Hristiyan, Yahudi ve Müslüman liderlerden açık mektup: Uygurlar için Çin’den hesap sorulsun * Rapor: Zorla doğum kontrolü ve kısırlaştırma ile Uygur nüfusu azaltılıyor

Hristiyan, Yahudi ve Müslüman liderlerden açık mektup:
Uygurlar için Çin’den hesap sorulsun

Enis Günaydın • 09/08/2020

Farklı dinlere mensup 70 dini lider, Doğu Türkistan’da “Yahudi soykırımından bu yana yaşanan en korkunç insanlık trajedilerinden birinin gerçekleştiğini” ifade ederek sorumlulardan hesap sorulması için çağrıda bulundu.
Hristiyan, Yahudi ve Müslüman din önderlerinin imzasını taşıyan açık mektupta, “Çin’de en az bir milyon Uygur ve Müslüman, hapis kamplarında tutularak açlık, işkence, cinayet, cinsel şiddet, kölelik ve zoraki organ nakline maruz bırakılıyor” ifadelerine yer verildi. Liderler bunun bir soykırım olarak değerlendirilebileceğini belirtti.
Kampların dışında da dini özgürlüklerin tamamen kısıtlandığı belirtilerek Uygur kadınların yüzde 80’ine zorla doğum kontrolü ve kısırlaştırma yapıldığına değinildi.
Dini liderlerden açık mektup 
Mektubu, İngiltere Kilisesi’nden 5 piskopos, Dalai Lama’nın Avrupa temsilcisi, Uluslararası Hoşgörü Merkezi’nden İmam Nabel Rafi ve İngiliz Lordlar Kamarası Üyesi Haham Julia Neuberger gibi çok sayıda isim imzaladı.
İkinci Dünya Savaşı’nda Nazi karşıtı tutumuyla bilinen ve bir toplama kampında hayatını kaybeden Hristiyan rahip Dietrich Bonhoeffer’in “Kötülüğün karşısında sessizlik, kötülüğün ta kendisidir… Konuşmamak bir beyandır. Hareket etmemek bir tepkidir” sözlerine yer verilen mektupta şöyle denildi:
Holokost’un ardından dünya ‘bir daha asla’ dedi. Bugün biz ‘bir daha asla’ sözünü tekrar ediyoruz. Uygurların yanındayız. Kültürel Devrim’den bu yana Çin’de inanç ve din özgürlüğü kısıtlanan Tibetli Budistlerin, Falun Gong dindarlarının ve Hristiyanların da yanındayız. Her yerdeki inançlı ve bilinçli insanları, bu zalimliğin son bulması için dualarımıza, birliğimize ve eylemlerimize katılmaya davet ediyoruz. Adalet için çağrıda bulunuyor, bu suçların araştırılmasını, sorumlulardan hesap sorulmasını ve insan onurunun yeniden doğrultulması için bir yolun çizilmesini talep ediyoruz.” [1]

AP, Uygurların zorla çalıştırıldığı fabrikalarla
iş birliği yapan şirketlere karşı yasa hazırlıyor

euronews • 04/08/2020
Avrupa Parlamentosu Milletvekili Raphael Glucksmann, Çin’de Uygurların zorla çalıştırıldığı fabrikalarla iş birliği yapan şirketlere yaptırım uygulanması için AB’nin bir yasal düzenleme hazırladığını duyurdu.
Glucksmann, Amazon, Nike, Apple ve Puma gibi onlarca ünlü markanın, Uygur Türklerinin Çin’de zorla çalıştırıldığı fabrikalarla iş birliğini sona erdirmesi için “Uygur iş gücü sömürüsüne son” kampanyası başlatmıştı. Küresel çapta 36 ülkeden 200’e yakın insan hakları örgütü bu kampanyayı destekliyor.
Twitter’da, mücadelenin devam edeceğini belirten Glucksmann’a bir takipçisi “AB’nin Avrupa’da da faaliyet gösteren bu şirketlere yaptırım uygulayıp uygulamayacağını” sordu. AB milletvekili ise parlamentonun bu konuda bir yasal düzenleme üzerinde çalıştığını, kendisinin de AP İnsan Hakları Alt Komisyonu’nda raportör olduğunu ifade etti
Başlatılan boykot kampanyasıyla, Adidas ve Lacoste gibi şirketler Çinli tedarikçilerle işbirliğine son verdiklerini açıkladı. Birçok büyük firma 12 ay içinde bölgeyle ilişkisini keseceğini duyurdu.
Avustralya merkezli düşünce kuruluşu ASPI’nin raporunda, Uygurların Çin’deki devlet destekli fabrikalarda zorla çalıştırıldığı belirtildi. Söz konusu fabrikalarının 83 küresel marka için üretim yaptığı ifade edildi. 80 bin Uygur kökenli “modern kölenin” 9 eyaletteki 27 fabrikaya gönderildiği kaydedildi. [2]

Rapor: Zorla doğum kontrolü ve
kısırlaştırma ile Uygur nüfusu azaltılıyor

Sertaç Aktan • 03/08/2020
İstanbul’daki Uygur bir doktor tarafından 2013’ten bu yana muayene edilen, Çin’den kaçmış 300 Uygur kadınından yaklaşık yüzde 27’sinin kısırlaştırılmış olduğu belirtiliyor. Bu kadınlar muayene edilene kadar bu durumdan haberdar olmuyor ve neredeyse kadınların tamamı bir çeşit doğum kontrol yöntemi kullanmaya zorlandıklarını anlatıyor.
Yine ifadelere göre kısırlaştırma operasyonları da başka bir işlem için gittikleri kliniklerde kendilerine genel anestezi verildiği sırada bilgileri dışında yapılıyor. Konuya ilişkin hazırlanan yeni bir raporun bulgularına göre de Pekin, Uygur nüfusunu kontrol altına almak ve azaltmak için zorunlu doğum kontrol uygulamaları ve kısırlaştırma politikaları izliyor.
Uygur Türkleri konusunda araştırmalar yapan Alman akademisyen Adrian Zenz yıllar boyu toplanan benzer ve tutarlı tanık ifadeleriyle ve demografik verilerle yaşanan durumu biraz daha somutlaştırdı. Zenz’in aktardığına göre 2017’nin başlarından bu yana aile planlaması politikalarına uymayanlara çok sert cezalar verilmeye başlandı. Eskiden sadece para cezası verilirken artık kısırlaştırma uygulamasına geçildi.
Resmi kayıtlara göre Çin genelinde tüm rahim içi kontraseptif cihazların (IUD) yüzde 80’i Uygur Türkleri’nin bulunduğu Doğu Türkistan bölgesinde kullanıldı. Uygurlar üzerindeki baskılar başlamadan önce 2014 yılında bölgede sadece 3 bin 214 kısırlaştırma işlemi uygulanırken 2018’de bu sayı 60 bin 440’a yükselmiş.[3]

[1] https://tr.euronews.com/2020/08/09/hristiyan-yahudi-ve-musluman-liderlerden-acik-mektup-uygurlar-icin-cin-den-hesap-sorulsun
[2] https://tr.euronews.com/2020/08/04/ap-uygurlar-n-zorla-cal-st-r-ld-g-fabrikalarla-is-birligi-yapan-sirketlere-kars-yasa-haz-r
[3] https://tr.euronews.com/2020/08/03/rapor-zorla-dogum-kontrolu-ve-k-s-rlast-rma-ile-uygur-nufusu-azalt-l-yor
This entry was posted in DIŞ POLİTİKA, EMPERYALİZM, FAŞİZM. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *