Olaylar ve Görüşler
Cumhuriyet / 11 Mayıs 2019
ÇAĞDAŞ BAYRAKTAR
Atatürk düşmanlığı töreni!
BAĞLANTILI YAZILAR
AKP yöneticileri, ‘Atatürk’le zerre muhabbeti olan cenazeme gelmesin’ diyen Mısıroğlu’nun cenazesine katıldı
“Keşke Yunan galip gelseydi” diyen Mısıroğlu’nun tabutu Türk bayrağına sarıldı
Mısıroğlu’nun cenazesinde dikkat çeken çelenk
Alternatif tarih yazıcısı, tescilli Atatürk düşmanı Kadir Mısıroğlu, 6 Mayıs günü yaşamını yitirdi. Mısıroğlu, Milli Mücadele’nin her aşamasına karşı çıkmıştır. En sonunda Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu olan Lozan Antlaşmasına da karşı çıkmış, yalan yanlış bilgilerle Lozan zaferini hezimet olarak nitelemiştir. Laikliği dinsizlik kabul eden, Atatürk’ün heykellerini kastederek “heykellerin köpek leşleri gibi sürüklendiğini göreceksiniz” diyebilecek kadar alçalan, “Keşke Yunan kazansaydı” diyerek Milli Mücadele’de tarafını belli eden Kadir Mısıroğlu’nun tezleri uydurmadır ve bilimsel alanda yok hükmündedir.
Kadir Mısıroğlu’nun sözlerini önemli kılan, kişilerin durduğu yeri görmek açısından turnusol görevi görmesidir.
“Bir Müslüman, Atatürk’ü seviyorum derse ya ahmaktır ya sahtekâr” sözünün mucidi(!), insanları saat 9’u 5 geçe kenefe davet eden bu kişinin bir de vasiyeti vardır: “Vasiyetimdir; M. Kemal’e zerre muhabbeti olan (seven) cenazeme gelmesin!..”
Mısıroğlu’nun hayatını kaybetmesi ile bu vasiyet önem kazanmıştır. Çünkü bu vasiyet, aynı zamanda Atatürk’ten zerre haz etmeyen kişilere cenazeye davet anlamındadır. Peki bu cenazeye kimler katıldı?
Mısıroğlu için ikindi vakti Büyük Çamlıca Camisi’nde düzenlenen cenaze törenine, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AKP Genel Başkan Yardımcıları Hayati Yazıcı ve Nurettin Canikli, AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş, AKP Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu Üyesi Erol Kaya, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Bilal Erdoğan, AKP İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Aziz Mahmut Hüdayi Vakfı Onursal Başkanı Osman Nuri Topbaş, TBMM 20. Dönem Rize Milletvekili Şevki Yılmaz ile sevenleri katıldı. Sadece katılımla yetinmeyen Bilal Erdoğan, cenazede Felak ve Nas surelerini okudu.
Bir cenazeden fazlası…
Bu cenazeye katılım, düşünsel anlamda Atatürk’e meydan okumaktır. Katılanlar açısından, Mısıroğlu’nun söylediği gibi Atatürk’ten “zerre haz edilmediğinin” açık ilanıdır.
Türkiye Cumhuriyeti’ni hedef alan yalanları, saçma sapan iftiraları doğru kabul etmek ve desteklemektir. Kısaca böyle bir törene katılmak, “Emperyalizmin bayrağına selam durmak” demektir.
Mısıroğlu’nun cenazesinde Erdoğan’ın meşhur tabiriyle “hepsi oradadır.” Kamu vicdanını yaralayan başka bir gelişme de, Kadir Mısıroğlu’nun tabutunun Türk bayrağına sarılması. Çünkü kanuna göre Mısıroğlu’nun tabutunun Türk bayrağına sarılması; onun bilimsel, sanatsal, kültürel ve sosyal alanların en az birisinde üstün hizmet verdiğinin kabul edilmesi ile mümkün. Yine devlet aleyhine veya yüz kızartıcı mahiyette bir suç işlemekten hüküm giymiş olanların tabutlarına affedilmiş olsa bile bayrak örtülemeyeceğini de belirtelim.
Siyasi iktidarın törene gösterdiği bu özen ve saf tutuş, kendilerinin “devletin bekası” konusunda da ne kadar saf ve samimi olduğunu görmek açısından önemlidir. Öğretici ve manidardır. Ne derece bir Cumhuriyet düşmanı ve Atatürk karşıtı olduğunu kendi yazıları ve kitaplarıyla ortaya koyan birinin cenaze törenine katılmak, insani bir görev olarak açıklanamaz.
Bir Atatürk düşmanının töreninde meydan okurcasına boy gösterenler bilmelidirler ki:
İlelebet payidar kalacak olan –her saldırıya rağmen- Atatürk Cumhuriyeti’dir. Ölümlü ve köksüz olansa Atatürk düşmanlığı fikridir. Emperyalizm ve onun uzantılarıdır. Alternatif tarih yazıcılığıdır. Bu sağlıksız ve ölmeye mahkûm “fikrin” töreninde görüşmek üzere.