Betül
19 Ocak 2020 / Yılmaz Özdil
Bu ülkeyi “kadın erkek eşitliği fıtrata ters” diyen cumhurbaşkanı yönetiyor.
Cern’de 8 bin fizikçinin, 10 milyar dolara malolan hadron çarpıştırıcısında
Tanrı parçacığını bulmak için tarihi deneye başladığı gün… Bu ülkede, din
eğitimi almadığı halde din adamı kabul edilen molla’ları kadrolu imam olarak
devlette işe aldılar.
Bu ülkenin diyanet işleri başkanlığında “vakit hesaplama müdürlüğü” var, “astronom”lar çalışıyor, namaz vakitlerini, oruç vakitlerini, kıbleyi, dini günleri tespit ediyorlar, Ankara Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü’yle koordineli çalışıyorlar, diyanet işleri başkanlığı “rasathane” kurmak için hazırlık yapıyor, çünkü, astronomi bilimi olmazsa, namaz bile kılamazsın.
Ama… Bu ülkede, bilim bakanlığının bütçesi azaltıldı, diyanet işleri başkanlığının bütçesi arttırıldı, imam bütçesi bilim bütçesinin dört katı oldu. Bu ülkede, dekolte giyen kadınların tecavüzü göze alması gerektiğini söyleyen, “kadının evden çıkması caiz değildir, parfüm haramdır, topuklu ayakkabı ayete aykırıdır, saç boyama caiz değildir, kadının fazla laf etmeden arada sırada konuşmasında sakınca yoktur” diyen profesör var.
Bu ülkede, “sevişirken elbiselerinizi çıkarmayın, cinsel münasebet sırasında eşeklerin yaptığı gibi tamamen soyunmayın, odada melekler vardır, siz soyunursanız melekler dışarı çıkar, şeytan odada tek kalır, oluşacak çocuk şeytanın nasibi olur” diyen profesör var.
Bu ülkede, “bir kadınla tokalaşmak ateş tutmaktan daha korkunç, bir kadınla bir erkeğin ellerinin birbirine değmesi caiz değildir” diyen kimya profesörü rektör var.
Bu ülkede, “dualarımızla cıvatalarını gevşettik, Challenger uzay mekiğini biz düşürdük” diyen tarikat şeyhi var.
Bu ülkede, NASA’nın araştırmalarını israf olarak nitelendirerek, “Mars’ta su var mı, et var mı, but var mı, manyak manyak işler bunlar, masrafa değmez, insan bu kadar akılsız olur mu yahu, salak herifler, bu kafirlerin hepsi cahil zaten, ver bana yüz bin dolar, hepsini anlatayım” diyen ulema var.
Bu ülkede, aynı anda iki yerde birden görülebilen Tillo evliyalarının kerametleri projesi, Tübitak tarafından “bilimsel” kabul edildi, “bilim fuarı”nda sergilendi.
Bu ülkede, “sokağa çıkan hamileler terbiyesiz” diyen tasavvuf düşünürü var. Bu güya düşünür olanı, düşünmeyenleri varın siz düşünün gari! Bu ülkede kadın sıfatına bile tahammül edemedikleri için, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı’ndan “kadın” kelimesini çıkardılar.
Bu ülkenin Tbmm başkanlığı “harem selamlık” iftar veriyor, kadınlarla erkeklerin aynı masada yemek yemesine bile tahammül edemiyorlar, kadın’ın sıfatına bile tahammül edemedikleri için, milletvekillerine gönderilen davetiyetede “hanım” denildi.
Bu ülkede, “NASA da kim oluyor, bizim teknolojimiz onlardan ilerde, NASA bizim çok gerimizde” diyen profesör bakan var. Bu ülkede, “kızlı erkekli eğitime karşıyım” diyen, “tecavüze uğrayanlar doğursun” diyen, “kadınlar iş aradığı için işşizlik oranı artıyor” diyen, “kadın evinde otursun” diyen, “kadına yönelik şiddet fazla değil, medya abartıyor” diyen, kahkaha atan kadınların “iffetsiz” olduğunu söyleyen bakanlar var.
Bu ülkede, Türk Standartları Enstitüsü “harem selamlık otel” kriterlerini belirledi, altı yaş sınırı getirildi, altı yaşındaki oğlan çocukları harem selamlık otellerin “bağyan” bölümüne girerse, o otel helal olmuyor! Bu ülkede, astronomi ve uzay bilimleri profesörü, varlığıyla onur duyduğumuz Rennan Pekünlü’yü, yandaş medyanın iftiralarıyla türban kumpasıyla hapse attılar.
Bu ülkede, “İslami olarak cumhurbaşkanımıza itaat etmek farzı ayn’dır, cumhurbaşkanımıza karşı çıkmak haramdır” diyen, Uzay Bilimleri Fakültesi’nde doçent olmuş, rektör var.
Bu ülkede, kadın heykelini erotik bulup, depoya kaldıran üniversite var. Bu ülkede, seçimlerde kadınlara oy verilmemesi gerektiğini belirten, “kadınlar çalışmamalı” diyen Uzay Bilimleri Fakültesi dekanı var.
Hal böyleyken…
Türk bilim insanı Betül Kaçar, NASA’nın evrende yaşam izlerini araştırmak üzere kurduğu ekibe dahil edildi. Bu saygısızlığı yetmiyormuş gibi, küstah bir açıklama yaptı…
“Bana Cumhuriyet çocuğu diye hitap edilmesi çok anlamlı, biz kadınlara eğitim ve fırsat eşitliği veren Cumhuriyet’e borcumuz var, evrensel değerlerin, aklın, bilimin öncelik bulduğu bir yıl olsun” dedi
Türkiye’de bu kadar değerli ak’tronot varken, bir kadını bu göreve getirmenizi kınıyoruz!