Uzun zamandır ben de rahatım.
Sabah, ya da Fak-it yazarları gibi.
Onların üslupları provoke ediciymiş.
O kadar.
Hakaret, iftira ile ilgili en ufak soruşturma yok.
Taşları bağlayıp köpekleri salmak adil değil.
Ben de provoke edici yazıyorum.
MAL aynı mal.
Aynı bokun farklı kahverengi.
Ben de rahatım artık.
Bakın nasıl provoke edici oldu mu?
İslamın atası Yahudilik.
Ya da Yahudiliğin kitaplı mezhebi İslam.
Aykırılıklardan çok benzerlik var.
Namaz, kaç göç, Abdest, zikir, oruç, tesbih, hukuk, kadınların durumu, örtünme, sünnet, takke. Her şey benzer. Tek İslamın ayrı kitabı var ve Eski Ahidi muharriftir diye reddediyor. Ama Eski Ahitten gelen her türlü mitolojiyi, örf ve adeti de içselleştiriyor.
Ve bakın sonuçlar da nasıl birbirine benziyor. Yobazlık, akla direnç..
Gündelik yaşamın en basit meselelerinde bile çözümsüz, akılla inatlaşan.
Bu sağlıksızlıkların mutlaka ortadan kaldırılması lazım.
Fikir kanseri bunlar.
Aklın önünde set.
İnsan zekasına hakaret.
Büyüklere masallar.
Üstelik insanı insana düşman eden masallar.
Tehlikeli, arızalı masallar.
Artık insanlık iman etme çağından bilme çağına geçsin bir zahmet.
Artık insanlık bilmediğini dötünden uydurma yolundan çıksın bi zahmet.
Artık insanlık bilmediğini açık ve net bilmiyorum diyebilecek kadar bilgelik sahibi olsun bi zahmet.
HABER
ISPARTA’DAKİ 268 VAKANIN 245’İ UMRECİ
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca corona virüs Bilim Kurulu Toplantısı’nın ardından açıklamalarda bulundu. Bakan Koca illere göre vaka sayısını ilk kez açıkladı. Buna göre Isparta’da 268 vaka bulunuyor. Isparta pozitif vaka sayısının en fazla olduğu 6. İl olarak kayıtlara geçti. Isparta’nın vaka sayısının fazla olmasının nedeninin ise karantina altındaki umreciler olduğu belirtildi.
Yetkililerden alınan bilgilere göre 268 vakanın içinden 245 vakanın Isparta’da karantina altına alınan umreciler olduğu öğrenildi.
https://son32.com/haber/ispartadaki-268-vakanin-245i-umreci?
YORUM
Umreye müsaade etmesi nedeniyle Diyanet İşleri Başkanlığını eleştiren yazım üzerine üzerime yönelik bir mürteci öfke patlaması yaşanmıştı. Ne kafirliğim, ne münkirliğim, ne müşrikliğim kalmamıştı. Necis, kazurat falan…
Ama dikkat burası çok önemli. Bütün haraketler ve aşağılamalar Arapça.Türkçe edilen lanetler, hakaretler kesmiyor çünkü.
Eyyyyy çok tanrılı putperest kafirler. Sizlere sesleniyorum, eyy cihatçılar, şeriatçılar, Dar-ül Harpçiler. Noldu şimdi? Sesiniz soluğunuz çıkmıyor.
Atalarımız ağzı bozuk insanlarmış.
Bakın bu durum için çok da güzel bir lafları var.
Dötüyle inatlaşan, altına mıçar.
Haaa işte tam da öyle oldu.
Akıl ile dogma kafa kafaya tokuşursa işte sonuç böyle olur. Belki de bir tanrı vardır. Bilemem, emin olmak, bilmek mümkün değil. Ama emin olun en kesin kanunlar bizim doğa kanunları olarak bildiklerimiz. Belki de doğanın kanunları adını bilemediğimiz bir tanrının kanunlarıdır. Ama o tanrı emin olun Allah değil.
Pipi, kuku, Muhammedin cinsel yaşamı, yağma, yağmanın pay edilmesi evrensel bir ilahın değişmez ifadeleri olamaz. Bakın doğanın kanunlarında böyle şeyler var mı?
Hem ayrıca doğanın kanunlarını anlamak, öğrenmek aklın bir gereği. Bilim sanki ibadet gibi. Bilim adamları sanki bir dinin ilahiyatçıları gibi. Evet, gerçek bir din arıyorsanız, bilime gelin, bilmeye gelin. Gerçekten ilahlara yakın insanlar arıyorsanız da bilime, bilmeye gelin.
Bilim öngörü üretebilir.
Bu ilahiyatçıların kehanetleri gibi işkembesel değildir.
Bilim yararlıdır.
İlahiyatçıların yazdıkları metinler yararsızdır.
Bilim ahlak üretebilir. Yeter ki böyle bir çabanız olsun.
Ve ilahiyatçıların ürettiği ahlak her zaman tek yanlı olmuştur.