PERDE ARKASI * YUNANİSTAN NEDEN EGE’deki ADALARIMIZI İŞGAL EDEREK SİLAHLANDIRDI? AKP BU KONUDA NEDEN SESSİZ? * 3-5 ÇAPULCU’DAN…(EGE’deki) 3-5 SİLAH’A !…

YUNANİSTAN NEDEN EGE’deki ADALARIMIZI
İŞGAL EDEREK SİLAHLANDIRDI?
AKP BU KONUDA NEDEN SESSİZ?

Naci Kaptan / 26.01.2020

9 MADDELİK GİZLİ ANLAŞMA 

Abdullah Gül’ün ABD Dışişleri Bakanı Powell ile buluşma ve yapmış olduğu 9 maddelik gizli teslim sözleşmesinin tarihi 2 Nisan 2003 idi

2003 yılında başbakan Tayyip Erdoğan’ın dışişleri bakanı olan Gül,“2 Sayfa 9 Maddelik Gizli Plan”ın içeriğini Vatan gazetesi yazarı Sedat Sertoğlu’na şöyle açıkladı;

“Sana şunu açıkça söyleyeyim; Ortadoğu’daki bütün rejimler değişecek. Şeffaflık ve demokrasi egemen olacak. Bu bölgede ekonomik sistemler de değişecek ve piyasa ekonomisi kuralları egemen olacak. Ortadoğulu liderler halklarına demokrasi ve tam özgürlük vermedikçe, sistemlerinin yürümesi mümkün değil. Irak’ta yaşananlar bütün bölge liderlerine örnek olsun.”

2 Sayfa 9 Maddelik Gizli Planın Belgesi Hükümette, Genelkurmay Başkanında ve Zamanın Kuvvet Komutanlarında var.  [*]

22 Mayıs 2003 Vatan

AKP hükümeti ile ABD arasındaki Gizli Planın örnekleri, zamanın Genelkurmay Başkanında, zamanın Kuvvet Komutanlarında bulunuyor. Bu gerçeği onların ifadeleriyle bizzat biliyorum. Belgenin içeriğini 13 Temmuz 2003 günü bir basın toplantısı yaparak kamuoyuna duyurmuştuk.

Gizli Planın özeti şöyleydi:

– Türk askeri Irak’ın kuzeyinden dört ay içinde çekilecek.

– Sınır harekâtlarına son verilecek.

– PKK’ya karşı Türkiye içinde yapılacak askerî harekâtlar öncesinde, ABD askerî makamlarına haber ve bilgi verilecek, izin alınacak. Aksi halde Türkiye’ye ambargo ve askerî yaptırım uygulanabilecek.

– ABD’nin İran ve Ortadoğu harekâtlarına aktif destek verilecek. Türk Ordusunun asker ve silah gücü indirilecek.

– Irak’ın kuzeyinde ilan edilecek olan sözde “Kürdistan” devleti, Türkiye tarafından resmen tanınacak.

– PKK yasallaştırılacak.

– Türkiye’de belediyelerin özerkleştirilmesinden sonra dört yıl içinde aşamalı olarak federasyona geçilecek.

– Kıbrıs’ta, Denktaş “Arafat modeli” uygulanarak devredışı bırakılacak ve Annan Planı küçük değişikliklerle uygulanacak.

– Ege kıta sahanlığı konusunda Türkiye, Yunan doktrinine daha esnek davranacak, Türk jetlerinin uçuş alanı daraltılacak.

– Türkiye’nin Ermenistan ile ilişkileri iyileştirilecek, sınır ticaretinde Ermeniler lehine düzenlemeler yapılacak.

SONUÇ

Yukarıdaki 9 maddelik ihanet belgesine göre Türkiye’nin zamanında KIRMIZI ÇİZGİSİ olan konular zaman içinde çiğnenerek ULUS ÇIKARLARIMIZ bir bir emperyalizme teslim edildi. Bu teslimlerden birisi de yukarıda yazılı olan;

“Ege kıta sahanlığı konusunda Türkiye, Yunan doktrinine daha esnek davranacak, Türk jetlerinin uçuş alanı daraltılacak.” maddesidir.

İşte bu madde gereği 2 Nisan 2003’de yapılmış olan ABDullah Gül – C.Powell gizli mutabakatnamesi sonucu 2004 yılında  EGEDE’Kİ ADALARIMIZ ve ÇIKARLARIMIZ 2004 yılında gizlice Yunanistan’a teslim edilmiştir.

Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri sayın Ümit YALIM bu önemli konuyu gündeme taşımış ve sürekli olarak belgeleriyle gündemde tutmuştur.Bu nedenle sayın Yalım’a ülke olarak teşekkür borcumuz vardır.

AKP iktidarı ise Yunanistan tarafından işgal edilen ve silahlandırılan adalarımız için sessizdir. Suskunluğun nedeni ise zamanın Başbakanı Erdoğan ve Dışişleri bakanı Gül’ün 2003 yılında C.Powell ile yapmış oldukları bu gizli teslim belgesidir.

BOP her yönüyle devrededir ve emperyal çıkarları için işbirlikçileriyle birlikte Türkiye’mizi her yönüyle teslim alarak dönüştürme planlarını yürütüyor.

Naci Kaptan / 26.01.2020

http://vatanpartisi.org.tr/genel-merkez/basin-aciklamalari/erdogan-gul-un-abd-ile-imzaladigi-2-sayfa-9-maddelik-gizli-plani-aciklamali-26600

Ümit Yalım / 26 Oca 2020

3-5 ÇAPULCU’DAN…(EGE’deki) 3-5 SİLAH’A !…


*Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, Ege adalarının silahlandırılması hakkındaki açıklamaları birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. Bugüne kadar işgal altındaki 18 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığına ve gayri askeri statüdeki adalarda icra edilen askeri tatbikatlara sessiz kalan Akar’ın Yunanistan’ı uyarması önemli bir gelişme olarak algılandı. Ancak bu konularda konuşması gereken ve Yunanistan’a nota vermesi gereken Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun sesi soluğu çıkmıyor.Çavuşoğlu sanki başka bir ülkenin Dışişleri Bakanı gibi davranıyor.

*Çavuşoğlu sessizliğini korurken devreye TBMM Başkanı Mustafa Şentop girdi.

Şentop, 24 Ocak 2020’de, Yunanistan’ın antlaşmalara aykırı olarak Ege Denizi’ndeki adaları silahlandırmasıyla ilgili değerlendirmede bulundu.

Şentop, “Türkiye bunları yakından takip ediyor. Tabi adalara 3-5 silah koymakla Türkiye açısından risk, tehdit oluşturacağını düşünenler varsa yanılıyorlar, hata ediyorlar” dedi…

Şentop’un bu söylemi yıllar önce PKK eylemlerinin başladığı dönemde Başbakan Özal’ın 3-5 çapulcu söylemini hatırlattı. Özal’ın terör eylemlerini hafife alması ile Türkiye’nin başına gelenler ortada. Yıllardır terörle mücadele ediyoruz. Şimdi de Özal’ın söyleminin aynısını Şentop söylüyor ve tehdidi hafife alıyor…Yunanistan’ın gayri askeri statüdeki adalara yüzlerce tank, yüzlerce zırhlı araç, yüzlerce top ve on binlerce asker yerleştirmesine rağmen TBMM Başkanı Şentop’un olanları 3-5 silah olarak tanımlaması ve tehdidi hafife alması kabul edilemez.

Konu ile ilgili açıklamalarım ve belgeler aşağıda  sunulmuştur.

Saygılarımla,

Ümit YALIM-Milli Savunma Bakanlığı -eski Genel Sekreteri


Ümit YALIM / 26 Ocak 2020

3-5 ÇAPULCU’DAN, 3-5 SİLAH’A !…

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, Ege adalarının silahlandırılması hakkındaki açıklamaları birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. Bugüne kadar işgal altındaki 18 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığına ve gayri askeri statüdeki adalarda icra edilen askeri tatbikatlara sessiz kalan Akar’ın Yunanistan’ı uyarması önemli bir gelişme olarak algılandı. Ancak bu konularda konuşması gereken ve Yunanistan’a nota vermesi gereken Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun sesi soluğu çıkmıyor. Çavuşoğlu sanki başka bir ülkenin Dışişleri Bakanı gibi davranıyor.

     Çavuşoğlu sessizliğini korurken devreye TBMM Başkanı Mustafa Şentop girdi. Şentop, 24 Ocak 2020’de, Yunanistan’ın antlaşmalara aykırı olarak Ege Denizi’ndeki  adaları silahlandırmasıyla ilgili değerlendirmede bulundu. Şentop, “Türkiye bunları yakından takip ediyor. Tabi adalara 3-5 silah koymakla Türkiye açısından risk, tehdit oluşturacağını düşünenler varsa yanılıyorlar, hata ediyorlar” dedi. Şentop’un bu söylemi yıllar önce PKK eylemlerinin başladığı dönemde Başbakan Özal’ın 3-5 çapulcu söylemini hatırlattı. Özal’ın terör eylemlerini hafife alması ile Türkiye’nin başına gelenler ortada. Yıllardır terörle mücadele ediyoruz. Şimdi de Özal’ın söyleminin aynısını Şentop söylüyor ve tehdidi hafife alıyor.

     Yunanistan 2004 yılında 18 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığını işgal etti. Adalara uçaksavar, top ve havan gibi ağır silahlar ile zırhlı araçlar yerleştirdi. Adalarda 13 Askeri Üs açtı ve adalara 5 binden fazla Yunan askeri yerleştirdi. Ayrıca, 1923 Lozan Antlaşması ve 1947 Paris Antlaşması’na göre gayri askeri statüde olan 23 adadan 21’ini silahlandıran Yunanistan, Türkiye için potansiyel bir tehdit oluşturuyor.

     Yunanistan, 1960’ların ilk yarısından itibaren gayri askeri statüdeki adaları silahlandırılmaya başladı. Türkiye bu durumu ilk defa 1964’te protesto etti. Daha sonra Nisan 1975’te Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği’ne nota gönderen Türk Hükümeti, Yunanistan’ın adaları silahlandırmasını protesto etti ve bu durumun Türkiye’nin güvenliğini tehdit ettiğini bildirdi.

     1976’da tırmanışa geçen sorun daha sonra Yunanistan’ın adalara büyük çaplı askeri birlikler yerleştirmesi ile devam etti. Mevcut durum itibarıyla, Midilli ve Rodos adalarında birer Yunan Mekanize Tümeni; Limni, Sakız, Sisam ve İstanköy adalarında birer Yunan Mekanize Tugayı olmak üzere toplam 2 Mekanize Tümen ve 4 Mekanize Tugay bulunuyor.

     Ayrıca, Yunanistan, Türkiye’ye yönelik jet harekatı için, Limni, Midilli, İstanköy ve Rodos adalarında, havaalanları inşa etti ve anılan adalardaki havaalanlarına savaş uçakları yerleştirdi. Ege Denizi’ne çıkan Türk savaş uçaklarına söz konusu adalardan kalkan Yunan savaş uçakları tarafından önleme ve it dalaşı  yapılıyor. Yunanistan, bu önleme ve it dalaşları sırasında 1996’da bir, 2006’da  bir olmak üzere toplam iki adet F-16 savaş uçağımızı düşürdü. Bir pilotumuz şehit oldu, iki pilotumuz yaralı olarak kurtuldu.

     Yunanistan, Taşoz, Semadirek, Bozbaba, İpsara, Ahikerya, Batnoz, Lipso, İleriye, Kelemez, İstanbulya, İncirli, Sömbeki, İleki, Kerpe ve Meis olmak üzere toplam 15 adaya da Tabur – Alay seviyesinde askeri birlik konuşlandırdı. Doğu Ege Denizi’ndeki toplam 23 adadan 21’i Yunanistan tarafından silahlandırıldı. Herke ve Çoban adalarında şimdilik askeri birlik bulunmuyor.

     Şentop, 3-5 silah olduğunu iddia ediyor ama Yunanistan gayri askeri statüdeki adalara yüzlerce, tank, zırhlı personel taşıyıcı, top ve çok namlulu roketatarlar yerleştirdi. 

     Topçu silahlarının hedefinde Türkiye var. Yani Yunanistan, silahlandırdığı adalardan Türkiye’nin batı kıyılarını rahatlıkla vurabilir. Türkiye’yi hedefe koyduğunu da hiç çekinmeden Savunma Bakanı düzeyinde gösteriyor. Sakız Adasındaki Mekanize Tugay’ın Harekât Merkezini, 26 Haziran 2014’te denetleyen Yunan Savunma Bakanı Dimitris Avramopoulos, Harekât Merkezinde, Türkiye’yi hedef gösteren bilgisayarın önünde poz verdi.

     Yunanistan, Türkiye’ye yönelik bir harekatta, adalara yerleştirdiği tank, zırhlı araç ve askeri birlikleri Amfibi Gemiler ile Anadolu kıyılarına çıkarmayı planlıyor. Bu planını da gözümüzün içine baka baka tatbikat yaparak gösteriyor. 

     Yunanistan, adalara yerleştirdiği zırhlı araçları sürekli olarak teşhir ederek Türkiye’ye meydan okuyor.

     Sisam Adası’na yerleştirdiği tankların namlularını Türkiye’ye yönelten Yunanistan, Türkiye’yi hedef aldığını açıkça gösteriyor.

     Rodos Adası’na yerleştirdiği Mekanize Tümen’de bulunan tankları, topları ve askerleri teşhir eden Yunanistan, Türkiye’ye yönelik bir harekatta kullanacağı saldırı botlarını da açıkça göstererek Türkiye’ye meydan okuyor.

     Yunanistan’ın gayri askeri statüdeki adalara yüzlerce tank, yüzlerce zırhlı araç, yüzlerce top ve on binlerce asker yerleştirmesine rağmen TBMM Başkanı Şentop’un olanları 3-5 silah olarak tanımlaması ve tehdidi hafife alması kabul edilemez.

Ümit YALIM / Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri
This entry was posted in ABD - AB - EMPERYALIZM, BOP, DIŞ POLİTİKA, İHANET VE YABANCI YANDAŞLAR, YUNANİSTAN - EGE SORUNU. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *