Uygur Türklerine Jivkov politikası! * Nereden bakarsanız bakın, Çin devletinin yaptığı işin adı etnik temizliktir! Çin, katliam yoluna gidemiyor ama Doğu Türkistan nüfusunu eritmek için iğrenç yöntemlere başvurarak aynı sonucu elde etmeye çalışıyor.

Arslan Bulut – 23 Temmuz 2019

Uygur Türklerine Jivkov politikası!


Çin’de hükümetin yayınladığı bir raporda, Çin’in Şincan diye ismini değiştirdiği Doğu Türkistan Özerk Bölgesi’nde yaşayan Uygur halkının Türklerin soyundan geldiğini söylemenin yanlış olduğu ve zamanla Uygurların Türkçü ve İslamcı grupların “siyasi oyuncağı” haline geldiği iddia edildi.

Komünist Parti’ye bağlı Devlet Konseyi Bilgi Ajansı’nın yayınladığı belgede İslam dininin Arap İmparatorluğu tarafından yayılmış ve dayatılmış olduğu belirtilerek “dine dayalı yönetim ve dini aşırılık bir ihanettir ve karşı durulması gereken bir unsurdur” deniliyor.

Raporda ayrıca Şincan Bölgesi’nin 3’üncü yüzyılda kurulan Han Hanedanlığı’ndan beri Çin’in bir parçası olduğu, bölgede yaşayan insanlar ile etnik kültürün, uzun bir göç ve uyum süreci sonucu oluştuğu öne sürüldü.

Çin, adı Doğu Türkistan olan, Hunlar, Göktürkler ve Cengiz Han imparatorluklarının hâkim olduğu, yakın zamana kadar da Uygur Türklerinin çoğunluğu oluşturduğu kadim bir Türk toprağıdır. Uygurlar ise tarihte “Dokuz Oğuz” diye geçen Türk boylarıdır.

Türklerin, Arabistan’da doğan İslam dinini benimsemesi ise Çin devletini ve milletini hiç ilgilendirmez!

Uygur Türkleri Müslüman olmasa, Çin, Doğu Türkistan’ın Çin toprağı olduğunu veya Uygurların Türk soyundan gelmediğini iddia etmeyecek miydi?

Çin, toplama kamplarına aldığı Uygur, Kazak ve diğer etnik azınlıklara sözde mesleki eğitim veriyor.

Nereden bakarsanız bakın, Çin devletinin yaptığı işin adı etnik temizliktir! Çin, katliam yoluna gidemiyor ama Doğu Türkistan nüfusunu eritmek için iğrenç yöntemlere başvurarak aynı sonucu elde etmeye çalışıyor.

20’nci yüzyılın sonunda benzer bir politikayı, Bulgaristan Devlet Başkanı Todor Jivkov, Bulgaristan Türklerine uygulamış, hatta bir kısmını Belene kampında işkenceden geçirmişti! Belene toplama kampı, devlet politikası olarak 1949’da kurulmuştu. Geçen yıl konuyla ilgili bir kitabı yayınlanan Bulgar yazar Borislav Skoçev’e göre Belene kampında işkence edilerek öldürülen Türklerin ve diğer muhaliflerin sayısı hala belli değil ama bu rakam binlerle ifade ediliyor. Kampın bir cezaevine dönüştürüldüğü 1987 yılında da burada tutulan insan sayısı 5 bin civarındaydı.

Jivkov, Müslümanların ibadet etmelerini yasaklamış Türk ve Müslümanların isimlerini de zorla değiştirmişti. Çin’de de Doğu Türkistan bölgesinde kurulan toplama kamplarında bir milyondan fazla Uygur Türkünün bulunduğu tahmin ediliyor.

Jivkov zulmü Bulgaristan’da rejimin değişmesinde önemli rol oynadı. Çin ise bu tür insanlık dışı politikalarla egemenliğini koruyamayacağını göremiyor.

Çin makamları, son olarak İtalya’da Juventus kulübünde forma giyen milli futbolcu Merih Demiral’ın, takımının Çin kampına katılmasını, engellemek istedi!

İtalya’dan yapılan vize başvurusu reddedilince Merih Demiral’ın kampa katılabilmesi için Türkiye Dışişleri Bakanlığı devreye girdi ve sorun çözüldü.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TGRT’de katıldığı programda, Demiral’ın vize sorununu çözmek için bakanlık olarak devreye girdiklerini söyledi. Çavuşoğlu, “Hafta sonu olmasına rağmen Singapur’daki Çin büyükelçiliğini açtılar. Oradan başvuru alındı. Vizeyi verdiler ve bu sorun çözüldü.” dedi.

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in Türk vatandaşlarına vizelerde kolaylık sağlayacağını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a daha önce söylediğini ifade eden Çavuşoğlu, “Bunu bir kaza olarak düşünüyoruz. Bu şekilde hataların devam etmemesi gerekiyor. Bu konuda girişimlerde bulunduk.” diye konuştu.

Sorun sadece bir Türk futbolcuya veya genel olarak Türklere vize sorunu çıkarılması değil… Bu bir kaza değil!

Türkiye, Çin devletini uyarmak ve Uygur Türklerine reva görülen zulmün sonuçta Çin devletine de bir hayır getirmeyeceğini bildirmek durumundadır

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/uygur-turklerine-jivkov-politikasi-52687yy.htm
This entry was posted in DIŞ POLİTİKA, DÜNYA ÜLKELERİ, FAŞİZM. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *