KILIÇDAROĞLU’nun GİZLİ AJANDASI * “ABDULLAH GÜL’den NEDEN KORKUYORLAR?” * Ara yazı * Bölüm V

Naci Kaptan / 22.08.2020 / Ara bölüm 
Bölümler;
Bölüm I        https://nacikaptan.com/?p=80920
Bölüm II      https://nacikaptan.com/?p=80937
Bölüm III    https://nacikaptan.com/?p=80960
Bölüm IV    https://nacikaptan.com/?p=80980
Bölüm V      https://nacikaptan.com/?p=81002
Bölüm VI    https://nacikaptan.com/?p=81082
Bölüm VII  https://nacikaptan.com/?p=81248

Değerli okur,
Yazı bölümlerinin akışı sırasında değerli Dr. Mustafa Ataç’tan gelen mektubunu
aşağıdaki görüşümlerimden sonra önemi nedeniyle paylaşmak istiyorum.
CHP, 16 yılda AK Parti ile 13 seçime girdi.3 yerel seçim dışında, bunlardan 5’i genel Ayrıca 3 referandum ve 1 Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Son olarak da Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’ne gidildi.
Kılıçdaroğlu toplamda 9 seçimin tamamını kaybetmesine rağmen halen CHP’nin genel başkanlığını sürdürüyor. Demokratik çağdaş ülkelerde böylesi bir tabloyu göremezsiniz. Çağdaşlığı ve demokrasiyi özümsemiş toplumlarda başarılı olamayan yönetici adayları istifa eder ve geri çekilirler. Onlar bu erdemi göstermezse sistem onları devre dışına iter. Ne yazık ki Türkiye henüz bu olgunluğa erişemedi.
Bu yazı dizimin özünde öncelikle Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve (Y)CHP vardır. Eleştiriler doğrudan Kılıçdaroğlu’na yöneliktir. Bilindiği gibi Kılıçdaroğlu, liberal Can Paker’in yönettiği ve düzenli olarak SOROS tarafından her yıl 2 milyon dolar verilerek fonlanan, Küresel düzenin isteklerine uygun bir Türkiye için çalışan TESEV’in kurucu üyesidir. Şayet bir kurum siyasi, politik misyonlu bir kurum tarafından fonlanırsa, O kurum hiç bir zaman bağımsız olmayacak ve parayı veren düdüğü çalacaktır.
Bununla birlikte önemli bir konunun ayırdına varmak gerek;
CHP Türkiye’yi bu derin, karanlık, tehlikeli sarmaldan çıkartabilecek tek SİYASİ GÜÇTÜR. Ülkemizin emperyalist bir işgale uğradığı bu süreçte istenen tek şey CHP’yi yaralamadan, örselemeden partiyi Kılıçdaroğlu ve ona katkı sunanların yönetiminden kurtarabilmektir. CHP’nin  kuruluş ilkelerine dönmesini sağlamaktır.
Bu nedenle oklarımızı atarken özenli olmamız gerektir.CHP siyasi arenadan çekildiğinde bu boşluğu siyasal islam dolduracak ve demokrasi içinde çözüm yolları ortadan kalkacaktır.
Naci Kaptan / 22.08.2020

Mustafa Atac / atac64@yahoo.com / 21.08.2020
Sayin Naci Kaptan’in mükemmel bir sekilde dile getirdiği, değişik kaynaklardan paylastigi bilgiler ile Kemal Kilicdaroglu’nun, kendisine ABD tarafından verilen misyona harfiyen uyduğu ve Cumhuriyetimizin temel taşı olan, Ataturk’un kurucu Baskani olduğu CHP yi, once yozlaştırmak ve sonrada yok etmek oldugunu artık hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak sekilde goruyoruz!
Burada iki onemli konuya değinmek istiyorum.
Birincisi ve isin ozu olan ABD ve bu Ulkenin Dunyada Ic islerine karismadigi, karisiklik ve ic savasa bulastirmadigi neredeyse hiçbir Ulke kalmadigi ve buna ragmen sürekli olarak kendisinin tehdit altında oldugunu ileri sürmesi ve baska Ulkelere müdahale gerekçesi olarak kullanmasıdır.
ABD nin karistigi, sözde “baris ve demokrasi” götürdüğünu iddia ettigi tum Ulkeler felaket, kan ve yikim icinde kalmislardir. Yine ABD tarafından tayin edilen, programlanan ve kullanılan “Liderler” ise kullanım sureleri tamamlandiginda ortadan kaldirilmis ve hepsi kendi Ulkelerinin tarihine birer vatan haini olarak gecmislerdir!
Ikinci konu ise CHP ve yCHP arasindaki farki kavramaktır!
Turkiye Cumhuriyetini seven, Ataturk ve ilkelerine sahip çıkan ve kutsal emaneti taşıyan bizler icin CHP ye karşı çıkmak, onu yok etmeyi düşünmek mumkun degildir. Aksine, Cumhuriyetimizin şifresini taşıyan bu Partinin yasamasi ve icinde bulundugumuz çağ disi ortama son vermesi hepimizin dileğidir.
Kemal Kilicdaroglu ve kimlikleri ile birlikte icraatları hepimiz tarafından bilinen ve artık AKP den bile daha tehlikeli bir hale bürünen ekibi, tek direnme noktamiz, hepimizin Ulkusu olan CHP yi yok olma aşamasına getirmiştir!
Lutfen CHP ve CHP yi ele geçirmiş olan ve bu Partiyi devşirmeye calisan adam ve kadrolarını birbirine karistirmayalim.
Asirlik Cinarimiz, Cumhuriyetin temel taşı ve yasadigimiz cehalet ve çağ disi doneme son vermesi gerekli olan CHP ile bu kutsal degeri utanılacak konuma getiren yCHP yönetimini birbirinden ayıralım!
Konu, sevdiğimiz ve uzerine titrediğimiz CHP nin, icinde, sinsi, disaridan programli, oldurucu bir virüsün bulastigi ve doğru tedavi yapilmadigi takdirde, adina yCHP denilen bu virus’un CHP yi öldüreceğinin görülmesi, kavranilmasi ve gerekli önlemlerin bir an once yapılmasıdir degerli dostlar.
Ne acidir ki, su anda, icinde ne Turkiyesi, ne Buyuklugu ve nede Milleti kalmamış olan, kendisini koruyamadan laf etmış, bir avuç Vatansever Vekil disinda hiçbir özelliği, liyakati olmayan adamların işgal ettigi bu Meclisin, Ulkemizi tehdit eden sorunlar ile basa çıkma yetenegi, bilgisi ve becerisi yoktur!
Siyasi Partilerin, “taban” dediğimiz, cogu cikarci kitle yerine “bilim ve akil” olan “beyin” takımları ile donanması gerektiğini hatırlayalım ve hatırlatalım!
Turk Halkinin karsisina olmayacak adamları çıkararak, ondan sonrada “her toplum layık olduğu sekilde yönetilir”, yada “bu Halk müstahak” gibi saçma, mesnetsiz ve haksiz suclamalarda bulunmayalım!
Unutmayalim ki, secmek zorunda birakildigimiz adamları, topluma dayatanlar ve Meclise tasitanlar, bu siyasi Partiler ve diktatör özentili, çapsız “liderleri”dir! Dolayisi ile “bilinçsiz secmen” , “cahil halk” yerine, bugune kadar buna ses çıkarmayan “sözde aydınlar” olarak bizlerin Aynaya bakmamız gerektiğine inanıyor ve sizlerle paylaşıyorum.
Saygi ve sevgilerimle
Dr.Mustafa Atac

Naci Kaptan / 22.08.2020 Bölüm V sonu / Devam edecek
This entry was posted in ABD - AB - EMPERYALIZM, BOP, Politika ve Gundem, SİYASİ PARTİLER, SİYASİ TARİH. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *