da önemli, bu da doğru bir hamleydi.”
Türmen bir soru üzerine ise “Amerikan karşıtlığının kısmen toplumun İslamlaştırılmasının bir sonucu olduğu” yorumunu yaptı.
Toplantıda söz alan Carnegie Endowment adlı düşünce kuruluşunun uzmanı, Lehigh Üniversitesi öğretim üyesi Henri Barkey ise Türmen’in konuşmasını eleştirerek kendisinin çok olumsuz bir tablo çizdiğini söyledi. Barkey, Türkiye’de demokrasinin önceki dönemlere göre daha çok geliştiğini, “demokratik açılım”da da iyi gelişmeler olduğunu kaydetti. Barkey, Türmen’in ele aldığı birçok sorunun geçmiş hükümetler döneminde de yaşandığına dikkati çekti.
Cumhuriyet 04.12.2009
This entry was posted in FAŞİZM, İrtica, YOBAZLIK - GERİCİLİK, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *