YORUM
İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ diyor ki ;
” Suriyeliler Ülkeye Bırakılmış Bombadır ” Çok doğrudur. Suriye’lilerin ülkemize gelmeleri bir plan gereğidir ve bu plan BOP/GOP’tur. “BOP eşbaşkanı” olduğunu söyleyen Erdoğan görevini yapmaya devam ediyor. Suriye ve Türkiye bilindiği gibi bu planın kapsamı içindedir. 5 milyon Suriye’li işgalcinin Türkiye’ye kayıtsız/kontrolsuz kabulü ile ülkemiz ekonomik olarak kısıtlı olan kaynaklarını bu kişilerle paylaşmak zorunda kalarak yoksulluğu derinleşirken, demografik yönden de planlı bir istikrarsızlaştırma olgusuyla karşı karşıyadır.
Suriye ise kanlı bir savaş yaşamaktadır. Devletin varlığı tehdit altında olup, bölünerek parçalanmaktadır. BOP/GOP baronu ABD bir taşla iki kuş vurmuştur. PKK/PYD/ YPG/SDG diye sürekli isim değiştiren bölücü kürtleri kullanarak, silahlandırarak asırlık kürt devleti hayalini kurgularken Suriye’yi parçalıyor ve Suriye’li sığınmacılar üzerinden de Türkiye’yi istikrarsızlaştırıyor. Ülkemizde kaos yaratabilecek gizli hücreler için ortam hazırlıyor. Bu plan bölgemizde israil’in desteğiyle güçleniyor.
KÜRTLERE İSRAİL DESTEĞİ
“İsrail’in önde gelen gazetelerinden Jerusalem Post’ta Orta Doğu Gerçekleri Vakfı’nın (EMET) kurucusu ve başkanı Sarah Stern’inin kaleme aldığı “Kürdistan’ın düşmanları Amerika’nın da düşmanıdır” başlıklı yazıda Batılı ülkelerin Kürtlerin arkasında durması gerektiği belirterek, Kürdistan’ın düşmanlarının kendilerinin de düşmanları olduğu vurgulandı.Capitol Hill’deki Amerikan ve İsrail yanlısı düşünce kuruluşu olan Orta Doğu Gerçekleri Vakfı’nın (EMET) kurucusu ve başkanı Sarah Stern, Jerusalem Post’ta yayınlanan yazısında Kürtler ile Yahudiler arasındaki benzerliklere atıfta bulunarak, dünyanın devletsiz en büyük halk olduğuna vurgu yaptı.
Sarah Stern’inin yazısı şöyle: “Kürtlerin dağlardan başka dostları yok” söylemi geleneksel bir Kürt atasözüdür. Dağlardan ve İsrail’den başka dostları yok daha doğru bir söylem olur.” https://www.kurdistan24.net/tr/news/7a1ff7cf-8a16-472d-92c6-cbbb2a6cde70
Çok uzak olmayan bir zamanda, ABD’nin eğiterek ağır silahlarla donattığı bölücü kürt oluşumlarını sahaya sürecektir. 60 bin tır silah ve malzemenin amacı kürtler vasıtasıyla Türkiye’ye savaş açmak ve Türkiye’yi parçalamaktır. ABD ve İsrail’in amacı Türkiye ile KÜRDİSTAN kurmayı vaad ettikleri kürtler ile karşı karşıya getirmek olup Türkiye’deki sığınmacı Suriye’lilerin bir bölümünü de ülkemizde kaos ve terör yaratmak üzere kullanılabilecektir.
Tam burada sormak isterim ; Ülkemiz bu süreci yaşarken TSK neden küçültülmüş, askerlik süresi neden kısaltılmış ve Ordu komutanlarının rütbeleri neden düşürülmüştür?
TÜRKİYE ABD-İSRAİL-İŞBİRLİKÇİLER ELİYLE BOP TUZAĞINA DÜŞÜRÜLMÜŞTÜR. ÖLÜMCÜL KUCAKLAŞMA ZAMANI YAKLAŞIYOR.
Naci Kaptan / 12.09.2019
İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ, Twitter hesabından paylaştığı bir video ile Türkiye’deki Suriyeli sığınmacı tehlikesine dikkat çekti.
2040 yılına kadar Türkiye’deki sığınmacı nüfusunun 10 milyonu aşacağını belirten Özdağ, Suriyelilerin yoğunlukta yaşadığı illerimizde demografik yapının tehlikede olduğunu ifade etti.
“Türkiye’nin birlik ve beraberliğini, toprak bütünlüğünü muhafaza etmek çok zor hale gelecek” diyen Özdağ’ın açıklamaları şu şekilde:
“Türkiye 2011’den bu yana tarihin en büyük göçlerinden birisiyle karşı karşıya. Bu göçü ancak Kavimler Göçü ile karşılaştırabiliriz. Ve bugün küçük Asya yeni bir kavimler göçü yaşıyor. Bu göçün sonunda ülkemize 2011 sonrasında 3.8 milyon kayıtlı, 1.5 milyon kayıtsız olmak üzere 5.3 milyon Suriyeli sığınmacı geldi.
Ama Afganistan’dan, Irak’tan ve dünyanın değişik yerlerinden gelen diğer sığınmacılarla birlikte toplam 6.7 milyon sığınmacı ülkemizde yaşıyor. Bu Türkiye nüfusunun yüzde 8.5’ini oluşturuyor. Ve ülkemiz üzerinde çok büyük bir yük oluşturuyor.
40 milyar dolardan fazla para harcadık ve daha ne kadar harcayacağız belli değil. Üstelik nüfusları çok hızlı artıyor. Yaptığımız araştırmalar gösteriyor ki 3.8 milyon Suriyeli üzerinden yapılan hesapta; kalmaları durumunda 2040 yılında Türkiye’deki Suriyeli Arap sayısı 7.2 milyona çıkacak. Kayıtsızlarla birlikte hesaplarsak bu sayı 10 milyonun üzerine çıkacak. Üstelik Suriyelilerin daha şimdiden ağırlıklı olarak yerleştikleri Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis, Hatay, Adana, Mersin gibi yerlerde olduklarını göz önünde tutarsa bu illerde 2040 yılında Türkiye çok ciddi bir demografik tehditle karşı karşıya kalacaktır.
Bu şekilde Türkiye’nin birlik ve beraberliğini, toprak bütünlüğünü muhafaza etmek çok zor hale gelecek. Artık uyanma zamanı, harekete geçme zamanı geldi. Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönmeleri için gereken adımların hızla atılması gerekiyor.”