Konu şudur: Burası İslam memleketi falan değildir

Konu şudur: Burası İslam memleketi falan değildir


Mürteci, cihatçı, Dar-ül Harpçilerden başlayarak, inanan ama yeteri kadar ibadet etmeyenler, inanan ama hiç ibadet etmeyenler, inanan ama yalnızca cenaze namazında imama ihtiyaç duyanlar, hiç inanmayan ama belki de günün birinde inanacak olanlar, inanan ama başka dine, ilahiyatçılara inananlar, kafasını hiç takmayanlar, inanan ama Allaha inanmayanlar ve bunun gibi sayısız cinsten insan var.Herkes sizin gibi, sizin kadar Müslüman değil. Olmak zorunda da değil.

Artık anlayın, bu ülke İslam ülkesi değil.
Çok uzun zamandır değil.
Aslında halkın çoğu da buna alıştı.

Siz çok dindar olabilirsiniz.
Siz cihatçı, mürteci, Dar-ül Harpçi de olabilirsiniz.

Ama sizin inandığınız safsataların masraflarını devlete ödetemezsiniz. Bu ahlaksızlıktır. Kendi paranızı ister gaz döker yakarsınız, buna karışmam. Ama sizin gönül oyunlarınızı masrafını elbette siz ödeyeceksiniz.

Bakın işte tablo yukarıda.
Müslümanlar devasa bir sülük gibi devletin ensesine yapışmış. Müslümanlar devletin iliğini kemiğini emiyor, tüketiyor. Müslümanlar bu durumun yanlış olduğunu, bir ahlaksızlık olduğunun farkında bile değil. Müslümanlar her şeyi istemenin kendileri açısından hak ve mübah olduğunu düşünüyor. Yok böyle bir dünya.

Kendi masraflarınızı kendiniz ödeyeceksiniz. Er ya da geç bu olacak. Ya bu olacak, ya bu koca sülük günde güne büyüyecek, devleti sırt üstü yere devirecek. Sürdürülemez bir durumdur bu.

Gidin caminizi belirleyin, imam size bir defter açsın. Özlük bilgilerinizi kayıt altına alsın. Aylık aidatınızı ödeyin. İmamın maaşını, caminin giderlerini ödeyin. İster asgari miktardan, gönlünüz isterse gani gani ödeyin.

Bana ne, ona ne, kime ne?
Ne halt ederseniz edin.
İster takla atarak namaz kılın, ister kedi kesin.
Umurumda dahi değil.

Üstünüze düşenleri yaptıktan sonra cenazenizin oradan kaldırılmasını isteyin.
İmam totonuza pamuk tıksın. Arapça dualar okusun, mevlit neyim yapsın, siz ne istiyorsanız yapsın imamlar.

Ve imamlar kayıtlı olmayanlar için cenaze namazı, tören tanzim etmesin. İmamlar kendi listelerinde olmayanların totosuna pamuk tıkmasın. İmamlar kendi listelerinde olmayanların cenazelerini yıkamasın. Ve böylece yaptıkları işlerin asla önemli olmadığını düşünenlere “vay ben onun cenazesini yıkamam, vay ben bunun cenazesinin kıçına rakı şişesi sokarım” demesin, diyecek yeri kalmasın.

Herkes kendi yağı ile kavrulsun, kendi masraflarını kendisi görsün, kimse kendi hayal, hülya ve rüyalarının masrafını devlete fatura etmesin. Devlet de diğer insanların cenazelerinin nasıl gömüleceğini, nasıl yakılacağını, mezarlıklarının ne şekilde emniyete alınacağını tanzim etsin, bu konuda gönüllü şirketlere ruhsat versin. Bitsin bu sülüklük düzeni.

Oraj POYRAZ 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc 
This entry was posted in DİN-İNANÇ, İrtica, YOBAZLIK - GERİCİLİK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *