Odatv.com / Oben Ulu / 23.08.2019
Kaz Dağları’na 2 milyon
dolar harcanıp talana açıldı
Dünya Bankası tarafından yönetilen GEF’den 5,1 milyon dolar hibe alındı, yaklaşık 2 milyon dolarını Kaz Dağlarında ki araştırmalar için kullanıldı.
Kaz Dağlarında altın madenciliğine ve kesilen ağaçlara karşı tepkiler sürerken 1989 yılında İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi ve Devlet Doğa Bilimleri Müzesi’nin kuruluşunun “250.yıl Çevre ve Doğa Koruma Özel Ödülü” alan ünlü Biyolog Prof. Dr. Barbaros Çetin yaşanan felaketi gözler önüne serdi.
Türkiye’nin 1993 yılında genetik çeşitliliğin korunması için, Dünya Bankası tarafından yönetilen GEF’den 5,1 milyon dolar hibe aldığını, yaklaşık 2 milyon dolarını Kaz Dağlarında ki araştırmalar için kullanıldığını açıklayan Biyolog Prof. Dr. Barbaros Çetin; “Kaz Dağlarında ki talanın ortaya çıkmasında imzası bulunanlara bir kez daha yazıklar olsun. Çünkü onlar insanlık suçu işlediler” dedi.
DÜNYANIN EN BÜYÜK 8 GEN MERKEZİNİN 3’Ü ANADOLU’DA
Kaz Dağlarında altın madeni nedeniyle ağaçları kesen Kanadalı Alamos firmasına tepkiler sürerken bir çarpıcı açıklama da Biyolog Prof. Dr. Barbaros Çetin’ den geldi. Ajans Bakırçay’a açıklamalarda bulunan Çetin; “Türkiye 1993 yılında ‘Türkiye nin genetik bitki çeşitliliğinin yerinde korunması ulusal planı’(İNSİTU) için,Dünya Bankası tarafından yönetilen ‘Küresel Çevre Fonundan’ (GEF) 5,1 milyon dolar hibe aldı. Bu paranın yaklaşık 2 milyon doları Kaz Dağlarındaki araştırmalar için kullanıldı. Çünkü Dünyanın en büyük ve önemli 8 gen merkezinin 3 tanesi Anadolu’dadır. Ancak bugün gelinen noktada biz bunu yok ediyoruz. Çok yazık” dedi.
DÜNYA ÇAPINDAKİ EKOLOJİK ALAN TALANA AÇILMIŞ
BU BİR İNSANLIK SUÇU
Çetin; “Bugün geldiğimiz noktada sürekli değiştirilen maden yasası, torba yasa gibi kanuni düzenlemelerle bu alanların talanına izin verilmiştir. Bu aynı zamanda insanlık suçudur. Çünkü bugün dünyada kültüre alınan 500 sebze ve meyvenin gen merkezinin Anadolu olması ülkemizin ekolojik zenginlikler bakımından insanlık için ne kadar önemli olduğunun bir göstergesidir. Kaz Dağları Milli Parkı ve çevresinin, jeomorfolojik, faunistik ve floristik, hidrolojik, tarihi, kültürel, arkeolojik, mitolojik ve sosyaekonomik değerleri göz önüne alındığında UNESCO kriterleri çerçevesinde “Jeopark” potansiyeline sahiptir. Bu alan ayrıca İmportant Plant Areas (IPAS), by Planta Europa and WWF’inde listesinde yer almaktadır”
GEZEGENİN GELECEĞİ TEHDİT ALTINDA
Çetin; “Bu bölgedeki göknar türü (Abiesnordmannianasubsp. equi-trojani) dünyada sadece bu bölgeye özgü endemik bir ağaç türüdür. Bölgede ayrıca 79 tür endemik tür bitki yaşamaktadır. Bölgede doğal olarak yetişen bitki türlerinden 153’ü gıda, 130’u ilaç, 25’i yem ve 45 türde el sanatları alanında değerlendirilmektedir. Diğer 66 bitki türü de farklı alanlarda kullanılmaktadır. Bu bölge (eko turizmi) açısından da dünyanın sayılı yerlerindendir. 2018 yılında WWF (Dünya Yaban Hayatı Koruma Vakfı) tarafından yayınlanan ‘Yaşayan Gezegen 2018’ raporuna göre gezegenimizde son 44 yılda canlı popülasyonlarında %60 azalma görüldü. Bu vahim durum dünya gezegeninin ve insanlığın geleceğinin çok ciddi tehdit altında olduğunu bilimsel olarak bir kez daha ortaya koymuştur.”
BU YASAK DÜNYANIN BAŞKA BİR ÜLKESİNDE YOK
Tohum Yasası’na da değinen Çetin; “Ülkemiz çiftçilerinin dünyanın hiçbir yerinde olmayan bize özgü ekolojik ve genetik bakımdan üstün özellikli bitki tohumlarını kullanmalarının kanunla yasaklanmasının başka bir örneği dünyanın başka bir ülkesinde yoktur. Ülkemizin çıkarlarına ters düşen ve insani değerlerle uyuşmayan bu kanunun en kısa sürede iptal edilmesi gerekir. Vahşi kapitalizmin ortaya koymuş olduğu klasik ekonomi bilimi, insanın sadece bencil çıkarlarına hizmet etmeyi amaçlar. Temelleri yaklaşık 25 yıl önce atılan ‘ekolojik ekonomi bilimi’ ise artık ekonomik büyümenin sınırına ulaştığımızı ifade ediyor. Bundan sonraki büyüme artık ‘ekonomik’ değil, çünkü büyümenin çevre maliyeti üretimden elde edilen kazançtan çok daha yüksek.”
İNSANOĞLU ALTININ YENMEYECEĞİNİ ANLAYACAK
Çetin; “Dünyamızda son bitki ve hayvan türü yok olduğunda insanoğlu altının yenmeyeceğini anlayacak ki artık çok geç kalmış olacağız. Çünkü gidecek başka gezegen de yok. Kaz Dağlarında ki talanın ortaya çıkmasında imzası bulunanlara bir kez daha yazıklar olsun. Çünkü onlar insanlık suçu işlediler. Çok yakın gelecekte çocuklarının yüzlerine bakamayacaklar.”