Psikolojik savaşın belgeleri sızdı
Cambridge’in 70 milyon sterlinlik Savunma Bakanlığı fonuyla ortakların arasında listelendiği, belgelerde yer aldı. Sızan belgelere göre, İngiliz ordusu, yeni psikolojik savaş ve davranışsal manipülasyon tekniklerini araştırmak üzere felsefecileri, psikologları ve din bilginlerini işe alıyor.
Cambridge tarafından açıklanan belgeler Savunma Bakanlığı’nın, davranışları manipüle etmek için yeni yollar arayışı içinde olduğunu ortaya çıkardı.
“İNSAN DAVRANIŞINI ANLAMA VE ETKİLEME”
Cambridge Üniversitesi, Beşeri ve Sosyal Bilimler Araştırma Gücü (HSSRC) olarak bilinen ve “psikolojik harekatlar” da dahil olmak üzere; güzel sanatlar, beşeri bilimler ve sosyal bilimlerin ordu ve güvenlik stratejilerini nasıl şekillendirebileceğini ele alan bir proje kapsamında, yaklaşık 70 milyon Sterlin fon sağlanan bir ortak olmayı talep ettiği için, Savunma Bakanlığı’na bağlı Savunma Bilimi ve Teknoloji Laboratuvarı (DSTL) yetkilileri tarafından listeye alınan kurumlar arasındaydı.
Üniversitenin sözcülerinden biri, bu talebin sonra geri çekildiğini söyledi. Bu projenin diğer ortak adayları da -yine sonradan vazgeçen- Lancaster Üniversitesi ve savunma sanayisi şirketleri BAE Systems ile QinetiQ idi.
İnternet üzerinden yayınlanan ve potansiyel üstlenicilere yönelik hazırlanmış bir slayt gösterisindeki Savunma Bilimi ve Teknoloji Laboratuvarı (DSTL) araştırma öncelikleri listesinde, “bilginin hedeflendirilmiş manipülasyonu” ve “askeri, askeri olmayan, aleni ve gizli tüm ulusal imkan ve kabiliyetlerin koordineli bir biçimde kullanılması” da dahil olmak üzere “insan davranışını anlama ve etkileme”ye yer verildi.
“YASAL KURALLARA UYMAKTADIR”
Program kapsamındaki araştırma alanlarını da detaylandıran Cambridge Üniversitesi’nin sızan belgeleri, ilkin öğrenci gazetesi Varsity tarafından haber yapıldı. Bu belgelere göre ordu, askeri mücadelenin yanı sıra “istihbarat faaliyetlerini ve geçişini, savunma angajmanını ve stratejik bağlantıları”ilerletmek istiyor. Ayrıca, “(asker ve sivil) halkımızın ilgisi, esenliği, gönenci ve psikolojik sağlamlığını yükseltmek için savunma alanında görev yapanlarla İngiltere halkının iletişimi ve haberleşmesini” de geliştirmeyi istiyor.
Belgelere göre bu araştırma, “uygun faaliyetlerin planlanması adına bilgi edinmek amacıyla kitle analizine olanak sağlamak, bu faaliyetlerin eşzamanlı iletimi ve bu faaliyetlerin etkililiğini ölçümlemek için, uygulanabilir fikirlerin, araçların, teknik ve usullerin sınanması, geliştirilmesi ve onaylanması”nı içerecektir.
Savunma Bilimi ve Teknoloji Laboratuvarı’nın (DSTL) bir sözcüsü, “bilginin hedeflendirilmiş manipülasyonu”na yönelik araştırmanın, “denizaşırı ülkelerde kitlesel iletişim ve İngiltere’nin çıkarlarını tehdit eden düşmanları caydırma” odaklı olduğunu söyledi. Sözcü, bu araştırmanın hedef kitlelerin askeri haberleşmeye uygun hale gelmesi için adaptasyonu amacı taşıdığını söyledi ve ekledi: “DSTL’nin tüm araştırmaları, etik ve yasal kurallara uymaktadır.”
Cambridge öğretim görevlileri, Beşeri ve Sosyal Bilimler Araştırma Gücü (HSSRC) teklifleri kapsamında, başlangıçta üniversitenin Güzel Sanatlar, Sosyal ve Beşeri Bilimler Araştırma Merkezi (CRASSH) içerisinde yer alacak ve Frazer-Nash Ulusal Güvenlik Danışmanlığı’yla ortaklaşa kurulacak bir araştırma merkezi önerisinde bulundular. Bu araştırma merkezi 12 ay içerisinde de, Stratejik Gelecek Merkezi adı altında “bunun uzun vadede fayda sağlayan bir program yönetimi danışmanlığına dönüşme imkanını araştırmak amacıyla” üniversite içerisindeki bağımsız bir merkez haline gelecekti.
Bu merkez dört yıl boyunca alacağı 6.9 milyon Sterlinlik bir ön ödenekle, Savunma Bakanlığı’nın bütçesini nerelere kullanacağı konusunda karar vermesine de yardımcı olacaktı. “Araştırma finansmanı için açık rekabet çağrılarının yönetimi de buna dahildi.” Üniversite yöneticileri, esas fon ödeneğinin “kayda değer bir artı” sağlamasının yanında, kendi akademisyenlerinin araştırma çalışmaları için 20 milyon Sterlinlik bir ek ödenek daha almayı bekliyorlardı.
KAMPANYAYLA TELAFİ YÖNTEMİ
En yüksek derecedeki güvenlik erişimine sahip olan Frazer-Nash ile bir ortaklık kurmak, Cambridge Üniversitesi’nin “gizli derecedeki güvenlik projeleri”nin üstesinden gelmesi için bir çerçeve oluşturmasının yanı sıra, üniversitenin savunma sanayisine ulaşmasını da sağlayacaktı. Sızan belgeler, Cambridge Üniversitesi’nin halihazırda da Savunma Bakanlığı, Savunma Bilimi ve Teknoloji Laboratuvarı ve Frazer-Nash ile ilişkileri olduğunu ortaya koydu. Fakat ilişkilerin mahiyeti net değildi.
Mimarlık, psikiyatri, sinirbilim ve sosyoloji gibi disiplinlerdeki uzmanların da dahil olduğu Cambridge Üniversitesi’ndeki onlarca akademisyen, üniversitenin bu teklifi ile bağlantılı oldukları kaydedildi. Bu proje, Güzel Sanatlar, Sosyal ve Beşeri Bilimler Araştırma Merkezi (CRASSH) Direktörü Profesör Steven Connor tarafından yönetilecekti.
Cambridge Fakülteler Genel Kurulu, üniversitenin Araştırma Ofisi Başkanı Dr. Peter Hedges’in hazırladığı bir sunumun, üniversitenin rektör yardımcısı tarafından yapılmasından sonra, Haziran 2018’de fon teklifini onayladı. Kurul üyelerine Cambridge’in geçmişte benzer fırsatları değerlendirmediği için eleştirildiği ve bu fırsatın kendilerine savunma araştırmalarını ve politika yapıcıları etkileme olanağı sağlayacağı söylendi.
Belgeler, projeye dahil olması muhtemel fakülte başkanlarının (özellikle birçoğu da araştırma fonu sağlamakta güçlük çekilen alanlar olduğundan) destekleyici bir tutum içerisinde olduklarını gösterdi. Özellikle güzel sanatlar ve beşeri bilimler alanları, büyük araştırma yatırımlarından genellikle yararlanamaz.
Bir Cambridge sözcüsü, üniversitenin artık Beşeri ve Sosyal Bilimler Araştırma Gücü (HSSRC) ihalesi için teklif vermediğini fakat neden bu denli geç bir aşamada çekilmeye karar verdiğiyle ilgili detayları paylaşamadığını söyledi. Cambridge’te Bilim Tarihi ve Felsefesi Profesörü olan Simon Schaffer, üniversitenin teklifini çekmesinden memnuniyet duyduğunu fakat konunun üniversitede geniş ölçüde tartışılmamasını kaygı verici bulduğunu söyledi.
Schaffer özellikle de belgelerdeki, “üniversitenin Savunma Bakanlığı’yla işbirliği yapmasının neden olacağı itibar kaybı risklerinin yine HSSRC fonundan karşılanacak bir iletişim kampanyasıyla telafi edilebileceği” önerisinden kaygılıydı.
Schaffer, “Şimdi çok bilimsel konuşmak istemem ama insanların görüş ve düşüncelerini askeri amaçlarla değiştirmek üzere düzenlenmiş bir programın, bütçesinin bir bölümünü insanların (üniversite hakkındaki) görüş ve düşüncelerini değiştirmek için kullanacak olması çok çarpıcı. Ve böylelikle onlar, insanların görüş ve düşüncelerinin değiştirilmesine karşı çıkmayacaklardı. Burada neler olup bittiğini görüyor musunuz? Bir propaganda sarmalı. Ve bu doğru değil” dedi.
Savunma Bilimi ve Teknoloji Laboratuvarı (DSTL) ise, Beşeri ve Sosyal Bilimler Araştırma Gücü (HSSRC) için mevcut fonlamada bir iletişim kampanyası (PR) bütçesinin bulunmadığını bildirdi.
https://odatv.com/psikolojik-savasin-belgeleri-sizdi-31031914.html
https://youtu.be/JRQPiTctK38