SAHİPSİZLİK * “Silahlı çatışmaları tecrit altına almalı ve hep birlikte hayatlarımız için gerçek savaşa odaklanmalıyız”

SAHİPSİZLİK

Ahmet Kılıçaslan AYTAR / 15. 4. 2020
ahmetkilicaslanaytar@gmail.com

Koronavirüs salgınıyla insanlık bir felâket yaşıyor. Vaka sayısı 2 milyon kişiyi aştı yaklaşık 126 bin insan hayatını kaybetti. İnsanlar hem can’dan hem mal’dan oluyor…

Dünya Sağlık Örgütü hastalığın yükselme trendinde olduğunu. Temel ihtiyaçları sağlayan sektörler dışında tüm sektörlerde çalışmanın durdurulmasını. Uygulanacak iyi karantina ve sıkı izolasyon yöntemlerinin hastalığın yayılmasını engelleyebileceği öngörüyor.

Bu bir fırsattır! Belki kaybedilmiş birşeyler yeniden hatırlanıyor. İnsanlar başka insanların yaşam hakkını insana sevgi ve saygıyı yükseltiyor…

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres 25 Mart’ ta virüs felaketi ile mücadeleye yoğunlaşmak için Küresel bir ateşkesin en kısa sürede başlaması çağrısı yaptı: “Silahlı çatışmaları tecrit altına almalı ve hep birlikte hayatlarımız için gerçek savaşa odaklanmalıyız” dedi.

Birçok ülke ordusunu koronavirüs gibi bir görünmez düşmanla savaşa yönlendirdi. Askerin yeni bir sorumlulukla bu büyük yeni savaşı kolay değildir. Askere ya büyük bir yük ya da büyük bir fırsat veriyor. Fırsat; ulusların birbirleriyle ortak çıkarlar bulmasına kapının aralanmasıdır….

BM çağrısının ardından bazı silahlı gruplar tek taraflı ateşkes ilan ettiğini duyurdu. Bunların çoğu karşı taraftan da olumlu yanıt aldı ve bir süreliğine de olsa çatışmalar durdu. Ancak bazı bölgelerde ateşkes ya sadece sözde kaldı ya da çok kısa sürdü. Bu herhangi bir büyük askeri gücün henüz büyük ölçekte barışmak istemediği anlamına geldi. Virüsle ilgili endişelere rağmen birçok kişinin savaşları beklemeye almakta tereddütte olduğu görüldü. ;

Bu noktada birçok sağlık ve yardım grubu Suriye ve Libya’ya dikkat çekiyor. Pazar günü Suriye’nin 29 Libya’nın yalnızca 35 vakası Fakat bu ülkelerin komşularında 150 binden fazla vaka Mesela Lübnan’da 600 Türkiye’de 60 binden fazla vaka vardı…

Çünkü Orta Doğu’da süregelen çatışmalar; Bu iki ülkede koronavirüsü test etmeyi Ya da etkilenebilecek kişilere temel hizmetleri vermeyi imkansız kılıyor…

2005’te BM “koruma yükümlülüğü” prensibini kabul etti. 2011′ den itibaren Libya ardından Suriye bu prensibin uygulandığı yerler oldu. Bugün bu ülkeler harap ve fakirdirler… Ama insan her yerde insan insanoğlu cihanşümuldur.

Libya’da 2011’de M. Kaddafi’nin devrilmesinden bu yana devam eden iç savaş meşruiyet krizine yol açtı. Uluslararası tanınırlıkta Trablus’ta F.al-Sarraj hükümetinin Ulusal Anlaşma Ordusu (GNA) ile K Haftar’ın Ulusal Ordusu (LNA) arasında iç savaş yaşanıyor. Bu yüzden BM Güvenlik Konseyi’nin 2011’de Libya’ya yönelik 1970 sayılı silah ambargosu kararı sürekli ihlal ediliyor.

Çünkü Kambersiz Düğün Olmuyor! Türkiye Trablus’ taki hükümetle tartışmalı bir Akdeniz anlaşması imzaladı. Ve Libya iç savaşının merkezi oyuncusu oldu.

Milli İstihbarat İrlandalı bir terörist komisyoncusu Al-Mehdy al-Haraty ile anlaştı. Haraty aşırılık yanlısı ve TSK ile güçlü bağlantıları olan birkaç bin Özgür Suriye Ordusu savaşçısını Trablus’ta işe aldı. Ayrıca SADAT eski El Kaide ve İŞİD’çi Müslüman Kardeşler gönüllü milislerinden oluşan TSK’nın eğittiği büyük bir birliği de Libya’ya gönderdi.

Suriye’de Şam hükümeti batı Suriye’yi Türkiye kuzeyi ve ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri doğuyu kontrol ediyor. Savaştan kaçan ülke içinde veya dışında yaklaşık 10 milyon yerinden edilmiş Suriyeli de var.

Türkiye’nin hem Libya hem Suriye’deki birlikleri ve vekil güçleri; Tank karşıtı roketler ve insansız hava araçları da dahil olmak üzere düzenli bir silah sistemiyle teçhiz edilmiştir. Türkiye Libya’ya mütemadiyen bu birliklere lojistik sağlıyor. Türk ordusu düzenli olarak ülkeye gemi yükleri gönderiyor. Herkes Türk gemilerini durdurma ve bu teslimatlara son verme çabası veriyor…

Türkiye dün İdlib ile ilgili Moskova’da varılan anlaşmaların bir kısmını yerine getirmeye çalışırken İlde sadece silahlı militanların değil sivil nüfusun da direnişi ile karşı karşıya kaldı. TSK Tahrir el-Şam (HTŞ) terör örgütünün protestocu destekçileriyle M4 Halep-Lazkiye karayolunda arbede yaşadı.

Silahsız sivil kıyafetli insanlar da Rus ve Türk ordusunun ortak devriyelerinin geçişini engelledi. Protestocuların bu tür kararlı eylemleri TSK’yı aşırılık yanlısı gruplarla tam teşekküllü askeri operasyonlara sürükleme potansiyeli gösteriyor. Yine dün ABD; TSK’nın bulunduğu alanın ve Deir ez-Zor ile Hasak eyaletlerinin göğünde beşinci nesil F-35A Lightning II avcı uçağını test etti.

Suriye Sağlık Bakanlığı ülkede dört yeni virüs enfeksiyonu vakası duyurdu.
Toplamda 29 kişinin hastalandığını iki kişinin öldüğünü açıkladı!

Dün Libya Abu Grain bölgesinde şiddetli çatışmalar devam etti. K. Haftar’ın Libya Ulusal Ordusu bir Mi-35 savaş helikopterini kaybetti. Libya’daki savaş sırasında Haftar ordusu hem Kaddafi döneminden hem de Çekya ve Belarus’tan satın alınan saldırı helikopterlerini kullanıyor.

Haftar kuvvetleri daha önce Trablus’ta Ulusal Anlaşma Hükümeti ordusunun bir Mirage F-1 ve iki hafif L-39ZO saldırı uçağını düşürmüştü. Şimdi Ulusal Anlaşma hükümeti ordusu Türkiye’de Bayraktar Grubunun SİHA ve İHA’larını kullanıyor. Libya Sağlık Bakanlığı dün toplamda 35 virüs vakası bildirdi!

Milyonlarca Suriyeli ve Libyalı virüs felaketiyle karşı karşıya ama yanıtsızdır. Dünya Sağlık Örgütü Libya ve Suriye’de virüsün farklı grupların savaşta olduğu ve hükümete konu olmayan bölgelere girmesi durumunda Bir kabus öngörüyor.

Halk sağlığı yetkilileri için veri eksikliği sorunun giderilemeyeceği anlamına geliyor.

Soytarı Padişah!
Padişah Çıplak!
Çıplak Padişah!
Çııpp- laaak!

This entry was posted in DÜNYA ÜLKELERİ, Saglik. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *