TÜGVA VE BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİNDE ETKİ AJANI BİR MİSYONER
TÜGVA – TÜRGEV ‘in diğer İslami vakıf ve derneklerin , cemaatlerle birlikte Ülkemiz ve gençlerimiz için tehlikeli ve çok zararlı olduğunu bir kez daha gördük.
Aşağıdaki haberde görüldüğü gibi gençlerimiz yanıltılarak kandırılmakta ve DİN adına TÜRK’lüğü , Atatürk’ü, Laiklik kavramını aşağılamaya çalışılarak ULUS ve ATATÜRK DÜŞMANLIĞI yaratılmaktadır .
Her iki vakıf da KAMU YARARINA uygun olarak tanımlanmış olduğundan VERGİDEN BAĞIŞIKTIR !!!
Bu vakıflar başta olmak üzere tarikat ve cemaatlere ,Devlete ait kamu kaynakları , kamuya ait gayrimenkuller sürekli olarak aktarılarak tarikat ve cemaatler , İRTİCA ve GERİCİLİK güçlendirilmekte ve palazlandırılmaktadır . Cumhuriyet’in kurulduğu dönemde yer altına çekilmiş olan irtica ve yobazlara yaratılan olanaklar ve yasal zırhlarla mütedeyyin müslüman olmayan fakat müslüman gözüken, sürekli olarak kamu kaynaklarını zimmetlerine geçiren , İslamı siyasallaştıran ,DİNcilik yaparak süratle zenginleşen bu gerici , yobaz yapılanma ülkemizi ahtapot kolları gibi sarmaktadır.
Bunlar güçlendikçe eğitim çağdaşlıktan uzaklaşmakta ve bilime , aydınlanmaya , çağdaşlığa yabancı cahil kuşaklar toplum çoğunluğuna egemen olmaktadır. Rejim Laik Cumhuriyetten İslam devletine evriltilmeye çalışılmaktadır. Anayasa Mahkemesi tarafından İRTİCAYA ODAK OLMAKLA yargılanmış ve CEZALANDIRILMIŞ bir siyasi partinin amacına koşmakta olduğunu görmeliyiz.
İşte bu cahil kandırılmış kuşaklar Yunan kökenli , İngiltere vatandaşı , Türk/Arap isimli ve sözde Müslüman olan bir etki ajanını üniversitede ve Kamu yararı sıfatlı dini vakıflarda ağırlayarak , etkinlik yapma fırsatı vererek , Gazi Paşa , Mareşal Mustafa Kemal ATATÜRK’ün yendiği , kovduğu her iki ülkenin , Yunanistan ve İngiltere’nin temsilcisi olan bu ajan , misyoner Hamza Andreas Tzortzis’i , ATATÜRK’e hakaret ettiği için alkışlamaları çok üzücüdür. Aslında Türk gencine yaraşan bu Türk ve Atatürk düşmanını sahneden kovmak ve bu etkinliği düzenleyenlere de hesap sormak olmalıydı .
TÜRGEV , TÜGVA ve Boğaziçi Üniversitesi İslam Araştırmaları Öğrenci Topluluğunu ve bu gerici vakıflara kamu kaynaklarını aktaran devlet kurumlarını ve bu misyoner ajanın kitabını basmaya soyunan TİMAŞ Yayın grubunu nefretle kınıyor ve bir vatandaş olarak verdiğimiz vergileri gericilik , yobazlık ve irticanın güçlenmesi için DİN TİCARETİ yapanlara aktaran her kim olursa olsun HAKLARIMI HARAM ediyorum .
Naci Kaptan / 30.04.2019
Batuhan ÇOLAK 30 Nisan 2019
batuhancolak@yenicaggazetesi.com.tr
Boğaziçi, TÜGVA, TİMAŞ aynen devam!
Yunan asıllı İngiliz yazar Hamza Andreas Tzortzis…
İsminin önünde, kendisinin de özellikle vurguladığı bu tanım, Kurtuluş Savaşı’nda mücadele ettiğimiz güçlerin özeti gibi…Tzortzis, kendisini “İslamcı yazar” olarak pazarlıyor. Türkiye’de bazı enteresan oluşumlar tarafından “değer” görüyor.
Hatta bu “değer görme” bir adım ileriye taşınarak sık sık Türkiye ziyaretlerine, kitap basma, söyleşi yapma düzeyine erişmiş durumda.Hiç kimse etnik kökeni, inanç yapısı ve dili açısından sınıflandırılamaz. Ama bu, Tzortzis için geçerli değil. Kendisi açık bir Türk düşmanı.
Çünkü devletimizin kurucusuna, Türkiye Cumhuriyeti toprakları içinde alenen hakaret ediyor.Hem de Türkiye’nin en önemli üniversitelerinden biri olarak tanımladığımız Boğaziçi Üniversitesi’nde…
Tarihler 19 Mayıs 2014’ü, tam da Atatürk’ü anma Gençlik ve Spor Bayramı’nın kutlandığı günü gösteriyor.Yunan asıllı İngiliz yazar Tzortzis, Boğaziçi Üniversitesi İslam Araştırmaları Öğrenci Topluluğu tarafından üniversiteye konuşmacı olarak getiriliyor.
Uçak bileti, konaklama ücretleri, ağırlama gibi tüm masrafları bu topluluk tarafından karşılanıyor. Topluluğun, üniversite yönetiminden bütçe alıp almadığını bilemiyoruz. Ayhan Şahenk Salonu’nda söyleşi düzenliyor.Dayanaksız, tutarsız ve temelsiz cümlelerle sözü, kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk’e getiriyor.Onun yaptıklarını anlatarak “şeytanın dostu” ifadesini kullanıyor.
Bu ifadelerin hemen ardından salondaki yüzlerce kişiden alkış geliyor. Bir tek kişi de kalkıp “Sen kimsin” diyemiyor. Dahası buna yönelik bir hareketlilik ya da ihtiyaç da gözükmüyor.Etkinliğe dışarıdan getirilen kişiler de olabilir, bir kısmı üniversitenin öğrencisi de olabilir.Fark eden çok bir şey yok.Ülkemizin üniversitesinde milyonlarca insanın gönlünde yer etmiş Mustafa Kemal Atatürk’e dil uzatılamaz.
Zamanın geçmiş olması, mekânın üniversite olması, yönetimin izin vermiş olması hiçbir sonucu değiştirmez. Tekrar altını çiziyorum;
Bu ülkenin kurucusuna, Milli Mücadele kahramanlarına, şehitlerine, bayrağına, millî değerlerine hiç kimse, hiçbir kurum dil uzatamaz.Bu hakaret aynı zamanda, bu vatan topraklarının üzerinde yaşayan, devlete “vatandaşlık” bağı ile bağlı olan bireylere, yani bizlere edilmiştir.O yüzden kuru bir özürle geçiştirilemez. Çünkü arkasında çok büyük bir organizasyon ve destek var.
Nasıl mı?
Tzortzis’in kitabını TİMAŞ basıp, dağıtacak. Türkiye’nin tüm kitapçılarına, raflarına, reyonlarına girecek bu kitap.TİMAŞ, bu şahsın niyetini, amacını, nereden beslendiğini bilmiyor mu?
Gayet iyi biliyor ve bile bile, göre göre kitabını basıyor. Çünkü kendileri de aynı kaynaktan besleniyor.Tzortzis üzerinden gençlerimizin zehirlenmesi, sadece Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanmıyor.
Tarihler 15 Aralık 2017’yi gösterdiğinde, Bilal Erdoğan’ın vakfı olarak bilinen TÜGVA’nın İstanbul şubesi, Tzortzis için özel bir etkinlik düzenliyor. Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinlikle Tzortzis söyleşi yapıyor ve kendisine özel olarak plaket veriliyor.
Türkiye’ye ne zaman gelse el üstünde tutuluyor. Devletin ajansı Anadolu Ajansı, hükümete yakın medya kuruluşları, kendisiyle röportaj üzerine röportaj yapıyor.Konuşmayı izleyince, nasıl bomboş bir isim olduğunu görüyorsunuz. Ama baştan söyledik ya, niyet başka, amaç başka.
Tzortzis’in Atatürk’e hakaret ettiği videosunu sosyal medyada paylaştıktan sonra tepkiler çığ gibi büyüdü, milyonlara ulaştı.İstanbul Barosu dün itibariyle suç duyurusunda bulundu.Özellikle gençlerimizin tepkileri inanılmaz boyutlarda. İşte bu güçlü, iradeli ve fikri olan gençlik, bu ülkenin kurtuluş anahtarı olacak.Susmayacağız, tepkisiz kalmayacağız ve tavrımızı her zaman ortaya koyacağız.
İşte o zaman başkalarının projelerinde piyon olmaktan kurtulup, oyun kuran taraf olacağız.Boğaziçi Üniversitesi yönetiminden, TÜGVA’dan, TİMAŞ’tan herhangi bir açıklama, düzeltme, özür beklemiyorum.
Hatta aynen böyle devam etsinler.
Etsinler ki kimler, kimlerle beraber herkes görsün!