PERDE ARKASI VİCDANSIZLIK
Naci Kaptan
Dünyada bizim gibi yöneticileri olan bir ülke bulmanız çokk zordur. Görev ihmali, liyakat ehli olmamak, bilgisizlik v.b. nedenlerle sorumlu oldukları alanlarda can ve mal kaybına neden olanların yargılanmadığı, makamlarında göreve devam etttirildiği ve yargıdan kaçırılarak daha sonra daha yetkin makamlara atandıklarını içimiz yanarak görüyoruz.
Yargının görevini yapamadığı, kamu görevi sorumluluğunu, bilgisini, liyakatini taşımayanların vicdanlarının da çürüdüğünü, onları bu makamlara atayan/ların da aynı kökten geldiğini, vatandaşın canını, malını, güvenliğini düşünmeyen baskıcı bir rejimin iç yakan ALDIRMAZCI vicdansızlığını yaşıyoruz.
Sizler, bu satırları okuyanlar empati yapmanızı dilerim. Liyakatsizlerin makam sahibi olmalarından dolayı en sevdiğinizi, sevdiklerinizi kaybederseniz tarifsiz ve çaresiz acıların sarmalını yaşarken bir de bu acıyı size yaşatanların değil de, siz yargılanırsanız ne yaparsınız?
Aşağıdaki Oraj Poyraz’ın Çorlu tren kazasında çocuklarını, eşlerini, yakınlarını kaybedenlerin ADALET ARAMA ÇABALARINI bastırmak için ölenlerin yakınlarını mahkemeye çıkartanların VİCDANLARINA ve ADALETE olan seslenişine ben de katkıda bulunacağım;
AKP iktidarı sürecinde böyle geldi, böyle gidiyor. mazlumlar, zarar görenler yargılanıyor, çığlıkları duyulmuyor. İnsanları öldüren vicdansızlar ise ADALETTEN KAÇIRILIYOR.
ALIN BİR ÖRNEK DAHA;
22 Temmuz 2004 – EMİRLE HIZLANDIRILAN Pamukova tren kazasında 41 kişi öldü
Zamanın Başbakanı Erdoğan Türkiye Makina Mühendislerinin, Üniversitede görevli
akademisyenlerin ve hatta Avrupa’da demiryolları konusunda yetkin olan Alman teknik uzmanların sürekli KAZA uyarılarına karşın İSTANBUL-ANKARA trenini EMİRLE HIZLANDIRDI. Demiryolları eskiydi ve Erdoğan uzmanların uyarılarını dinlemedi.
Emirle hızlandırılan tren ilk seferinde yoldan çıkarak devrildi
İstanbul-Ankara seferini yapan Yakup Kadri Karaosmanoğlu adlı hızlandırılmış tren, Sakarya’nın Pamukova İlçesi yakınlarında Mekece Köyü mevkiinde raydan çıkarak devrildi. Sakarya’da raydan çıkan tren, 4 Haziran’da dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hareket sinyalini vermesinin ardından ilk seferini yapmıştı. Kazada 41 kişi yaşamını yitirdi, 89 kişi yaralandı.Daha sonra ölü sayısı 43’e çıktı. Yaralananların bir kısmı ömür boyu sakat kaldı. Hayatta kalabilen 100’den fazla insanın yaşamı karardı.
SONUÇ;
Erdoğan sanki kazadan sorumlu değilmiş, sanki trenin hızlı gitmesi emrini vermemiş gibi kenara çekildi. Zamanın ulaştırma bakanı olan Binali Yıldırım istifa etmedi ve bilindiği gibi daha da etkin görevlere atandı.
Delillerin TCDD yetkililerince karartıldığı öne sürüldü. Kaza sırasında vagonlardan savrulan parçaların, kazadan sonra TCDD yetkilileri tarafından bulundukları yerden alınarak yol kenarına öbek halinde toplandığı ve kazanın nedenini açıklayıcı unsurların ortadan kaldırıldığı iddia edildi.
10 sene süren ve hatta zaman aşımına dahi düşürülen davada yargılama sonrası
suçları verilen HIZLI GİT EMRİNİ UYGULAYAN birinci makinist Fikret Karabulut’a 3 yıl 1 ay 15 gün hapis ve 1.500 lira para cezası, ikinci makinist Recep Sönmez’e 1 yıl 15 gün hapis ile 150 lira para cezası verildi. Olan yine emir kullarına oldu…
BÖYLECE AKP’nin ADALETİ YERİNİ BULDU!!! Elhamdüllilah....
Oraj POYRAZ / 08.05.2020
YANLIŞ OKUMADINIZ! ‘ÇORLU TREN KAZASINDA YAKINLARINI
KAYBEDENLER’ YARGILANMAK ÜZERE HAKİM KARŞINDA
Daha önce de pek çok kez yazdım, söyledim. Hak arayan, insanları yargılamak görülmüş duyulmuş şey değil.Bu insanlar mağdur. Bu insanları mağdur edenler yargılanmadı, idare bunların soruşturulmasını, yargılanmasını önledi. Suç örtbas etti.
Tren kazasında ihmali olanları suçlamaları gayet doğal.Tren kazasında zanlıları himaye edenleri de suçlamaları gayet doğal. Doğal olmayan devletin (RTE ve suç ortaklarının) hak arayana insanlara eza, cefa etmesi.
Olması gereken tren kazasının derinlemesine soruşturulması, sorumluların tek tek ortaya konması, yargılanıp mahkum edilmesi ve bu ailelerin tazminat taleplerinin rücu etmesi için belirlenmesi gerekir. Siyasileri böylesi bir olayda sandıkta hesap veririm, ben siyasiyim demesi mümkün değil.
Siyasiler suç işlerse, ihmal yaparsa, tıpkı diğer devlet memurları gibi yargılanır.Sandık adi suçların aklandığı bir kurum değildir. Demokrasi böyle bir şey değil. Şimdi bir kez daha uyarıyorum.Bu işe alet olan hakimler, savcılar, bilirkişiler, bu mahkemeye emir veren siyasiler Orman Çocukluğu yapıyorsunuz.
Yarın yargılanırsınız.
Haaa yarın yargılanırsınız dediğimde aklıma geldi.Bu günlerde bir darbe tartışmasıdır aldı başını gitti.Adamlar kabahatlerini biliyor, bütün bunların karşılıklarını da biliyorlar. Darbe olmaz, olmasın, olmasını da istemem.Ama bu pezevengin evlatları elbette yargılanacak.Yedikleri kusturulacak. Soylarının eline geçmiş zimmet gelirine el konulacak. Döktükleri kanlar, aldıkları canların hesapları elbette sorulacak. Olacak bunlar.
Darbeye falan gerek yok.
Seçim kaybetmeleri yeter.
Haaaaa ne zaman ki, seçim kaybettiklerinde biz gitmeyiz, sandık mandık iplemeyiz, şirretlik ederiz derlerse iş değişir.İşte o zaman darbeciler suçlu olmaz, haklı ve hukuklu olurlar. Anayasal düzene muhalefet eden bir sivil iktidarı silah gücüyle devirmek elbette haktır, görevdir.
Herkes yerini bilsin, haddini bilsin.Kimse ben seçimlerle iktidarı değişimine boyun eğmiyorum demesin. Sandığa kimse muhalefet etmesin.O zaman sıkıntı olmaz.
Oraj POYRAZ /0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc
L2fSIJNoA0xfSNxA
Kazanın nedeni bakımı yapılmayan raylar ve rayların altında oluşan büyük boşluklar
YANLIŞ OKUMADINIZ! ‘ÇORLU TREN KAZASINDA YAKINLARINI
KAYBEDENLER’ YARGILANMAK ÜZERE HAKİM KARŞINDA
05.03.2020
Çorlu tren kazasında yakınlarını kaybeden aileler ve avukatları ‘Toplantı ve gösteri yürüyüşünde görevlendirilenlerin görevlerini yapmalarına engel olma’ suçlamasıyla Ankara’da hakim karşısına çıktı. Duruşma ‘fiziki yetersizlik’ gerekçesiyle ertelendi.
Çorlu’da 8 Temmuz 2018 tarihinde 25 kişinin yaşamını yitirdiği tren kazasında yakınlarını kaybedenlerin ve yaralananların 12 Haziran 2019’da Anayasa Mahkemesi (AYM) önünde tutmak istediği ‘Adalet Nöbeti’ne polis müdahale etti.
AYM önünde yaşananların ardından Çorlu aileleri ve avukatları hakkında ‘Toplantı ve gösteri yürüyüşünde görevlendirilenlerin görevlerini yapmalarına engel olma’ suçunu işledikleri gerekçesiyle açılan davanın ilk duruşması Ankara 50. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.
Gazete Duvar’dan Serkan Alan’ın haberine göre duruşmaya çok sayıda avukat ve milletvekili destek verdi. Bazı milletvekilleri küçük kapasiteli duruşma salonunda davanın görülmesine tepki gösterdi.
AVUKATLARDAN DURUŞMA SALONU TALEBİ
Çorlu aileleri avukatları duruşma salonun küçüklüğüne ilişkin mahkeme başkanına “Birçok insan duruşmaya geldi. Bu kadar müşteki sayısının çok olduğu kamuoyunca bilindiği duruşma burada yapılamaz. Biz burada kimin sanık kimin müşteki olduğunu bilmiyoruz. Bu geçiştirilecek bir dava değil. Neden Ankara polisi terör uyguladı bunların tartışılması lazım. Bu koşullarda duruşma yapılamaz. Duruşmanın daha büyük bir salonda yapılmasını talep ediyoruz” dedi. Avukatlar duruşmanın başka bir gün daha büyük salonda yapılmasını talep etti.
‘ÇOCUKLARIMIZ ÖLDÜ SANIK DEĞİLİZ’
Duruşma salonunda isimlerin yazılması sırasında ise Çorlu avukatlarından Mürsel Ünder mahkemeye katılanların isimlerini söyledi. Bu sırada mahkeme başkanı “Sen mahkemeye müdahale edemezsin. Sen sanıksın” diyerek tepki gösterdi. Ünder’in “Bana yer gösterin de oturayım” sözlerinin ardından mahkeme başkanıyla tartışma sürdü.
Bu sırada kazada çocuğunu kaybeden ve sanık olan Hüseyin Şahin “Bizim çocuklarımız öldü biz sanık değiliz” diye seslendi.
Mahkeme heyeti fiziki durumun yetersizliğine ilişkin Adli Yargı İnceleme Komisyonu’na yazı yazılmasına karar verdi. Mahkeme duruşma salonun fiziki durumunun yetersizliği ve müdafi sayısının fazlalığı gerekçeleriyle davanın Ankara Adliyesi Ağır Ceza Mahkeme salonlarında görülmesini talep etti. Mahkeme duruşmanın 13 Nisan 2020 tarihinde yapılmasını talep ederek duruşmayı erteledi.
KİMLER YARGILANIYOR?
Ankara Adliyesi’nde görülen davada kazada 9 yaşındaki oğlu Oğuz Arda’yı kaybeden Mısra Öz Sel anne ve babasını kaybeden İsmail Kartal çocuğunu kaybeden Hüseyin Şahin davanın avukatları Gökmen Yeşil Mürsel Ünder Selvi Yüzbaşıoğlu Saltan ve nöbete destek veren Burak Arı yargılanıyor.
https://www.asikurtlar.com/yanlis-okumadiniz-corlu-tren-kazasinda-yakinlarini-kaybedenler-yargilanmak-uzere-hakim-karsinda.html?