Yeniden titrer toprak
rüzgar kamçılar saçlarını
iri damlalar düşer
yeniden titrer toprak
yeniden coşar gökyüzü
alevlerin ışığı iner avuçlarına
deli bir çığlıktır kaplar gözlerini
yankılanır adları çiçek yüzlü sabahlarda
gülümser çılgın bir su
eser yıldızlardan mavi bir rüzgar
durur ibreleri saatin
beyaz bir göldür
türküler büyür dudaklarında
akşamın kızıl aydınlığında
süzülür gece sesleri
haykırır yağmur
titrer gök
akar nakış nakış yüreklerine
sabahtır
ak bir aydınlıktır
derin suların koynunda
bembeyaz bir umut
çoğalır sevecen gözlerde
tepelerin üstünde çağlarken su
ateşler yakılır kayıp mezarlarda
unutulmuş adlardır
koşar küheylanlar sırtında
göz yaşartır çobanın kavalı
hışırtısında yaprakların
hafif bir serinliktir
alır götürür uzaklara
çok yıllar sonrasında
çöker bir hasret
zor gelir omuzlara taşımak
sönmemiş ateşlerin kızgın öfkesini
ölümün ağırlığı değil
gitmez başımızdan duman
kaldır ellerini bak
yıldızlar göz kamaştırıyor
vurur saçlarına
deli bir rüzgar
yeniden titrer toprak
yeniden yağar gökyüzü