Eğitimimizi bu kafalar batırdı
İsmet Özçelik / 20 Nisan
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk,
Köy Enstitülerinin 80. kuruluş yılı nedeniyle şu tweeti attı:
“Yaparak, yaşayarak güçlüklerle başa çıkmayı öğreten bir eğitim anlayışı sunan Köy Enstitüsü modeli her türlü siyasi tartışmanın dışında, ortaya koyduğu pedagojik yaklaşımla iz bırakmıştır. Kuruluşunun 80. yılında emeği geçenlere rahmet ve minnetle…”
Olumlu tepkiler aldı.
YANIT
Mesaja yanıt eski MEB müsteşarındanYusuf Tekin’den geldi.
“Her yıl 17 Nisan geldiğinde, tepeden inmeci modernleştiricilerde Köy Enstitüsü sevdasını dillendirme modası ortaya çıkıyor…” diye saydırdı.
5 YIL MÜSTEŞARLIK YAPTI
Yusuf Tekin 2013-2018 arası müsteşarlık yaptı.
Yani eğitimimizi 5 yıl bu kafa yönetti.
Cumhurbaşkanlığı Sisteminde;
Adı Milli Eğitim Bakanı olarak geçmişti.
Olmadı…
Yanıtı sonrası eğitimci bir dostum aradı:
“Türkiye’yi Allah korumuş…
Ama bu kişi şu anda;
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü” dedi.
KÖY ENSTİTÜLERİ
Ben eski bir Köy Enstitüsü olan;
Aksu Öğretmen Okulu’nda okudum.
Köy Enstitüleri kapatılmış olsa da;
Kokusu sinmişti.
Eğitimi, yaparak, yaşayarak sürdürdük.
Binlerce dönüm pamuk tarlamız;
Onlarca dönüm portakal bahçemiz;
Sebze yetiştirdiğimiz alanlar vardı.
Çapa, budama, toplama, …
Bütün işler bize bakardı.
ATÖLYELER
Atölyeler de Köy Enstitülerinden kalmaydı.
İş atölyesi, resim atölyesi, …
Okulun ve bizim ihtiyacımız, her şey;
Oralarda yapılırdı.
Aşı yapma, kiremit bağlama, cam takma, …
Hepsi öğretilirdi.
Milli bayramlarımız;
Çok görkemli kutlanırdı.
DEMOKRASİ
Köy Enstitülerinden mezun olan;
Öğretmenler anlatırdı.
Okul yönetiminde öğrencilerin rolü önemliydi.
Öğrenciler kararlarda söz sahibiydi.
Aradan yıllar geçmesine;
Ciddi gerileme olmasına rağmen;
Bizim dönemimizde bile aynıydı.
KORKTULAR
Köy Enstitüleri Türkiye için müthişti.
Yabancılar geldi, inceledi.
Kapatılınca onlar da üzüldü.
“Türkiye dünyada kimsenin yapamadığını yaptı.
Sonra da kendi eliyle yıktı” demişlerdi.
Mezun olanlar;
Bittikleri her yere damgasını vurdu.
BÜYÜK PROJE
Köy Enstitüleri;
Yalnızca aydınlatma ve kalkınma projesi değildi.
Köylüyü efendi yapma;
İktidara taşıma;
Milli egemenliği hakim kılma projesiydi.
O zamanın Tekinleri ürktü.
Türkiye düşmanları korktu.
Köylü maraba kalmalıydı.
Öne çıkmaları kabul edilemezdi.
Bugünkü gibi sosyal medya yoktu.
Ama o günün sosyal medyası da;
Fısıltı gazetesiydi.
Her türlü iftira, yalan, dolan, …
Planlı bir şekilde devreye sokuldu.
ETKİSİ UZUN SÜRDÜ
Köy Enstitülerinin ömrü kısa sürdü.
Ama etkisi büyük oldu.
Toplumu önemli ölçüde değiştirdiler.
Yazarlarımız, şairlerimiz, …
Çoğu Köy Enstitüleri kökenli.
Bu, Meclis’e de yansıdı.
Meclis’teki en kalabalık meslek grubu;
Öğretmenlerdi. Çoğu da Köy Enstitülü…
12 Eylül sonrası hızla değişti.
Öğretmenlerin yerini müteahhitler, işadamları, … aldı.
Devam etseydi;
Şimdi ülkemiz bambaşka olacaktı…