UZAK DENİZLERDEN BİR ÖYKÜ * BOUNTY’i KİM YAKTI ? * Gemide isyan: Cenneti arayanların öyküsü

Gemide isyan: Cenneti arayanların öyküsü


Filmlere de konu olan, Avustralya açıklarında bir gemide 230 yıl önce isyan eden mürettebatın torunları, dedelerinin yerleştiği Norfolk Adası’nda Avustralya’ya bağlı olarak yaşamaya karşı çıkarak, isyancı geleneği sürdürüyor. Ada’da geçtiğimiz günlerde meydana gelen eski parlamento binasını işgal edenler, 1789’da Bounty gemisinde isyan çıkaranların torunlarıydı. Türkiye’de de “Gemide İsyan” (Mutiny on the Bounty) adıyla gösterilen film, Bounty isyancılarının öyküsünü içerir.

William Hodges – Tahitian War Galleys in Matavai Bay

İngiliz gemisi Bounty, 23 Aralık 1787’de Kaptan William Blight yönetiminde İngiltere’den ayrıldı. Blight, Avustralya’yı keşfettiği kabul edilen Kaptan Cook’un Hawai’de yerliler tarafından öldürülmesine şahit olmuş, güvenlik ve disipline çok önem veren despot bir kaptandı. Seyahat amacı, pasifikte ekmek ağacı meyvesi toplamak ve İngiltere’de ekimini sağlamaktı. Gemi, tehlikeli ve maceralı bir yolculuktan sonra, 24 Ekim 1788’de Tahiti’ye ulaştı. Gemiyi gören yerliler, ‘10 dakika içinde’ gemi güvertesine doluşuvermişti. Yerlilerin dostça tutumları, çıplak, cana yakın kadınlar, 10 aydır denizlerde ceberrut bir kaptan ve tehlikeli yolculukla canlarından bezmiş mürettebata, cennete ulaştıkları duygusu verdi.

Bounty’nin Tahiti’de kaldığı beş ay süresince mürettebat hayatından çok memnundu. Bir çivi karşılığında yerli bir kadınla birlikte olmak mümkün olunca, Bounty’de sökülmedik çivi kalmadı. Bu gibi durumlar Kaptan Blight ile mürettebat arasındaki ilişkiyi daha da kötüleştirdi.

Geminin ambarları ekmek ağacı meyvesiyle dolduruldu. Tahiti’ye varışından 23 hafta sonra Bounty, İngiltere’ye geri dönmek üzere yola çıkmaya hazırdı. Mürettebat, Tahiti’den ayrılmaya kaptan kadar hevesli değildi. Bazı gemiciler kaçtı. Gemi Tahiti’den 5 Nisan 1788’de ayrıldı. Gözü arkada kalan mürettebat hoşnutsuzdu. Fletcher Christian liderliğinde bir grup gemici isyan ederek, 28 Nisan gecesi kaptan ve ona bağlı 18 kişiyi bir kayığa zorla bindirerek az bir erzakla okyanusun ortasında bıraktılar. Kaptan William Blight ve beraberindekiler maceralı bir 11 ayın sonunda, İngiltere’ye ulaştı. Blight bir kitap yazarak başından geçenleri anlattı. Blight kitabında gemideki isyanı 6 sayfada, aşırı yüklü kayıkla yaptığı 6 bin 500 km’lik dönüş macerasını 80 sayfada anlattı.

HMS Bounty – By Robert Dodd, NSW State Library

Fletcher Christian ve beraberindeki 25 isyancı, kontrolü altına aldıkları Bounty ile Tahiti’nin 350 mil güneyindeki Tubuai Adası’na demir attı. İsyancılar arasında özellikle yerli kadınların paylaşımı konusunda anlaşmazlıklar ve kavga çıkıyordu. Gemi buradan erzak için Tahiti’ye geri döndü. Gemiye çeşitli hayvan ve ekecek bitkilerin yanı sıra 9 Tahitili kadın, 8 erkek ile 7 oğlan ve 1 kız çocuk yükleyip Tubuai’ye geri döndüler. Burada kaldıkları üç ay süresince birbirleriyle kavga ettiler, aralarında gruplaşmalar oldu. Ayrılmaya karar verdiler. Fletcher ve 8 kişi, 16 kişiyi Tahiti’ye bıraktıktan sonra güvenlik içinde yaşayabilecekleri başka yerler bulmak üzere adadan ayrıldı. Fletcher geride kalanlara kimsenin yaşamadığı, gemilerin yanaşma imkanı olmayan uzak bir ada bulup yerleşeceğini söyledi.

Fletcher ve yanındakiler Tahitili karıları, 6 erkek Tahitili ile 15 Ocak 1790 günü aradıkları tropic cenneti Pitcairn Adası’nda buldu ve Bounty’i yakarak adaya yerleştiler. Takip eden 20 yılda kimse Fletcher ve beraberindekilerden haber almadı. 1810 yılında adaya demir atan bir Amerikan gemisinin kaptanı, burada bir İngiliz buldu. Adam Smith adlı bu kişi, Amerikalıya kendisini Bounty gemisinin hayatta kalan son isyancı üyesi olarak tanıttı. Smith’in anlattığına göre isyanın lideri Fletcher Christian, 1793 yılı civarında, yanlarında getirdikleri kıskanç Tahitili erkekler tarafından öldürülmüştü. Pitcairn Adası’nda bugün tamamı isyancıların torunları olmak üzere 50 kadar kişi yaşıyor. İngilizce ve Tahiti diliyle karışık kendilerine özgü bir dilleri var. Adada yaşayanların bir bölümü de 1800’lerde Notfolk Adası’da yerleşti.

İsyandan 3 yıl sonra, 1790 yazında Kaptan Edward Edwards yönetimindeki Pandora gemisi, isyancıları bulup cezalandırmak üzere İngiltere’ye geri getirmesi için yola çıktı. Bounty’den kaptanla birlikte kayığa bindirilenlerden bazılarının da olduğu gemi, Tahiti’ye 1791 Mart ayında ulaştı. İsyancılardan üçünü bulup tutukladılar. Bu üç kişiden alınan bilgilerle Pandora, diğerlerini de bulmak için Pasifikte üç ay boyunca ada ada dolaşarak isyancıların izini sürdü. Gemi Avustralya açıklarında Great Barrier Reef’de karaya oturarak battı. Mürettebatın bir bölümü ve yakaladıkları 4 isyancı kazada boğularak öldü. 10 isyancının da aralarında bulunduğu sağ kalanlar, can kurtarma tekneleriyle karaya ulaştı ve grup 1792 Mart ayında İngiltere’ye geri döndü. Yapılan yargılama sonunda 10 kişiden dördü beraat etti, üçü affedildi, üçü de idama mahkum edilerek asıldı.

Ismail Kayhan / 26 MAY 2016  https://www.sbs.com.au/yourlanguage/turkish/tr/article/2016/05/01/
This entry was posted in DENİZ VE DENİZCİLİK, EDEBİYAT - ANI - ÖYKÜ - ŞİİR. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *