CANAN KAFTANCIOĞLU VE CHP GEN. BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU’na 4 MEKTUP * NEDEN ATATÜRK DİYEMİYORLAR

1. MEKTUP
Naci Kaptan / 15.09.2020

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu yapılan bir toplantıda ATATÜRK’ü sadece Gazi Mustafa Kemal olarak isimlendirmiş ve bu deyişini konuşmasının 3 ayrı yerinde tekrarlamıştır.
Kendisine neden Atatürk demediği sorulduğunda ANLAMSIZ bir yanıt vermiş ve daha sonra da aynı uslupla yazılı  bir açıklama yapmıştır. Yaptığı açıklama aşağıda sayın Erciyes’ın yazısında mevcuttur.
CHP’nin kurucusu olan Atatürk’ün partisinde üst düzey görev yapan bir siyasetçinin bu tavrı kabul edilebilir değildir. Kaftancıoğlu “şecaat arzederken sirkatini” (şikayet ederken kabahatini) söylemiştir.
Türkiye’mizde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e GAZİ MUSTAFA KEMAL diyen tek kişi vardı. O da bilindiği gibi Laik Cumhuriyet’e ve Atatürk ile aydınlanma devrimlerine karşı olan ve İslami bir Devlet kurmaya çalışan partili cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan idi.  Büyük açmaza bakınız ki Atatürk’ün partisinin İstanbul İl Başkanı da Tayyip Erdoğan’ın yanında saf tuttu.
Gazi Mustafa Kemal deyişi, bu yüce kişinin askeri dehası ve muzaffer komutanlığı dönemini anlatır. Dünyada hiç bir komutan yoktur ki Gazi paşanın kazandığı zor savaşları kazansın.
Gazi Mustafa Kemal üniformasını çıkartarak DEVLET ADAMI şapkasını giydiğinde ise  ATATÜRK sıfatını/ adını alarak onur veren başarılarla dolu  askerliğini taçlandırarak Devlet adamlığı ile bütünleştirmiştir. Bu yüce kişiyi sadece adı ve gaziliği ile anarsanız bu büyük bir haksızlık olmakla beraber  sadece ASKERLİK dönemini dile getirebilirsiniz. ATATÜRK adını kullanmamak, ATATÜRK’ün devlet adamlığını, devrimlerini, yol göstericiliğini yok saymaktır.
Aşağıda sayın Prof. Tolga Yarman ve sayın Erciyes’in yazdıklarına katılarak Canan Kaftancıoğlu’nu kınıyor ve istifaya davet ediyorum.
Naci Kaptan / 15.09.2020

2. MEKTUP 
14 Eyl 2020  Tuncay Erciyes
tuncayerciyes@gmail.com
“BEN yıllardır ATATÜRK değil, GAZİ MUSTAFA KEMAL derim” diyerek, “Ey Atatürkçüler, var mı bir diyeceğiniz?” meydan okumasında bulunan KAFTANCIOĞLU CHP’DEN ATILMALIDIR.
Görüldüğü üzere “Ben MUSTAFA Kemal’in ASKERİ değilim, YOLDAŞIYIM” diyen Kaftancıoğlu, şimdi de CHP’nin ve TC’nin kurucusu Maraşel Gazi Mustafa Kemal’i, ‘ATATÜRK’ soyadıyla anmayı ret etmektedir.
AKP Genel Başkanı gibi, ATATÜRK diyemeyen yani, kendini TÜRK ve ATATÜRKÇÜ hissetmeyen bir insanın, Atatürk’ün kurduğu partinin İstanbul İl Başkanı olması, onun TEK ADAY olarak rakipsiz seçime girmesini sağlayan KILIÇDAROĞLU’nun marifetidir.
Sözcü Gazetesi yazarı Serpil Yılmaz dünkü (13.09.2020) köşe yazısında, internet ortamında, CHP’nin 97. kuruluş yıldönümüne denk gelen 9 Eylül günü yapılan Taksim Toplantısı’nın onur konuğu olan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun konuşmasında, Atatürk’e atfen üç kez “GAZİ MUSTAFA KEMAL” ifadesini kullandığını yazdı.
Uluç Gürkan’ın Kaftancıoğlu’na,
“ATATÜRK adını KULLANMAMAK TERCİHİNİZ Mİ?
diye sorması üzerine, Kaftancıoğlu’nun,
“KİŞİLERİN İSİMLERİNDEN söz ederken (Atatürk’ü KİŞİ olarak niteleyip sıradanlaştırarak önemini azaltmak, kime, neye hizmettir? Tuncay Erciyes) belirli alışkanlıklarla bunların ÖZEL ATIFLARLA KATEGORİZE edilmesine karşıyım. Yıllardır kullandığım gibi bu şekilde ifade etmek, KENDİMİ AİT HİSSETTİĞİM bir İFADE olduğu için, tercih ediyorum” yanıtını verdiğini aktardı. ULUÇ GÜRKAN ise, bu yanıtı şöyle yorumladı:
“Cevap hiç anlamlı değil. KASITLI kullandığını da İTİRAF ediyor. Bu tutumdan ‘Kurtuluş Savaşı’nın lideri tamam; Cumhuriyet devrimlerine hayır’ anlamı çıkar.
ATATÜRK ifadesini, kendini ait hissetmeyen birisinin, bırakın parti kademelerinde YÖNETİCİ olmayı, CHP’ye ÜYE bile OLMAMASI gerekir. Çünkü CHP Tüzüğü’nün birinci maddesi, ATATÜRK’Ü ebedi KURUCU BAŞKANI KABUL EDER”
Sevgili Dostlarım,
ATATÜRK’LE, Devrimleriyle SORUNU olanların tümünün, KILIÇDAROĞLU tarafından ÖDÜLLENDİRİLMESİ tesadüf olmayıp yeni bir olay da değildir.
– 2011’de CHP Parti Meclisi üyesiyken Tekke ve Zaviyelerin yeniden açılmasını isteyen BÜLENT KUŞOĞLU’nun daha sonra Kılıçdaroğlu tarafından CHP Gen. Bşk. Yardımcısı ve MV yapılarak ödüllendirilmesi,
– Mustafa Kemal’in Askeri olmayı reddeden ve Ermeni Soykırımını kınama yürüyüşüne katılacağını bildiren tweet yayınlayan KAFTANCIOĞLU’nun tekrar CHP İstanbul İl Başkanı olması,
– Atatürk’e KEFERE KEMAL diyen zatın CHP Gen. Bşk. Yardımcısı yapılması,
Kaset komplosu sayesine CHP Gen. Bşk. olan KILIÇDAROĞLU’nun MARİFETLERİDİR.
Sebebi de; Kılıçdaroğlu’nun Kemalist değil Sosyal Demokrat olması, KEMALİZM’İ ideoloji kabul etmemesi, ABD’nin BOP’unda kendisine, CHP’yi iktidara güçlük çıkartmayan Sosyal Demokrat Parti yapma, yani, Y-CHP’ye DÖNÜŞTÜRME GÖREVİ verilmesidir.
KILIÇDAROĞLU ve KAFTANCIOĞLU ve diğer 10 Aralıkçılar şunu bilmelidir ki,
KEMALİZM diye bir İDEOLOJİ VARDIR.
Emperyalistleri yenip Laik Demokratik bir Hukuk devleti olan TC’yi kuran ATATÜRK, Kapitalizm’e de Sosyalizm’e de Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin ideolojisi yapmaya çalıştığı SOSYAL DEMOKRASİ İDEOLOJİSİNE de KARŞIYDI.
Sovyetler birliğiyle dostluk ilişkisinde olmasına rağmen KOMÜNİST PARTİ Kurulmasına izin vermedi.
Kurulan SOSYAL DEMOKRAT Fırkayı (PARTİYİ) ise, 13 Mayıs 1925’de bir Kararname ile KAPATTI ve YASAKLADI. (Belge için bakınız: https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=10215431774339827&id=1601631738 )
Çünkü Sosyal demokrasi ideolojisinin ilkeleri arasında, CHP’nin 6 OKU yani, Kemalizmin 6 ilkesi içinde yer alan ULUSALCILIK /MİLLİYETÇİLİK ilkesi, dolayısıyla ANTİEMPERYALİST olma ilkesi YOKTUR.
Bu nedenle SOSYAL DEMOKRASİ ulusalcı ve antiemperyalist değil KÜRESELCİ ve Emperyalizmle uzlaşan bir ideoloji olup KEMALİZM’E KARŞIDIR. Atatürk bunu bildiği ve Sosyal Demokrat Partilerin Üst Örgütü SOSYALİST ENTERNASYONAL’in I.Dünya Savaşında nasıl davrandığını gördüğü için SOSYAL DEMOKRAT Parti kurulmasına İZİN VERMEDİ.
El yazısıyla “KAMALİZM” diye yazarak adını koyduğu 6 ilkeli ideolojiyi oluşturdu ve CHP’nin ideolojisi yaptı. Ekteki el yazısı belge bunun ispatıdır.
Atatürk 1937’de CHP’nin 5.büyük Kurultayında kendi el yazısıyla,
*
“…1935 Kurultayınca saptanan fikirler de bu programa ulanmıştır. PARTİNİN güttüğü bütün bu esaslar ‘KAMALİZM PRENSİPLERİDİR’…”
*
diye yazmıştır. Bu belge daha sonra “CHP 1939 Program Çalışmaları” başlığıyla yayınlanmış olup Anıtkabir arşivlerinde Dosya No:1, Belge No:1091 olarak kayıtlıdır.
Kılıçdaroğlu, CHP’nin arşivinde de olan bu belgeye rağmen CHP’de İDEOLOJİ KAYBI olduğunu yani, Kemalizm’in CHP’nin hiçbir ideolojisi olmadığını iddia etmekte ve SOSYAL DEMOKRASİ ideolojisini CHP’nin ideolojisi yapmaya çalışmakradır.
Gelin CHP PARTİ OKULUNUN 12 Haziran 2017’de yayınladığı videoda Kılıçdaroğlu neler diyor, birlikte izleyelim. Bakınız: https://www.youtube.com/watch?v=-UhTHGWvB2s Bu videoyu izlediğinizde, Kılıçdaroğlunun, “KAYIP olduğunu fark ettim” dediği ideolojinin KEMALİZM DEĞİL SOSYAL DEMOKRASİ ideolojisi olduğunu göreceksiniz.
CHP üyelerine SOSYAL DEMOKRASİ ideolojisini benimsetmek için 30-35 sayfalık kitapçıklar bastırdığını ve SOSYAL DEMOKRAT İDEOLOJİ EĞİTİMİ KAMPLARI düzenlediğini övünçle anlattığını görüp şaşıracaksınız.
Demek ki Kılıçdaroğlu için KEMALİZM bir İDEOLOJİ DEĞİLDİR.
“LAİKLİK TEHLİKEDE DEĞİLDİR” demenin de ötesine geçip, “AYASOFYA’NIN CAMİ OLMASINA İTİRAZ ETMEYECEĞİZ” sözünü vererek Atatürk’ün yaptıklarını ve devrimleri sahiplenmeyen KILIÇDAROĞLU’nun Liderliğinde KARŞI DEVRİMİ durdurmak imkansızdır.
KAYIKÇI KAVGASI yapmak dışında hiçbir marifeti olmayan bir lider müsveddesiyle bu mücadeleyi kazanamayız.  Teşhisi yanlış koyan Doktor hastayı iyileştiremez.
Özetle:
Eğer “ATATÜRKÇÜYÜM” diyen bir yurtseversek, Sosyal Demokrasiyi veya şu bu ideolojiyi methetmeyi bırakıp ATATÜRKÇÜLÜĞÜ /KEMALİZMİ anlamaya, anlatmaya ve tekrar CHP’nin ideolojisi haline getirmeye çalışmalı, KILIÇDAROĞLU ve ekibinde yer alan Sosyal Demokratların PARTİDEN AYRILMASINI SAĞLAMALIYIZ.
Sevgilerimle.
Tuncay Erciyes

3. MEKTUP

23.07.2020’de GENEL BAŞKAN ADAYI olduğunu açıklayan Prof. TOLGA YARMAN’ın olaya ne teşhis koyduğunu birlikte öğrenelim:
*
Prof. Tolga Yarman: Y-CHP, -keşke yanılsam- bir EMPERYAL PROJEDİR. Bir nevi, -söylerken içim acıyor- PARALEL CHP’DİR. Bunu şimdi söylüyor değilim. 27 Aralık 2015’de yapılan 35. İstanbul İl Kongremiz’de de söyledim.
TBMM’den, 2003’te tezkerenin geçmemesi yönündeki altın başarımız saklı olarak, PENTAGON -ki ABD’yi yöneten Derin Devlettir- IRAK’A, Güney’den 250.000 kişilik bir orduyla girdi… Burnumuzun dibine kadar sokulan böylesi bir ordunun, arkasındaki GENELKURMAY -yani ABD Derin Devleti Pentagon- bizim için, muhakkak bir güzellik düşünmüş olmalıdır. Ve şüphesiz sadece İKTİDAR için değil, MUHALEFET İÇİN DE… Öyle yapmıyorsa, o Genelkurmay iyi bir Genelkurmay değil demektir… Bugün İKTİDARIN BAŞ DESTEKÇİSİ, -MHP’den de önce- maateessüf ‘CHP YÖNETİMİ’dir. Açık ve net…
*
Konuşmanın videosu: https://youtu.be/I0RxL_DvalQ adresindedir.
Bir Atatürkçü olarak 37. Olağan CHP Kurultayında Kılıçdaroğlu’na muhalefet eden Genel Başkan adaylarından sadece, Prof. Tolga Yarman’ı desteklemelerinin sebebi, Tolga Hocanın Kılıçdaroğlu’na İDEOLOJİK muhalefet yapması, “Atatürk’ün kurduğu CHP’nin Genel Başkanı Sosyal Demokrat, şucu, bucu değil ATATÜRKÇÜ/KEMALİST OLMALIDIR” görüşünde olmasıdır. Ne demek istediğimin daha iyi anlaşılması için Whatsap grubumuza gönderdiği bir mesajının son bölümünü aşağıda sunuyorum.
**
Bir şey daha: Barışı – Kardeşliği – Dayanışmayı, bu topraklarin insanına, o da tercümesi dahi yapılmamış SOSYAL DEMOKRASİ gibi APARTMA bir TERKİPTE anlatmaya kalkacaksak, ciddi bir aydın sorunuyla karşı karşıyayız demektir… KURULUŞ FELSEFESİNİN cıvatalarıyla oynamak kimin haddine…
Hepinizi, sevgiyle, saygıyla, bağrıma basıyorum…
Özlemle…
T. Yarman

4. MEKTUP

14 Eyl 2020 Tolga Yarman / tolgayarman@gmail.com
CHP Yonetimi’nde Görülmemiş Şey: ATATURK’E ve CUMHURİYET DEGERLERİ’NE Dönük TAKİYYE
CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu’nun ATATÜRK’ÜN ADINI, özrü kabahatinden büyük bir çizgide olarak, ANMAKTAN KAÇINMASI, içimizi acıttı, ama hiç ŞAŞIRTMADI.
Özellikle bir bilim adamı olarak açık yüreklilikle söyleyeyim, “Atatürk eleştirilemez” diye bir kaide yoktur. Elbette eleştirilebilir… Bu bir şeydir, O’nunla ve Cumhuriyet Değerleri ile sorunlu olarak, Cumhuriyetimiz’in betonarme çimentosuna yönelik TAAMMÜDEN SALDIRI içine yuvarlanmak, başka bir şeydir.
Hem O’nun resminin altinda poz vereceksin, hem de, O’nun adını begenmeyeceksin. Bu, en hafif deyişle, “SİYASÎ TERBİYE YOKSUNLUĞUDUR”
Aslında mesele bundan çok daha VAHİMDİR. CHP içinde yuvalanmış belli bir grup, Ataturk’e ve Cumhuriyet Degerleri’ne dönük “TAKİYYE” yapmaktadır. CHP Istanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu’nun tavrı, bu olgunun İFŞA olması dolayısıyla, çarpıcı bir ipucudur.
Kimse, kimsenin adını; babasının, dedesinin soyadını, beğenmediği için, telaffuz etmeme, giderek örtme, YOK SAYMA, lüksüne sahip değildir.  İstanbul İl Başkanımız; eski partilimiz, Mardin Eski Belediye Başkanı Ahmet TÜRK’ün, soyadından da rahatsız mıdır? Anlamak, inanın, mümkün değil…
Parti’nin öz evlatlarının önlerine yata yata, PONTUSCU’yu içine alacaksın, BALYOZ / ERGENEKON sürecinde, dış güçlerle kolkola girip ordunun tepesine yapılan operasyonlarda (buna dilimizde ne denir, siz söyleyin), MASUM kere masum filinta gibi askelere, subaylara, generallere, amirallere, kara çalan, tezvir üstünde tezvirde bulunan FETÖCÜ YAZARLARA kol kanat gerip, onları üst yönetim kademelerine taşıyacaksın, NECDET PAMİR gibi uzmanlarına sırtını dönüp, yüksek öğrenim çürüğü kifayetsiz muhterisleri, şakası yok, dibine kadar uzmanlık gerektiren GENEL BAŞKAN YARDIMCILIKLARINA taşıyacaksın… Sonra da gidip, Atatürk’ün adını ağzına almaktan rahatsız olacaksın…
Vay be!..
Cumhuriyet Halk Partisi Üst Yönetimi’ne SIZMA becerisini göstermiş, Büyük Atatürk’e, Cumhuriyet Degerlerimiz’e dönük TAKİYYE içinde olanları, kürsülerimizde, FİKRÎ HESAPLAŞMAYA ÇAĞIRIYORUZ. Alaverelerle yolumuzu kesmekten çıkmaya, yürekleri yeterse tabii…
*
Sevgili GENEL MERKEZ: Sen’den İl Başkanımız’ı Disiplin Kurulları’na sevketmeni, isteyemem; tedip ederim (edebe dabet ederim), en başta FİKREN GÜREŞİRİM, ama ceza talebinde bulunamam… Bakalım CHP içindeki TAKİYYECİLER, bizimle, fikren güreşebilecekler midir? Yoksa, öyle ya da, önümüze yatmaya devam mı, edeceklerdir?
*
Sevgiler, saygılar…
14 Eylül 2020
Prof. Dr. Tolga Yarman
Kurultay Onur Uyesi
This entry was posted in Politika ve Gundem, SİYASİ PARTİLER, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *